FANTASTİK içinde #1
Özelgüç içinde #1
YETENEK içinde #1
SİHİR içinde #1
Yıllarca ait olmadığınız bir dünya'da sahip olduğunuz birçok doğaüstü güçle yaşamak zorunda kalsaydınız, size verilen şans ile küçüklüğünüzden beri merak ettiğiniz esas gezegeni...
Zamansız bölüm atmakla meşhur yazardan herkese selamın aleyküm, Hayır tabii ki bu bölümü gece gelen ani bir hevesle iki saatte yazıp atmadım, kamoon dostum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ortaya şirin bir özel bölüm çıktığına inanıyorum. O zaman son keez; BOL BOL YORUM GELSİN Mİİ? Yorumları okurken aynen şöyle olacağım :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ha bu arada, Kaan'la evlenme hayalleri kuran tüm okuyucularım, hüzünlü ama gururlu birer ponçik olmaya hazırlanın😌
İki çocuk. İki süper güçlere sahip, birbirlerinin arkasını daha şimdiden kollamaya başlamış küçük çocuk. Biri Kaan'ın deyimiyle henüz bücürük olmasına rağmen babasını tümüyle kopyalayan -ve bunu kesinlikle reddeden- bir oğlan, diğeri ise benden yalnızca burnunu ve dudağını almış yine babası kılıklı bir kızdı.
"Wilward, bak ne buldum."
Oturduğum beton bankta dikleşirken elindeki renkli taşı Wilward'a gösteren Khloe ile hafifçe gülümseyip elimdeki özel tılsım kitabını kenara bıraktım.
"Taşı suda iyice yıkamama izin ver Khloe, elin kirlenecek."
Benim çocuklarım diye demiyordum ama ikisi de bakanların bir kez daha dönüp baktığı güzellikte, etraflarındaki herkesi küçük yaşlarına rağmen düzgün konuşabilmeleri ve zekaları ile etkileyecek türden çocuklardı. Lonan Wilward'ın adını Tae ile doğmadan belirlemiştik zaten ama ondan çok öncesinde araştırdığım için özellikle Wilward isminin anlamını iyi biliyordum, oğlum adının anlamı gibi koruyucu, dik başlı ve asil bir karaktere sahipti.
Megan Khloe ise yeşil ve genç ateş demekti. Ruh hayvanım olan ejderhanın adının Yeşil Buz olduğunu varsayarsak, kızımın adını koyarken benden bir parça taşımasını istemem gayet normaldi bence. İçimden bir ses onun ruh hayvanının da benimkinden aşağı kalır yanı olmadığını fısıldıyordu yıllardır.
"Tanrım, gün geçtikçe Taehyung'a benziyorlar."
Kaan'ın arkamdan duyduğum hayret dolu sesi ile düşüncelerimden kopup sol gözümün seyirdiğini hissederken yüzüme sahte bir gülümseme takınıp arkama dönmüştüm yavaşça.
