LEYLA İLE MECNUN 37. BÖLÜM
Poyraz kapıyı yavaşça açtığında tutmakta olduğu nefesini bir anda bırakmış hayatında gördüğü en güzel kadınla karşılaşmıştı. Bir kadına gelinliğin bu kadar yakışacağını söyleseler inanamaz 'Abartıyorsunuz' derdi. Ama Meltem bu gece gerçektende öyleydi. Masallardan fırlayıp gelmiş peri kızları gibiydi. Birkaç adım atarak yanına yaklaştı. Hızlıca alnına bir öpücük kondurdu;
''Nefesimi kesiyorsun...''dedi sessizce...
''Sende çok yakışıklı olmuşsun...''
Poyraz tekrar bir adım geri attığında gözlerini Meltem'den ayırmayarak konuşmaya başladı;
''Bundan tam dört ay önce girdin hayatıma. Tıpkı tanıştığımız Mayıs ayı gibiydin; sıcak, aynı zamanda rüzgarlı... Otel odasından sana baktığımda başına beyaz bir şapka vardı, yüzün görünmüyordu. O yana bu yana koşturup adamlara bir şeyler söylüyordun. Ne dediğini duymasam da işine kendini kaptırdığın o kadar belliydi ki...
Seni o anda görmek istedim, yüzünü merak ettim...
Batu beni aşağıya seninle tanışmaya indirdiğinde sen hala telefonla konuşuyordun. Tabi söylediklerin o an pek hoşuma gitmemişti. Küçük şımarık bir kız olduğunu düşünmüştüm. Yine de gözlerine bakmaktan kendimi alamamıştım. Çünkü o şapkanın altından bile etrafına bir zümrüt tanesi gibi ışık saçıyordu.''
Meltem gülümsedi. Hatırlıyordu tabi ki ilk tanıştıkları zamanı. Poyraz Araplar hakkında söylediği şeylere alınmış hatta kendisini azarlamıştı. Batu ve Melis'e mahcup olmanın yanında hayatında ilk kez gördüğü bir adamdan da etkilenmiş ama adamın onu azarlamasıyla korkmuş ve kafasındaki tüm düşünceleri kovmuştu.
''Sonra seni gece, o elbise ile görünce küçük bir kızdan daha fazlası olduğunu anladım, karşımda güzel çekici ve seksi bir kadın vardı. Her ne kadar bana imkansız gelsen de peşini asla bırakmayacağımı daha o akşam hissettim. Şimdi ise bu küçük kızın benim karım olacağına hala inanamıyorum. Seni çok ama çok seviyorum bir tanem.
Ve sana minnettarım; bu ölü adamı sevip tekrar hayata döndürdüğün ve yaşamam adına bir sebep verdiğin için...''
Meltem'in yine gözleri dolmuştu. Poyraz'ın ona baktığında içinin titrediğini hissediyordu. Çünkü aynı hisleri oda taşıyordu. Karşısına çıktığı için çok şanslıydı. Tıpkı annesinin dediği gibi diğer yarısını bulmuştu.
''Seni çok seviyorum Poyraz; İlk gördüğüm andan itibaren etkilendim senden, ısrarların sürekli karşıma çıkman, sözlerin, yaptıkların kısacası her şeyin beni sana daha da bağladı. Hayatımda hiç mutlu olmadığım kadar mutlu oldum seninle, ayrı kaldığımız zamanda ölüyorum sandım, her yer üzerime geliyordu tıpkı senin gibi nefes alamadığımı hissettim.
Sen benim diğer yarımsın bir tanem...Ve ben dünyadaki o şanslı azınlığın içinde olduğum için çok mutluyum.''
Sonra tekrar sıkıca sarıldı sevdiğine Meltem, iki ayrı yarım kalp birbirini bulmuş ve bütün olmuşlardı. Şimdi ise tüm dostları ve aileleri önünde herkese bunu ispatlayacaklardı.
''Gidelim mi artık?''diye fısıldadı kulağına ;
''Hımm, ben böyle çok rahatım ama gidelim, bir an önce karım olman için sabırsızlanıyorum. Tabi bu gece içinde.''
Meltem duyduğu son sözler üzerine yine pembeleşmişti. Poyraz ile bu konu aralarında birkaç kez sözlü ve fiili olarak geçse de uygulamada herhangi bir şey olmamıştı. Ama bu gece artık o aşamayı geçmeleri gerekecekti. Peki korkuyor muydu? Açıkçası biraz tedirgindi. En iyisi bir ara Gece ile konuşmalı merak ettiği şeyler sormalıydı ne de olsa kendisi daha tecrübeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...