Bölüm 4

25.3K 1.8K 421
                                    

İyi okumalar...

Alt kattaki sınıflardan birine girdiğimizde kapıyı kapatıp tam önümde durdu.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

İstifini hiç bozmadan sinirle cevap verdi.

"Kızların dikkatini çekmem neden hoşuna gitmedi?"

Diye tısladığında irkilsem de belli etmeden sakin bir ifade ile konuşmaya başladım.

"Bir ucube gibi davranmanı sakince dinleyeceğim, anlat hadi."

"Böyle ucubelere mi benziyorum? Peki Klaus'u neye benzettin konuştuğunuz süre boyunca?"

"Ne demek bu?"

"Ondan hoşlandığını biliyorum."

Dedi sakince. Ben onun aksine sakin kalmakta zorlanmaya başlamıştım.

"Ondan hiç hoşlanmadığımı gayet iyi bilmene rağmen neyin inadını yapıyorsun bana?"

"İspatla hoşlanmadığını."

"Hiçbir şey ispalamak zorunda değilim Alec. Ondan hoşlanmıyorum ve hoşlansam bile bu seni ilgilendirmez. Şimdi bana neden böyle davrandığını açıklayacak-"

"Ona aşık mısın?"

Transa geçmiş gibi yüzüme bakmaya başlamıştı. Yüzünde en ufak bir mimik olmayışı bana onun şekil değiştirmiş başka bir yetenekli olup olmadığını düşündürürken sinirle mırıldandım.

"Cidden saçmalıyorsun."

Dudaklarını alayla büzüp tavana baktı bir süre.

"Peki. Bundan sonra bu Alec var Cecelia, konuşup konuşmamak sana kalmış."

Kollarını iki yana açıp kendini sergiledi bir süre. Ardından önünde bağlayıp tepkimi bekledi.

"Alec. Alt tarafı ne söyleyeceğini merak edip dinlemeye gittim ne var böyle büyütecek?
Mantıklı mı şu hareketlerin bir kendine bakar mısın? Arkadaşlığımız böyle aptalca bir şey yüzünden mi bitecek?"

Yüzünde hiçbir mimik yoktu ve gözleri buz gibi keskin bakıyordu. Başka bir sebebi olmalıydı böyle yapmasının.

"Klaus'tan uzak durmanı söyleyeceğim yeniden ama bu sefer de onunla randevuya çıkarsın diye korkuyorum açıkçası."

"O da senin için aynısını söylemişti. Sanırım sebebini anlayabiliyorum şu an, sen dengesizin tekisin."

"Ne söyledi sana hakkımda?"

Kaşları mümkünmüş gibi daha da çatılmıştı.

"Senin tehlikeli olduğunu, göründüğün gibi olmadığını söyledi."

Ondan saklayacak değildim hakkında neler söylendiğini.

"Demek benim tehlikeli olduğumu söyledi. Ona inanmayacaksın herhalde. Nasıl biri olduğunu anlayacak kadar zekisin."

"Konuyu değiştirme. Şu an konumuz farklı."

Üzerini süzdüm.

"Şu tipine bak."

Yüzümü buruşturmuştum ama itiraf etmeliydim ki üzerindekiler iyi de duruyordu. Tek sorun klasik Alec kıyafetleri olmayışlarıydı.

Bol tişört dar pantolon yerine kas belli eden -siyah- tişört, dar pantolon -o da siyah- ve üzerine deri ceket -evet o da siyah- giymişti.

Yetenekliler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin