LEYLA İLE MECNUN 18.BÖLÜM
Ertesi sabah odaya dolan güneşle birlikte iki sevgili sarmaş dolaş yeni bir güne uyanıyordu. Poyraz geç saatte yoldan geldiği için yorgundu ve gece deliksiz uyumuştu. Meltem ise kendi bulunduğu özel durumdan dolayı yorgun ve güçsüzdü. İlk gözlerini açan Meltem oldu. Uyanınca Poyraz'ı izlemeye başladı. Bu adamla her sabah bu şekilde uyanacağı fikri bile içini kıpır kıpır ediyor ve fazlasıyla heyecanlandırıyordu.
Sevgilisine kendi elleriyle kahvaltı hazırlamak istedi. Yavaşça yataktan kalktı. Banyoda geçirdiği on dakika sonunda parmak uçlarına basarak merdivenlerden inmeye başladı. Mutfağa geldiğinde buzdolabındaki kahvaltılıklara kısaca bir göz gezdirdi. Yumurtaları görünce sevindi. Poyraz'a kendince bildiği usulde omlet yapacaktı. Kaşarlı ve domatesli...
Poyraz uyandığında ilk önce nerde olduğunu anlayamadı. Gece o kadar yorgun yatmıştı ki. Sonra yanındaki yastığa uzandı, Meltem'in kokusunu anımsadığında, yastığı kucaklayarak gülümsedi. Yatakta hafifçe doğrularak etrafına bakındı. Meltem'in aşağıda olduğunu düşünerek kendisini banyoya attı. Yüzünü yıkayıp üzerine rahat bir şeyler giydikten sonra aşağıya indi. Mutfağa doğru yürürken burnuna gelen güzel kokuların karnını acıktırdığını fark ettirmişti. Yavaşça Meltem'in arkasından yaklaşarak sıkıca sarıldı. Meltem önce biraz ürkse de Poyraz'ın olduğunu anladığında gülümsedi.
''Günaydın...''
''Günaydın sevgilim...''
''Kahvaltı hazır sayılır, sen geç masaya otur istersen.''
''Neler yaptın? Valla çok acıktım.''
''Meltem'in özel omleti. Herkes yiyemez ona göre.''
''Hımm... Şimdiden merak ediyorum.''
Masadaki yerine geçen Poyraz'ın tabağına omletin dörtte üçünü koydu. Kendisine de dörtte birini.
''O sana yetecek mi?'' Poyraz'ın gözüne az gelmişti Meltem'in tabağı.
''Yeter merak etme. Ben zaten fazla yiyemiyorum.''
''İyi sen bilirsin ısrar etmeyeceğim, çünkü omletimi paylaşmak istemiyorum.''muzipçe gülümseyerek eline çatalını alıp ufak bir parça kesti. Ağzında bir süre çiğnedikten sonra tadının beklediğinden çok daha güzel olduğunu fark etti.
''Nasıl?''diye sordu Meltem. Poyraz'ın gözünü içine bakıyordu.
''Tek kelimeyle mükemmel...''
Meltem gülümsemişti, hem Poyraz'ı memnun ettiği için hem de mutfakta bir şeyleri başarmış olduğu için...
''Senin için çay da demledim''
''Teşekkürler. Bu arada sen niye çay sevmiyorsun?''
Meltem meyve suyundan bir yudum aldıktan sonra cevap verdi.''Bilmem... Çocukluğumda hiç içmedim. Okuldayken de sevmezdim. Sanki bana çok alaturka geliyor. Hem tadını da çok sevmiyorum.''
''Bence çay kahvaltının temelidir. Biz ailece çayı çok severiz. Uzun Pazar kahvaltılarında beş bardak çay içtiğim çok olmuştur. Dedem de, babam da, ben de bayılırız. Sadece kahvaltıda değil gün içinde de içerim ben... Senin aksine bu tadı seviyorum.''
''Gördüğün gibi ortak olmayan yanlarımızda var. Seni tanıdıkça benzer ya da benzemeyen hangi yönlerimiz var hepsini öğreneceğim. Tabi zamanla.''
''Ortak yanlarımızın çok olması benim için hiç önemli değil. Yeter ki ortak bir sevgide buluşalım. Bilirsin bir şarkı vardır. ''Sevgi anlaşmak değildir, nedensizde sevilir. Bazen küçük bir an için ömür bile verilir...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...