Bölüm 42

4.1K 384 156
                                    

Medya- Cecelia'nın elbisesi

Merhabaa, normalde bölüm BEŞ gün sonra yayınlanacaktı ancak @FairyShineSmile adlı okuyucum bugün doğumgünü olduğunu ve bölümü yayınlayıp yayınlayamayacağımı sormuş. Açıkçası böyle şirin bir istekle ilk kez karşılaştığım için dayanamayıp daha tek kelime yazmamışken tüm gün uğraşıp 2500 kelimelik bölüm yazdım😄
Ee siz de bol bol yorum yaparsınız artık herhalde? 👀

Yaşlı adam ortadan kaybolduğunda annemler yeniden çözülüp etrafa şaşkınlıkla bakarken birkaç küçük perinin geleceğimde gördüğüm gibi etrafıma doluştuğunu fark edip Tae'den mecburen uzaklaşmıştım. Perilerin etrafıma bıraktığı ışık kırıntıları kendimi dahi göremeyeceğim kadar arttığında annem ve babam başta olmak üzere alanda bulunan herkesin şaşkınlık ve sevinç dolu seslerini duyuyordum. Sarayın uyanacağına onlar dahi ihtimal vermiyordu demek...

"Kraliçe sıradan giyinemez, saraya yakışır görünmeli."

Perilerden birinin ince sesini duyup üstümdeki kıyafetlerin krem rengi, üzeri dantel detaylı ve önü arkasına oranla daha kısa bir prenses model elbise ile değiştiğini fark ettiğim an utançla bakışlarımı annemle buluşturdum. Bakışlarım herkesin üstünde sırasıyla gezinirken beğeni dolu bakışlar yakalayamadığım tek yüz Tae'nin yüzüydü. Yine de içimden bir ses onun oldukça iyi bir oyuncu olduğunu fısıldamıştı sanki.
Uyanıp duvarlardaki geçitlerden çıkan yetenekliler büyük alanı doldururken hepimiz yaşananlara karşı oldukça tecrübesiz ve şaşkın gibi görünüyorduk.
Yine Tae hariç...

"Oswant sarayı hizmetinizde,Kraliçe..."

İki perinin önümde reverans yapıp başıma yeşil taşlardan yapılmış bir tacı bırakması ile derin bir nefes alırken tacı aceleyle başımdan çıkarıp daha fazla uzatmamak adına anneme ilerleyerek onun başına yerleştirdim. Bu sırada Tae'nin de üstündeki kıyafetlerin değiştiğini görmüştüm. Klaus ile yaşadığımı gördüğüm anı onunla yaşamak garip olsa da saray için bunu kabullenmem gerektiğinin farkındaydım.

"Saray halkı, sizin ilk varisiniz ben değilim..."

Annemi işaret edip onayını almak adına Tae'ye döndüğümde küçük perilerin onun başına bıraktıkları tacı görüp kaşlarımı çatışıma engel olamamıştım. Kahin'in gösterdiği gelecekte Klaus'un başına bırakılan taçtı bu...

"Koruyucu, artık Seltae'nin manevi değil resmi koruyucususunuz. Krallığımız sizi Kralı olarak kabul ediyor."

Tae ciddiyetle onaylayıp bakışlarını bana çevirdiğinde hafifçe yutkundum. Hayır...
Geleceğimde Klaus'un yerini almış kişi o olamazdı değil mi? Bakışlarımı bu sefer Klaus ile birleştirdiğimde kaşlarını çatmış bana bakıyor olduğunu görüp birkaç adım geriledim. Sonrasında yeniden annemin sesi doldurmuştu kulaklarımı.

"Oswant sarayı senin artık Cecelia, okula devam etmene gerek kaldığını düşünmüyorum. Kendini gerçekleştirmiş olmasan saray uyanmak için evlenme sözünü dahi ciddiye almazdı."

Başımı iki yana sallayıp bana yeniden uzattığı taca kısa bir süre baktım.

"Sarayda kalabilirim, ancak onu yönetmek senin hakkın anne. Henüz bu ülkeyi yönetebileceğime emin değilim."

"Saray yönetimini annene mi devretmek istiyorsun Cecelia?"

Lonan konuştuğunda neredeyse tüm saray halkının sevinç nidalarını bir kenara koyup bize döndüğüne şahit olmuştum.
Ne diyeceğimi bekliyorlarken hızla başımla onayladığımda annem ilk kez otoriter görüntüsünden ödün vererek etrafa birkaç çekingen bakış atıp bakışlarını sarayın eski görüntüsüne kavuşmuş ihtişamında gezdirmişti.
Lonan tacı elinden yavaşça alıp yeniden başına taktığında dudaklarındaki silik gülümseme beni de gülümsetmişti. Tae'nin de yaptığım şeyle geldiğimizden beri ilk kez samimiyetle gülümsediğini gördüğümde tıpkı geleceğimde gördüğüm gibi bir şeyleri başarmışım gibi hissetmeye başlamıştım.

Yetenekliler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin