İyi okumalar...
Gözünü yüzümden ayırmadan bakmaya devam ederken ne diyeceğinden çok kapının önünden çekilmesiyle ilgileniyordum.
"Neden ona kendim aşık olmuşum ve isteyerek karşılık vermişim gibi davranıyorsun? Kızıp beni terk edeceğine yanımda kal birlikte aşalım bu sorunu."
Derin bir nefes aldım bunun kaçıncı olduğunu bilmeden. Haklıydı, yine de kendime engel olamıyordum işte. Duygularım eskisinden de kuvvetliyken aşık olduğum kadının benim yatağımda düşmanıma sarılmış hatta kendisini öpmesine izin vermiş olmasını nasıl bir anda kaldırabilirdim?
"Bak...Tamam sana kızmıyorum. Şimdi izin ver gidip biraz kafamı dağıtayım olur mu?"
Zoraki bir gülümseme gönderdiğimde kaşlarını çatıp ciddiyet derecemi çözmeye çalıştı.
"Sarıl o zaman."
Söylediği şey ile o an ki sinirim yerini şaşkınlığa bırakmıştı. Bir şey demedim ve öylece bakmaya devam ettim, yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırdığında bir adım geriledim.
"Sarılamazsın değil mi? Hâlâ kızgınsın çünkü."
Sinirimin çoktan geçmesi gerekiyordu belki de.. Hâlâ tazeydi ve tek yapmak istediğim gidip Alec'in boynunu koparmaktı. Ona da Cecelia izin vermiyordu...
Dudaklarımda düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan bir baskı hissettiğimde kaşlarımı çatıp durumu idrak etmeye çalışmıştım bir süre.
Ne yapıyordu?
Karşılık vermediğim için bir süre sonra dudaklarını benimkilerden çekti.
Ben anlamamış bir ifadeyle ona bakarken konuşmaya başladı yeniden."Beni ne olursa olsun bırakma tamam mı? Sana yemin ederim ben onu sevmiyorum–.."
"Yeter. Aynı şeyleri söyleyip durmayı bırak, anladım."
Onu itelemek ya da zorla kapıdan çekip canını yakmak istemiyordum ama kendisi de çekileceğe benzemiyordu.
"Beni seviyor musun?"
Yüzünde beklenti dolu bir ifade vardı.
"Ne?"
"Sorumu duydun."
diyerek gözlerime baktı.
Ona doğruyu söyleyip kendimi acınacak duruma düşüremezdim.
Şu an sadece birine ihtiyacı olduğu için yanında kalmamı istiyordu."Çekil Cecelia."
"Seviyorsun."
Dedi hafifçe gülümseyerek. Hâlâ yüzümü süzüyordu.
"Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum."Beni yeniden iterek odanın ortasına kadar gitmemi sağladığında onun güçlü bir betix olacağını anlamıştım. Konuşmasına sinirle devam ettiğinde merakla gözlemliyordum hareketlerini. Durum bambaşka bir boyut kazanmıştı.
"Ona deli gibi aşıktım önceden Klaus, büyü sayesinde de olsa aşıktım. Amacının yalnızca güçlerim olduğunu öğrendimde yaşadığım hayal kırıklığını da sen anlayamazsın."
Bir süre duraksayıp devam etti.
"Ama sen onun gibi değilsin. Hayatımı çıkmaza sokmak yerine beni kurtardın, beni de kendin gibi betix yaptın. Sen olmasaydın belki de şuan öl-"
"Sus."
"Susmayacağım, gerçek bu. Klaus benim tek bildiğim sana deli gibi ihtiyacım olduğu. Sanki, sanki o gün beni ısırmakla kalmayıp aynı zamanda kendine bağladın..."
Diyerek biraz daha üstüme geldi.
Klasik duvarla erkeğin arasında kalma olayını şu an Cecelia ile yaşamam çok utanç verici ve komikti. Yine de gülecek neşeyi kendimde bulamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetenekliler Okulu
FantasyFANTASTİK içinde #1 Özelgüç içinde #1 YETENEK içinde #1 SİHİR içinde #1 Yıllarca ait olmadığınız bir dünya'da sahip olduğunuz birçok doğaüstü güçle yaşamak zorunda kalsaydınız, size verilen şans ile küçüklüğünüzden beri merak ettiğiniz esas gezegeni...