54.BÖLÜM

22.2K 991 47
                                    

LEYLA İLE MECNUN 54.BÖLÜM

Poyraz yaslandığı duvarın dibine çökmüş, ellerini yüzüne kapatarak, ne yapacağını bilmez halde bekliyordu. Az önce karısının yanına girmiş onu bir süre uyurken izlemişti. Solgun teni ve uyurken bile acı çektiğini gösteren yüz ifadesi onu mahvetmeye yetmişti. Uyandıktan sonra ona ne diyeceğini, nasıl hesap vereceğini bilmiyordu. Hele doktorun söylediklerinden sonra onu yanında nasıl tutacağını bilemiyor uyanır uyanmaz yataktan kalkıp gitmek isteyeceğini düşünüyordu. Eğer mümkün olsa onun gitmesine izin verecek hatta uçağa kendi elleriyle bindirecekti. Fakat yataktan çıkması hele de bu tehlikeli zamanda mümkün değildi. Tabi Meltem'e bunu nasıl anlatacaktı? O konu başlı başına çok zordu. Çünkü karısı artık ona hiçbir koşulda güvenmez ve sözüne inanmazdı. Bu yüzden aklına gelen fikirle önce Afra'yı aramış ona kaldıkları hastanenin adını vererek Meltem'e durumu anlatması için yardım istemişti.

Afra doktorun yanından çıkarak duvar dibinde çökmüş halde oturan Poyraz'ın yanına yaklaşarak sessizce;

''Geçmiş olsun Poyraz Bey. Doktorla konuştum, birazdan Meltem Hanım uyanır bende yanına gireceğim. Bir şey istiyor musunuz?'' diye sordu.

Poyraz çöktüğü duvardan doğrularak Afra'ya minnettar gözlerle baktı;

''Hiç bir şey istemiyorum Afra. Sadece onun anlamasını sağla yeter. Ve bunun benim uydurduğum bir yalan olmadığını o ne isterse, nasıl isterse bundan sonra öyle olacağını söyle. Tabi birde onu çok...''

Tamamlayamamıştı cümlesini. Meltem hala onu sevdiğine inanır mıydı acaba? Pek sanmıyordu. Bu yüzden devamını getirmedi. Kapının önünden biraz geri çekilerek içeriye girmesi için yol verdi Afra'ya.

''Merak etmeyin ben söylemem gereken her şeyi anlatacağım ona.''

''Teşekkür ederim çok sağ ol Afra. Ben burada olacağım aksi bir durum olursa bana seslen lütfen.''

Afra yavaşça kapıyı açarak içeri girdi. Meltem nerdeyse uyanmak üzereydi. Gözlerini yavaş yavaş açarken kasıklarındaki sızıyla yüzünü buruşturmuştu. Gözleri tamamen aydınlığa kavuştuğunda ise eli birden istem dışı karnına gitti. En son Poyraz'la tartıştığını ve odaya çıktığını hatırlıyordu. Peki, sonra ne olmuştu?

Biraz daha kendini zorlayarak olanları hatırlamaya başladı. Kocası ona üç aydır yalan söylüyordu. Dubai'de ölene dek kalacaklarını ondan gizlemiş sürekli yalan söyleyerek onu oyalamıştı. Yanına yaklaşan kadını görünce kötü bir şeyler olduğunu anlamıştı.

''Afra... Sen ne arıyorsun burada. Kötü bir şey oldu değil mi? Bebeğim öldü değil mi?''diyerek ellerini karnına koyarak ağlamaya başladı. Afra hızla Meltem'in yanına gelerek yatağın kıyısına oturup ellerinden tutarak sakinleşmesini sağladı;

''Hayır ölmedi. Bak hala burada. Ama biraz zor durumda ve sana ihtiyacı var.''

Meltem'in ağlayan yüzü birden gülümsemeye başlamıştı;

''Gerçekten mi? Hala burada! Sende yalan söylemiyorsun bana değil mi?''

''Meltem Hanım. Ben Allah'tan korkarım. Ve asla yalan söylemem. Hele de böyle bir konuda. Ama söyleyeceklerim bitmedi. Beni dinlemen ve bebeğin için dediklerimi aynen yapman lazım!''

''Neler oluyor anlamıyorum. Bebeğim iyiyse sorun ne? Poyraz mı yoksa? Sakın korkma! Bana da sana da bir şey yapamaz. Hemen buradan gidiyorum. Hatta telefonunu verir misin? Uçak bileti ayırtacağım. Burada daha fazla kalmak istemiyorum.''

Meltem yerinden kalkmak istediğinde Afra her iki eliyle onu tutarak kımıldamasını önlemişti.

''Üzgünüm Meltem Hanım ama gidemezsiniz. Bunun Poyraz Bey'le alakası yok. Bebeğiniz için kalmalısınız.''

LEYLA İLE MECNUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin