Bakalım bu bölümde Klaus'u sevecekmisiniz yoksa ona sövecekmisiniz. Yorumlarınızı bekliyor olacağımmm 😁
İyi okumalar..."Girebilir miyim bay Hall?"
Bay Hall gülümseyip sınıf kapısında duran Klaus'u başıyla onayladığında iri cüssesiyle birkaç adım atıp tam önümüzde durdu.
Bütün sınıfın onu görebileceği bir açıya girdiğinde yavaşça boğazını temizlemişti."Okulun geleneksel sporlarından sorumlu yetenekliler kaptanı olduğumu bilmeyen yoktur muhtemelen?"
Bakışları benimle buluştuğunda hafifçe gülümseyişine göz devirerek karşılık verdim.
O, onu ilk tanıdığım zamanlardaki egoist herifti ve ben üstüne atlamıştım...
Kendimi öldürmek istiyordum..."Yetenekliler okulu müdüresi mevcut takımımıza yedekler için beş eleman daha almamızı istedi."
Arka sıralardan yükselen "Neden?" sorusu ile bakışlarımı sıraya indirdim yeniden. Wilward'ın acısını nasıl atlatacaktım?
"Buraya dünya'dan gelenler için durumu ayrıntılı açıklamam istendi, bu yüzden iyi dinleyin."
Yetenekliler onaylayan mırıltılar çıkarırken devam etti Klaus.
"Hades tıpkı dünya gibi yüzlerce ırka özel birçok ülkeye ayrılmış bir gezegen. Karmaşa olmaması adına gezegenimiz yeteneklere göre ülkelere ayrıldı yıllar önce. Cadılar ve büyücüler, cin görünümlü Curupiralar, deniz varlıkları... Onlarca tür sayılabilir daha.
Her sene bu ülkelerdeki okullardan birinin ev sahipliği ile sahip olunan güçlerin çoğuna yönelik yarışlar düzenleniyor. Bu seneki ev sahipliğini ise Seltae okulu üstlendi. Geçen sene yedek bulundurmadığımız için birçok oyunda sakatlanma ardından mağlubiyet yaşadık, bu sene daha temkinli olmamız istendi."Yeteneklilerden çoğu sevinçle birbirine katılmaya dair planlarını anlatırken Kaan kaşlarını çatmış bakıyordu. Alec ise hiç oralı olmayıp göz devirerek başını sıraya yaslayıp gözlerini kapatmıştı.
"Dikkatinizi vermeniz gereken yer burası."
Duyduğum sesi ile arkamdaki yeteneklilere bakmayı kesip yeniden önüme döndüğümde yüzündeki ciddiyete şaşırmıştım.
"Sana bakmamam seni dinlemediğim anlamına gelmez."
Meydan okuyucu bir bakış attığımda bay Hall'a kısa bir bakış atıp yeniden hafifçe gülümsedi.
"Bana sen diye hitap edebileceğini sana ne düşündürdü yetenekli?"
Başını hafifçe yana eğip tehditkar bir bakış attı yüzüme. Ardından devam etti."Seçmeler okul çıkışı şahsım ve okulu korumakla sorumlu diğer arkadaşlarımın yardımı ile yapılacak. Takıma alacağım yeni yarışmacı adayları için kriterlerim şunlar:"
Parmaklarını sırasıyla kaldırarak saymaya başladı.
"Adayların hızlı olması, strateji yeteneklerinin bulunması, dövüşmeyi bilmesi, sözümün dinlenmesi."
Kaşlarımı bu sefer alayla kaldırdım.
"Son kriter dışında katılmak için herhangi bir engel göremedim."
Sinirlendiği zaman burun delikleri o farkında olmadan ufak da olsa kıpırdıyordu.
Zihnime girmeye çalıştığını hissettiğimde Alec'e yaptığım gibi zihnimi ona da kapatmam kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.
Bunu nasıl yaptığımı merak ediyordu muhtemelen. Bana kendisi öğretmişti oysa..."Pekâlâ, çıkışta havuzu olmayan büyük spor salonunda bekliyor olacağım. Elemeye katılmak isteyenler geç kalmasın."
Sınıftan çıktığında kafama tek takılan kısım onun bana göre yıllar önce saydığım zamanda, bizim sınıfımızda okuyor oluşuydu.
Bizden üst düzeyse neden bizimle ders görüyordu o zamanlar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetenekliler Okulu
FantasyFANTASTİK içinde #1 Özelgüç içinde #1 YETENEK içinde #1 SİHİR içinde #1 Yıllarca ait olmadığınız bir dünya'da sahip olduğunuz birçok doğaüstü güçle yaşamak zorunda kalsaydınız, size verilen şans ile küçüklüğünüzden beri merak ettiğiniz esas gezegeni...