Bölüm 27

11.4K 851 443
                                    

İyi okumalar...

(Alec)

Bir süre arkalarından izlemiştim ikisini.
Cecelia'nın mutlu görünüyor oluşu canımı sıkarken Klaus'un ona şimdiden evlenme teklifi edişi- ne? Ben neden hâlâ burada duruyordum? Hızla ilerleyip Cecelia'yı onun kollarından çektiğimde hem Klaus hem Cecelia şaşkınca bakmaya başlamışlardı.

"Bırak beni!"

Bağırıp dikkatimi dağıttığında Klaus'tan sıkı bir yumruk yemiştim.

"Yeter lan piç kurusu! Rahat bırak artık bizi!"

Sinirle gülüp şu ana kadar hiç kullanmadığım gücümü kullanmak adına gözlerimi kapattım.
İnpulsa gücü bedeni güçsüzleştirip sinir sistemini bozarak uygulanan kişinin bedeninde şok dalgasına sebep olurdu.

Klaus bağırıp yere düştüğünde Cecelia bana karşı aynı gücü kullanmak istese de izin vermeyip bir çırpıda omzuma alarak ilerlemeye başlamıştım. Çırpınsa da sinir bedenime tarifi imkansız bir güç verdiği için sırtıma geçirdiği yumrukları ve uygulamaya çalıştığı güçleri hissetmiyordum.

Karşıma başı kirpi başını andıran küçük bir peri çıkması ile kaşlarımı çatıp onu duymamaya çalıştım. Cecelia'yı güçsüzleştirecek güçlerimi üzerinde kullanıyordum o an.

Periyle uğraşırsam kendine gelip beni ikiye ayırabilirdi. Küçük peri kıkırtılar eşliğinde uçarak kulağıma yaklaşıp;

"Bırak onu Edward..."

Dediğinde olduğum yerde bir süre durmuştum. Bu gereksiz yaratıklar çok fazla şey bilirlerdi, ikinci adlar gibi. İlerlemeye devam ederken birden Archie ve Kaan girmişti görüş açıma..
Dikkatli olmalıydım.
Onun gittiği yönün tam tersine ilerledim hızla.
Ne kadar yürüdüm bilmiyordum ama küçük bir kulübe görüş alanıma girdiğinde içeri girip eski ve pis de olsa yere bırakmıştım Cecelia'yı.

Üzerinde kullandığım güçler onu fazla güçsüz düşürmüştü. Küçük peri yine aniden belirdiğinde bağırdım.

"Git buradan!"

"Şş, uyanmamalı.."

Göz devirdim.
Ciddi misin? (!) Sen söylemesen bilmiyordum.

"Artık seni sevmiyor Edward."

"Kes sesini ve git buradan gereksiz."

"Klaus'a aşık oldu. Geri götür onun kalbi artık sana ait değil."

Kendime engel olamayıp tek hareketimle yok ettim küçük bedenini. Peri dikkatimi dağıttığı için Cecelia'nın üzerinde güçlerimi kullanmayı kesmiştim.

"Klaus..."

Kıpırdanıp onun adını sayıkladığında sinirle soluyup yanına oturdum.

"Klaus..Bırakma beni ona..."

Kaşlarım mümkünmüş gibi daha da çatıldığında sayıklayarak gözlerini açtı.

"S-sen...Klaus'a bir şey olursa seni!-"

"Bana bak! Senin kalbin bana ait!
Bir daha Klaus dersen onu binbir parçaya ayırıp köpekbalıklarına yem ederim!"

Tamam fazla canice bir tehditti ama...
Yapabilecek sinirdeydim şu an.

"Senden nefret ediyorum."

Tiksinircesine bir ifade ile söyleyişi kalbimin tam ortasına otururken kontrolümün elimden alındığını hissediyordum.

"Nefret ediyorsun demek..."

Yetenekliler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin