Bölüm 40

8.8K 582 252
                                    


Medya- İkur enbaxadore
İyi okumalaar

Cougar magikoa başını hafifçe yana eğip ikimizi izlerken bir bacağını geride tutuyor olduğunu fark etmiştim. Bacağında sorun mu vardı?
Bunu şimdilik arka plana atıp sinirle yumruğumu Taehyung'ın sağ boşluğuna geçirdiğimde bunu beklemediği için belini sağa büküp tek dizinin üstüne düştü.

"Sen ne çeşit bir egoist, narsist, ruh hastası hayvansın? Orada Klaus ile ölebilirdik...Tüm gezegenin koruyucusu seçtikleri kişi senin gibi hazımsız bir ceviz beyinli olmak zorunda mıydı gerçekten?!"

Elimi saçlarımdan geçirip yeniden Cougar magikoa'ya döndüm. Taehyung sinirle ayağa kalktığında kulaklarımızı dolduran başka bir ses ile ikimiz de az önce girdiğimiz kapıya doğru dönmüştük. Cougar magikoa'nın kız versiyonu olduğunu düşündüğüm varlık birkaç adımda önümüzde durduğunda konuşabiliyor oluşunu şaşkınlıkla, üzerindeki sembolleri ise hayranlıkla izliyordum.
Tabii hâlâ sinirli olan bir yanım da vardı.

"İkur enbaxadore."
Tae sinirini arka plana atmaya çalışıp doğrularak başıyla selam verdiğinde birkaç adım atıp aynı şekilde karşılık vermişti karşısındaki varlık.
"Koruyucu..."
Tae'ye baş selamı verip bana döndüğünde gerilsem de olduğum yerde sakince durmaya devam ettim. Bakışlarıyla yüzümü süzüyorken tam karşımda durup başını hafifçe sağa sola salladı.

"Sinirlenmen yersiz. Sana bilgi verseydi kural dışı davranmış olurdu. Denizdeki saldırıda da bir rolü yoktu üstelik. Aksine, seni ve arkadaşını kendi türüne karşı gelerek korudu."

Derin bir nefes alıp bana öldürücü bakışlar atan Tae'ye döndüm.

"Pekâlâ, Kolyeyi almam adına mükemmel fikirlerinden birini benimle paylaşmak ister misin koruyucu?"

Koruyucu kısmını alayla söylemiş olsam da kollarını ciddiyetle önünde bağlayıp başıyla kolyeyi takan büyülü varlığı işaret etti.

"Karışmam yasak ama kölem olduğunu kabullenirsen bir şeyler düşünebilirim belki."

Göz devirip beni merakla izleyen Tae ve yanındaki varlığı es geçerek Cougar magikoa'ya doğru yürüdüm ve tam önünde eğildim.
Dizlerimin üstüne oturduğumda bir adım gerilese de ani bir hareket yapmadan elimi yavaşça ona doğru uzattığım için gerilemeyi bırakmıştı. Onun kadar narin ve utangaç bir varlığın canının yanması beni sebepsizce rahatsız ederken kolyeden daha önemli olan etken dönüştüğünden beri canı yanıyormuş gibi görünmesi olmuştu bir anda.

"Komik, daha bir gün öncesinde senin varlığından bile haberim yoktu. Görüntün, özelliklerin...Bunları son anda öğrendim. Şimdi ise senin için endişeleniyorum."

Ellerim ensenini ve başının üst kısımlarını yavaşça okşarken diğer elimi de ona doğru uzatıp gözlerimi kısa süreliğine kapatıp açtım.

"Neden onun için endişeleniyorsun?"

Tae'nin meraklı sesine verdiğim tek tepki omuz silkmek olmuştu.

"Sağ ön bacağında bir sorun varmış gibi."

Geride tuttuğu bacağına uzandığımda tuhaf bir ses çıkardığı için korkup biraz geri çekilsem de yeniden nazikçe ön bacağına uzanmıştım Cougar magikoa'nın. Yarışmadan atılmayı göze almalı mıydım? Bu gezegenin koruyucusu Tae olabilirdi ama ben de sıradan bir Seltae değildim. Onu ben de koruyabilirdim...

"İzleniyor muyuz Tae?"

Sorumun ardından bir süre sessizlik oluşsa da derin bir nefes alıştan sonra arkamdan gelen sesi doldurdu kulaklarımı.

Yetenekliler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin