8- Ölü Kentin Düşüşü

98 12 367
                                    


Multimedia Suna, siz daha farklı hayal edebilirsiniz.

Bölümde geçen şarkılar

Ariana Grande - God is woman
Adele - Skyfall
Peyton List - Liar Liar
Royal & the Serpent - Overwhelmed
Rebounder - Slow Angel
Shawn Mendes, Camila Cabello - Senorita
Ricky Montgomery - Mr Loverman
Tove Lo - Habits (Stay high)
Miley Cyrus, Dua Lipa - Prisoner
Bea Miller - That Bitch
Queen - Killer Queen
Owly City, Carly Rae Jepsen - Good Time
Eve 6- Inside out
Aimee Man - Pavlov's Bell

***

Gece Suna

Hayal kırıklığı.

Hazar'ın gözlerinde görebildiğim tek duygu buydu, hayal kırıklığıyla bakıyordu. Umutsuzluk serpiştirdiği yüzünde garip bir gülümseme meydana gelirken gözlerini yüzümden çekti, dans edenlerin arasında gezdirdiğinde bakışlarımı oraya döndürdüm. Vlad ile dans eden Zümrüt'e bakıyordu, tekrar Hazar'ın çehresine baktım. Hayal kırıklığı yavaşça silinmişti, şefkatle bakıyordu.

Canımın yandığını hissederken arkamdan gelen adım seslerini duyabiliyordum. Birkaç saniye sonra Değer'in parfüm kokusu havayı doldurdu. Başka bir anda olsaydık bu koku beni baştan çıkarabilirdi ama şu an tek düşündüğüm şey Hazar'dı. Bana öyle bakmasını hak etmiştim.

"Sana hemen güvenmemi bekleyemezsin, seni doğru dürüst tanımıyorum bile," diyebildim, yeşillerini Zümrüt'ün olduğu yerden uzaklaştırdı, tekrar bana baktı. Arkamda kalan Değer'in geriye doğru çekildiğini hissettim. Hazar'ın boğazından derin ve alaylı kıkırtısı yükseldi.

"Sorun şu ki sen beni sevmek için hiçbir zaman bana şans vermedin, sürekli olarak ittin, kaktın beni."

Gözlerimi kırpıştırdım. Bazı şeyleri özümseyebildim, geçmişte kalan bazı anlar kafamın kuytularında geziniyordu. Bir şeyler demek için dudaklarımı birkaç kez açmış olsam da havaya sadece nefesim karışmıştı.

"Ben," diye başladım. "Bunu daha sonra konuşabilir miyiz?" diye devam ettikten sonra bedenimi tamamen ona döndürdüm. Burada, bu kadar insanın arasında bir aile dramı çıkarmak istemiyordum. Hazar da tıpkı benim gibi bedenini tamamen bana döndürdü, benden daha açık olan yeşilleri donuktu.

"Öyle olsun," dedi soğukça. Tenim buz kesilirken bakışları Değer'e değdi.
"Ondan önce evde olsun."

Değer sonunda yanıma geldiğinde kahvelerini Hazar'ın yüzüne sabitledi, sempatik bir gülümseme yayıldı çehresine. "Tabii Hazar abi."

Abi.

Ben bile ona abi demezken Değer'in ona abi demesi kalbimin bir kez daha acımasına neden olmuştu. Hazar gülümserken gözlerinin içinin parıldadığını gördüm. "İyi akşamlar," deyip barın içine yöneldiğimde iki erkeğinde keskin bakışlarını sırtımda hissettim. Kabul ediyorum, Hazar'ı, Değer'den kıskanmıştım.

Aksak adımlarımla çıkışa doğru ilerlemeye devam ederken gözlerim bar taburesinde oturan Zümrüt'e kaydı, Vladimir ile koyu bir sohbete dalmış gibi görünüyordu. Gözlerimi onlardan çekip yürümeye devam ettim, birkaç saniye sonra Değer yanımda belirdi. Nefes nefese kalmıştı.

"Bir sporcuya göre fazla tıkanıyorsun," diyerek ona laf sokmayı ihmal etmezken Değer dirseğini dirseğime değdirdi, bu hareketi hatırlıyordum. Ne zaman onu kızdıracak bir şey söylesem dirseğiyle dirseğimi dürterdi. Ona döndüm.

"Ne o gücendin mi?"

Hemen kaşlarını çattığında bardan çıkmıştık, bir koruma arabasının hemen önünde onu bekliyordu.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin