Bölüm 25

11.8K 930 268
                                    

Medya-Milli gururumuz Kaan
*Nah bize böyle Kaan*
İyi okumalar...

"Klaus!"

Maria alayla gülerken Alec bağırmaya devam ediyordu.

"Seni sürtük! Bırak onu!"

Kılıcı indirip sinirle Alec'e doğru döndüğünde etrafta hızlıca gezdirdim bakışlarımı.
Buradan kurtulmalıydık...

"Ah merak etme. Sıra sana da gelecek sevgilim."

O gülmeye devam ederken ortalıkta görünmeyen Brad şatodan çıkıp görüş açımıza girmişti. Gülümseyerek Maria'ya doğru gelip alnından öperek konuşmaya başladığında kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.

"Sevgilim. Sonunda istediğimiz oldu ha?"

Paul, Thomas ve Alec de tıpkı benim gibi dehşete düşmüşlerdi.

"Buradan kurtulursam seni büyük zevkle becereceğim Brad!"

Brad'in başta suratı düşse de kendini toparlayıp alayla cevap verdi.

"Kurtulursan yaparsın Alec."

"Tanrı şahidim olsun seni ve Maria'yı öldürene kadar becere–.."

Lafını tamamlayamadan amcası yüzüne sert bir tokat atarak bağırdı.

"Uzatma ve güçlerini ver yoksa hepsi ölür."

Maria yanıma gelip saçlarımdan tutarak kafamı kaldırdığında gözlerimi kapatıp beklemeye başlamıştım.

"Ona yazık olmasını istemeyiz değil mi Alec? Ver artık güçlerini."

Alec'in sinirli sesi yeniden kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi açıp boynuna geçirilmiş parlayan kolyeyi yeni fark etmiştim. Demek bu yüzden güçlerini kullanamıyordu.

"Beni aptal mı sanıyorsunuz siz!? Güçlerimi verir vermez hepimiz öleceğiz!"

Amcası derin bir nefes alıp keyifle kıkırdadı.

"Seninle işim bittiğinde gitmenize izin vereceğim, söz veriyorum."

Alec bana baktığında kafamı yeniden hayır anlamında sallamıştım. Ufak bir tebessüm edip amcasına döndü.

"Öldür beni."

Amcası sinirle Maria'ya yaklaşıp elindeki kılıcı aldıktan sonra Alec'e doğru yürüyecekken Brad konuşmuştu.

"Luke, izin verirsen bunu büyük bir zevkle yaparım."

Eline kılıcı alıp bana döndüğünde hızla başımı iki yana salladım. O ise anlam veremediğim bir bakış atıp sırıtarak Alec'e doğru yürüyüp kılıcı kaldırdı. Kafasını kısa bir süreliğine önüne eğip yüksek sesle konuştuğunda kaşlarım hafifçe çatıldı.

"Hey Luke..."

Kılıcı indirip yönünü Luke'a çevirdi.

"Sen ve adamların öleceksiniz piç kurusu."

Başta Luke olmak üzere hepimizin şaşkın bakışları eşliğinde Alec'i tutan iki adamı sırayla tek kılıç darbesi ile öldürdüğünde Paul bundan cesaret alarak adamlardan birine kafa diğerine tekme atarak o da adamlardan kurtulmuştu.

Aynısını Thomas da tekrarladığında yalnızca ben kalmıştım. Luke şaşırsa da kısa sürede şaşkınlığından kurtulup gülmeye başlamıştı.
Muhtemelen başka planları vardı.
Maria Brad onları kandırdığı için ölümcül bakışlar atıyorken Luke yavaş yavaş alkışlamaya da başlayıp birden ciddileşmişti.
Etrafta herhangi bir tehlike olup olmadığını anlamaya çalışıyorken sesini işitti kulaklarım.

Yetenekliler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin