Bölüm 9

17.8K 1.3K 156
                                    

İyi okumalar...

"Alec?"

Bana şaşkınlıkla bakıyordu.
Kendimi kutlamak istiyordum...
Şimdi nasıl çıkacaktım işin içinden bakalım.
Aynı şekilde bakmaya devam ederken hızla insan halime döndüm.

Üzerine doğru bir adım attığım sırada bir adım gerilemesi olduğum yerde durmama sebep olmuştu. Derhal bir yalan bulmazsam büyüler de kurtaramayacaktı beni.

"Cecelia ben...Ben bir Betix'mişim."

Sonunda mantıklı bir yalan bulduğum için derin bir nefes verdiğimde kendi içinde sorguya düşmüştü.

"Nasıl yani? Betix mi...Ama sen...Klaus, o neden yerde? Ona ne yaptın?"

"Bebeğim ben.."

"Doğruyu söylemeni istiyorum Alec."

O sırada Klaus piçi yavaşça kendine gelip ayağa kalkarak Cecelia'nın kolunu tutup konuşmaya başladı.

"Cecelia Alec zannettiğin gibi değil.
Seni spor salonuna çağırdığım gün sana onun kim olduğunu söylememiştim çünkü ben de tam olarak bilmiyordum. Alec senin gibi."

"Nasıl benim gibi?"

"O da birçok doğa üstü güce sahip.
Sen gelmeden önce üzerimde ses dalgası gücünü kullandı."

Kaşlarını çatıp tek eliyle başını tuttuğunda Cecelia gözlerini kırpıştırıp başını yavaşça sağa eğdi.
"Klaus...Ne saçmalıyorsun sen? Alec?"

Ulan seni gebertene kadar dövmeyenin ben...
Cecelia şaşkınca bana bakarken sakin kalmak için kendimle savaşıyordum.
Büyüler yüzünden mantıklı düşünemediğinin farkındaydım. İyi ki de düşünemiyordu.

"T-tabii ki hayır bebeğim. Ben Betixmişim dedim ya."

"Keşke şu an sana aklından geçenleri gösterebilsem Cecelia. Yalan söylüyor."

Klaus yeniden lafa karıştığında bütün oyunculuk yeteneğimi kullanmam gerektiğini idrak etmiştim.

"Demek ki düşüncelerimi betix olduğun için okuyabiliyordun?"

İşte böyle kızım...İnan sevgiline.

"Evet. Annem zaten safkan kurt adam ama babamın soyunda vampirlik olduğunu bilmiyordum.."

Klaus Cecelia ve bana şaşkınca bakarken birden yüzüme yumruk indirdi.
Beklemediğim hamle karşısında yere düştüğümde Cecelia dalgınlığına geldiği için ufak çaplı bir çığlık atıp Klaus'u dondurarak beyin kontrol gücü ile yanımızdan uzaklaştırmıştı.

Ben ise hâlâ yerde gözümü tutuyordum.
Bana yaklaşıp kalkmam için yardım ettiğinde her şey saniyeler içinde oluyormuş gibi hissediyordum. Odaya girdiğimizde beni yatağıma yatırıp elini gözüme doğru tuttu.

"Yeryüzündekiler ve gökyüzündekiler. Bana sahip olduğum tüm güçleri verenler. Sizden isteğim acısını dindirmeniz."

Ne yaptığını bilmiyordum. Kimden yardım istiyordu? Gözümdeki morluk iyileşmeye başladığında yüzüne bakıyordum...
Canının yandığı yüzünü buruşturmasından belli oluyordu. Bir nevi acım dinsin ve gözüm iyileşsin diye kendi gücünü bana enjekte ediyordu. Ne yani beni bu kadar çok mu seviyordu?

'Kıza onca aşk büyüsü yaptıktan sonra soruyor musun bir de?'

İç sesim haklıydı.
İyileştirmeyi bitirince ağrım gitmişti.
Bıraksa kendi kendine de iyileşirdi ama o süre boyunca acı çekmemi istememiş olmalıydı.
Yorgun düştüğünü anladığım an onu kolundan çektim ve yatakta yanıma uzanmasını sağladım.

Yetenekliler Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin