56 - Bıçak Sırtı

33 8 1.1K
                                    


Uzun zaman sonra tekrar merhaba. Sıcaklardan malum yazmak kolay olmuyor, bir dahaki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum lslepe ama iki hafta ile bir ay sonraya kesin gelir.

Bölüm başlamadan önce söylemek istediğim bir şey var.

Zümrüt bu zaman diliminde biraz nazlı, biraz kırılgan, şımarıklıkta yapıyor. Lütfen alttan alın, malum hormonlar.

Yer yer sinir olup yer yer tatlı bulabileceğiniz bir bölüm oldu bence.
Umarım bölümü seversiniz. Şimdiden keyifli okumalar, öptüm 😘

Hazar

Mart, 2012

"Bugün kendini nasıl hissediyorsun Hazar?"

Bok gibi. Başka soru?

Gerçekten önemsiyor muydu yoksa görevini yerine getirmek için mi soruyordu emin değildim. Gözlerimi yıprattığım tırnaklarımdan ayırıp genç kadına getirdim. Büşra Hanım, benim aylardır geldiğim rehberlik hocasıydı.

"İyi gibi," dedim. Derslerimde gerileme olduğu için beni buraya göndermişlerdi. Sadece bu değildi elbette. "Siz nasılsınız?"

İlerleme kaydettiğimi göstermek için sormuştum bunu. Daha fazla gelmek istemiyordum ancak bırakayım mı diye sormaya da cesaret edemiyordum.

"Teşekkür ederim, ben de iyiyim."

Önündeki deftere bir şeyler yazdı. Ardından dosyama uzandı, dosyamı karıştırmaktan kağıtlar yıpranmıştı.

"Kabusların hala devam ediyor mu?"

Başımı iki yana sallayarak onu reddettim. Hala gördüğüm birtakım kabuslar vardı. On dördümde birden kesilmiş, on altımda tekrardan belirmeye başlamıştı.

"Hayır," Kısa bir es verdim. "Gayet iyiyim."

Başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Doğru söyleyip söylemediğimden emin olmak istiyordu. Yalan söylüyordum ama yapmak zorundaymış gibi hissediyordum kendimi. Tekrardan ilaç almak istemiyordum.

İlaçlar kafamın içindeki ilhamları susturuyordu. Beni uyuşturuyor, sessizliğe mahkum bırakıyordu. Elimden sanatın da alınmasını istemiyordum.

"Başka bir soru sormama izin var mı peki?"

Soracağı soruları az çok biliyordum. Buraya gelme sebebim olan sorulardan biriydi. "Hayır, bana istediğiniz her şeyi sorabilirsiniz."

Konunun çabucak kapanmasını istiyordum. "Arkadaşların biliyor mu başına gelenleri?"

"Sadece Olcay biliyor, biliyorsunuz. Diğerlerini söylemem zaten. Farklı gözle bakarlar bana, acırlar. Böyle olsun istemiyorum."

İkinci sebebim Olcay'dı. "Olcay seni rahatsız ediyor mu artık?"

Dudaklarımı ıslattım. "Hayır, aylardır rahatım. Sayenizde oldu bu."

Tırnağıma işkence etmeye devam ettim. "Artık bana zorbalık yapmıyor, imalı mesajlar da atmıyor. Eğer gelip size şikayet etmeseydim ne yapardım bilmiyorum."

Büşra Hanım kalemini bıraktı, gözleri tırnaklarıma kaydı. "Hiç onu dövmeyi düşündün mü? Bazen zorbalığa karşı zorbalıkla karşılık verdiklerini görüyoruz da."

Tırnaklarımı rahat bıraktım. "Gerek duymadım, hem sadece beni tehdit ederek para koparmaya çalışıyordu. Sadece şantaj," Öne doğru eğildim, bir sürü kelime oyunu yapmış, geceleri arkamdan kıkır kıkır gülmüştü. Yere sabun atıp almamı istemişti ki nefesim kesilmişti ama sorun değildi, bitmişti artık.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin