77- Eksik Parça

41 8 858
                                    

Selamlar ben geldim. Umarım bölümü seversiniz. Şimdiden keyifli okumalar, öptüm.

Bölüm şarkıları

Zaaf - Gözlerinden gökyüzüne
Böyleyken Böyle - Yara aldım
KÖFN- Olan olmuş
Geceyi Kurtar - Sevgilim beni affet
İkiye On Kala - İyi ve güzel kadınlar hep ağlar
Şenceylik - Çok eski şarkı
Zemin Kat - Dön bana
Kaldı 8- Yanında Uyansam

***

Suna

“Bana hala aşık mısın?"

Dünya bir anlığına dönmeyi bıraktı bu soru karşısında. Yakut hiçbir zaman bana aşık mısın diye sormamıştı, şimdi ise çaresizce bana bu soruyu sormuştu.

Dudaklarım aralandı. Dört yıl olmasına rağmen sana olan hislerim bir gün olsun eksilmedi demek istedim.

“Yakut, burada mıydın?" Efsun'un sesi beni kendime getirirken eğdiğim başımı kaldırdım. Aynadaki yansımamla göz göze geldim. Benden daha iyisini hak ettiğini düşünmeye başladım.

“Bu soruyu sormak için pek de uygun bir zaman değil," diyebildim. Kendime engel olabilmek için dilimin ucunu ısırdım. Daha fazla soru sormasına izin vermeden telefonu yüzüne kapattım.

Onu hak ettiğimi düşünmüyordum. Baştan aşağı falsolarla doluydum. Bencil tarafım ise her şeye rağmen onu yanında istiyordu. O tarafıma yenilmem çok olasıydı. İçten içe yenilmek istiyordum.

Ellerimi belime koyduktan sonra arkamı döndüm. Aylin ile göz göze geldiğimde gülümsedim. “Masal zamanı?" diye sordum. Başını sallayarak beni onayladığında iki adımda yanına varıp kollarımın arasına aldım onu. Saçlarından yayılan dalin kokusunu içime çekerken yanağını öptüm.

Çocuk odasına geldiğimizde Aylin'i yatağına yatırdım. Ardından sandalyeyi iki yatak arasındaki boşluğa çekip oturdum. Aylin ve Utku benim için kavga ettiğinden dolayı böyle bir çözüm bulmuştum. Bu arada favori hala olmak çok güzel bir histi.

“Ne okumamı istersiniz?" diye sordum. İkisi de aynı anda Pinokyo diye bağırdı. Nem kapmak istemezdim ama bu çocuklar bana yalancı mı demek istiyordu?

Masal kitabını elime aldığımda Aylin penguenine sarıldı. “Hala senin burnun neden uzamıyor?"

Aylin'in sorusuyla kirpiklerimi kırpıştırdım. Nem kapmakta haklıymışım... Yeğenim bana yalancı demişti. “Neden uzasın?"

Elimi burnuma getirdim. Bu zamana kadar söylediğim yalanları düşünürsek Pinokyo lakabını hak ediyordum. Gerçi Pinokyo da bir zaman sonra doğru yolu bulmuş, yalandan vazgeçmişti. Mutlu sonuna kavuşmuştu.

Ben ne zaman mutlu sonu görecektim?

Kitabın kapağını açıp okumaya başladığımda Utku da tavşanına sarıldı.

Masalın yarısında uyuyan yeğenlerimi görsem de devamını okumaya devam ettim. Sonunda masal mutlu sonla bittiğinde kapağını kapatıp ayağa kalktım. Kitabı komodinin üstüne bıraktıktan sonra üzerlerini güzelce kapatıp alınlarını öptüm. Geri çekildim, bir süre onları izledim. Elim kolumdaki dövmelere giderken içimi çektim.

Bana verilen odaya geldiğimde beni bir koku karşıladı. Hafif parfümün kokusu ciğerlerime dolarken sırtımı kapıya yasladım. Yakut gibi kokuyordu odam. Gözlerimi sandalyeye astığım cekete getirdim. Bana sarılışı aklıma geldiğinde gülümsememe mani olamadım, bir de o gece beni orada öpseydi ne olurdu, bunu düşünmemeye çalıştım. Eğer düşünürsem mahvolan tarafta olacaktım ve ben bunu istemiyordum. Pişmanlığı dibine kadar hissediyordum, bir de bunun pişmanlığını çekmek yorardı. Bu yüzden yatağa uzandım, komodinin üstündeki kitabı elime alıp okumaya başladım.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin