LEYLA İLE MECNUN 7.BÖLÜM
Tüm gün çocuklar gibi eğlenmişlerdi. Dağın etrafındaki büyük trene binince biraz korkmuştu Meltem, sıkıca sarılmıştı Poyraz'a. Tabi Poyraz hiçbir fırsatı kaçırmıyor her boşlukta Meltem'e yaklaşıyor onu kolları arasına alıyordu. Öğle yemeğini orda yemişler daha sonra hediyelik eşyalardan birkaç tane almışlardı. Poyraz, Meltem'e Disney prenseslerinin bardaklarından, Meltem'se Poyraz'a Mickey Mouse oyuncaklarından almıştı. Poyraz ''Aşk olsun ben seni prenseslere benzetiyorum senin yaptığına bak...''demiş gülmüşlerdi ikisi de,
Sonunda güzel ve eğlenceli bir günden ayrılma zamanı gelince biraz hüzünlenmişti Meltem. Poyraz bunu fark ettiğinde Meltem'e dönerek;
''Lütfen asma suratını, eğer istersen ileride tekrar geliriz.''
Meltem gülümsemişti o an, tabi Poyraz şansını sonuna kadar zorlamayı seven birisi olarak tekrar Meltem'e dönüp,
''Belki o zaman yanımızda çocuklarımızda olur.''demiş. Meltem'de yine oflayarak Poyraz'a kızmıştı.
Onları bekleyen arabaya binerek Disneyland'dan uzaklaşmaya başlayınca, Meltem Poyraz'a dönerek ;
''Bugün çok eğlendim, çok teşekkür ederim.''demişti. Poyraz'sa bu kez sadece gülümsemeyi seçmiş, günün devamı için Meltem'e hazırladığı sürprizleri kafasından geçirmeye başlamıştı. Yaklaşık kırk dakikalık yolculuktan sonra büyük ve güzel bir evin önünde durdular. Çok geniş ve uzun bir bahçesi vardı sanki kraliyet sarayının girişi gibiydi, böyle yerleri sadece filmlerde var sanıyordu Meltem ama gerçekmiş diye düşündü. Poyraz kapıyı açan hizmetçiyle Fransızca konuşurken Meltem şaşkınlıkla onu izliyordu.''Bu adamın bilmediği bir şey yok mu acaba?'' diyordu içinden...
Sonra birlikte eve girdiler. Salona doğru ilerlediklerinde burasının tarihi tablolar ve antika eşyalarla dekore edilmiş küçük bir müze tarzında olduğunu fark etmişti Meltem. Etrafına hayranlıkla bakarken Poyraz'ın bu kadar sanata ve tarihe meraklı olması onu yine şaşırtmıştı.
''Burası dedemin çok yakın bir arkadaşının evi, Paris'e geldiğimiz zaman bizi burada misafir eder.''
''Peki kendisi nerede?''
''Dubai'de. O da bir iş adamı. Ama tam bir Paris aşığıdır. Benim sık sık gelip kalmışlığım vardır. Duvardaki tablolar ve antikaların bazıları benim seçimim.
''Hımm, güzelmiş gerçekten.''
''İstersen sen duş al biraz dinlen daha sonra yemeğe gidiceğiz çünkü.''
''Yemeğe mi? Aslında yorulduk yemeği burada yesek olmaz mı?''
''Hayır canım, rezervasyonumuz yapıldı. Hem orayı seveceğini düşünüyorum. Merdivenlerden çıkınca sağdaki ilk kapı, saat dokuz gibi odanın önünde olacağım.''
Meltem önce yukarıya doğru ilerlemeye başladı sonra bir anda durup Poyraz'a döndü,
'İyi de sıcaktan yapış yapış oldum ve yanımda kıyafet getirmedim...''
''Ah pardon hayatım söylemeyi unuttum... Dolapta senin gerekli her şeyi bulacaksın.''
Meltem peki anlamında başını sallayarak yukarıya doğru çıktı. Odaya girdiğinde gözüne ilk eskitme tarzında büyük bir yatak ve dolap takılmıştı. Gerçektende tarihi bir havası vardı. Dolaba yaklaşıp açtığında ise yüzünün aldığı şekli aynada görse kendisine gülerdi kesin. Çünkü ağzı açık kalmış, gözleri kocaman olmuştu.
Dolapta renk renk gece elbiseleri ve onlarla uyumlu ayakkabılar vardı. Ayrıca kaliteli olduğu kutularından bile belli olan iç çamaşırları. Kutuları açıp dokunduğunda bile utanmıştı Meltem. Bu adam ya gerçekten sapıktı ya da her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlayan bir paranoyaktı. Yok, hemen duşa girmeliydi. Yoksa burada bir saniye bile kalamayacaktı. Soğuğa yakın bir duş aldıktan sonra biraz daha rahatlamıştı. Tekrar dolabın önün geldiğinde kırmızı askılı bir elbiseyi tercih etti.Uygun çamaşır ve ayakkabıları ayarladıktan sonra hazırlanmaya başladı. Şifonyerin önündeki makyaj malzemelerini tokaları görünce içinden 'Pes' diyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA İLE MECNUN
RomanceDubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durm...