Yetenekliler Okulu

Bölüm 28

Medya- Wilward
İyi okumalar...

-Flashback-

Kulağındaki uğultu sesinin içinden seçebildiği tek tük kelimeler ile artık gitmeleri gerektiğini anlasa da parmağını dahi kıpırdatamamıştı Cecelia. Ölümden döner dönmez kaçırılmıştı ve Alec'in etkisinden çıkmak onu enerjisel olarak sarsmıştı.
Karnında hissettiği rahatsız edici ağrı da ona hiç yardımcı olmuyordu.

"Kenara çekil Archie. Ben hallederim."

Duyduğu silik kelimelerin ardından başının hafifçe kaldırıldığını hissetti.
Bir süre sonra boğazından aşağı tadı pek de iyi olmayan bir sıvı kaydığında kendini bir tık daha iyi hissediyordu. Yalnızca birkaç saniyenin ardından vücuduna adrenalin sıvısı enjekte edilmiş gibi kalkmıştı yerinden.

Klaus'un da aynı durumda olduğunu gördüğünde rahat bir nefes bırakmıştı odaya. O iyiydi.

"Cecelia. Ben, ben özür dilerim."

Gözleri dolan Klaus Cecelia'ya sarıldı hızla. Kız kendisini rahatlatmak ister gibi sırtına yavaşça vurduğunda ayrıldı bedeninden.

"Sana ne yaptı? Zarar verdi mi? Gözlerin şişmiş sanki?"

Cevap alamadığında korku ve sinir karışımı bir ifade ile bu sefer bağırmıştı genç adam.

"Konuşsana!"

Odada bulunan Archie, Megan ve Max kaşlarını çatmış Cecelia'nın vereceği cevabı bekliyorlardı.

"Sakin ol, bir şey yapamadı."

Archie Klaus'u kibarca kenara çekip Cecelia'ya yaklaştığında Cecelia geriledi.
Bu yaptığı hareket sarışını iyice meraklandırmıştı ve korktuğu şeyin gerçekleşmemiş olması için dua etmeye başlamıştı. Cecelia çekildiği sorgudan korkmuş halde düşünmeye başladı. Alec bir şey yapmış olsa hissederdi değil mi?
Düşünmesi gereken şeyin Alec 'in her an uyanıp çıldırmış bir biçimde şatoya saldırabileceği oluşu can sıkıcıydı.
Derin bir nefes aldı.

"Bir an önce dünya'ya gitmezseniz her şey daha da kötü olacak. Sizi orada bulmaması için elimden ne geliyorsa yapacağım."
Annesinin cümlesi ile başını salladı Cecelia.

"Bizi bulamaz değil mi? Artık onunla uğraşmak istemiyorum."

"Karanlık ayın büyücüsü. İlk işi ona sormak olacaktır. Hades'te kalmayacağınızı, başka bir gezegene gideceğinizi bilecek kadar zeki ne yazık ki. Onunla konuşup yeriniz konusunda ona herhangi bir şey söylememesine dair uyaracağım."

Klaus kendine gelmiş olacak ki soğukkanlılıkla başını salladı.

"Bırakın da öldüreyim onu. Ben, onu binbir parçaya ayırsam içim rahat etmez anlıyor musunuz?"

Archie destek vermek istermişcesine omzunu sıktı genç adamın.

"Alec'i öldüremeyeceğini ikimiz de biliyoruz. Bunun sebebi senin güçsüz olman değil onun fazla güçlü olması. Artık oyalanmayın."

Cecelia yeniden Archie'ye, annesine ve babasına sarılıp şatonun bahçesine geldiğinde etrafına son kez göz attı.

"Nasıl gideceğiz?"