Özel Bölüm / Aşk Haritası

72 8 725
                                    


Sonunda bitirdim kslslldr umarım beğenirsiniz. İyi okumalar!

Yakut

Her insanın mutlaka her şeyden çok istediği bir şeyler vardır, benim de vardı. Özgür olmak istiyordum, aldığım her nefesin ciğerime batmasını istemiyordum ancak olmuyordu, alamıyordum. Özgür değildim. Tıpkı Zümrüt ve Safir gibi bir tutsaktım. Hapishaneye girsem bundan daha özgür olacağımı bile söyleyebilirdim. Belki de küçük suçlar işleyip günlerimi islahevinde geçirmeliydim.

Başımı hemen onaylamazca salladım. Eğer ben bu evden gidersem Zümrüt ve Safir'in hayatı tepetaklak olurdu. Ve ben bunun olmasını istemezdim. Derin bir nefes alıp annemle içmeye devam eden babama baktım. Birkaç gün önce iddiadan kazandığı parayı bu masada eziyordu. Bileğine oldukça pahalı bir saat takmıştı, altını parlıyor, gözlerimi alıyordu. Annemse yüzük parmağındaki pırlanta yüzüğü öpüp duruyordu. Onlara bakarken yüzüm istemsizce ekşidi.

Her zaman merak ettiğim iki şey vardı. Bunlardan biri annem polis olabilmeyi nasıl başarabilmişti ve babam nasıl bir muhasebeciydi? Bu kadar kolay mıydı her şey?

"Çocuklara bir şey aldın mı aşkım?"

Annem, babama taparcasına aşıktı. Her şeye rağmen onunla birlikteydi. Ya babam, o anneme aşık mıydı? Gözlerimi anneme getirdim. Boynunda altın bir kolye vardı. Sahi babam bu kadar parayı gerçekten iddiadan mı kazanmıştı?

Babamın bakışlarını üzerimde hissederken ona baktım. Benim aksime gözleri kahverengiydi ve annemin aksine bana sevgiyle ya da merhametle bakmıyordu. Sanki ben fazlalıkmışım gibi bakıyordu çehreme. İlk başlarda bunu sorgulamıştım ancak sonradan salmaya karar vermiştim. Çünkü çoğu arkadaşımın babası da problemliydi. Bu yüzden rahatlamıştım. Yine de bana böyle bakmasını istemezdim. Kendimi günahkar hissediyordum.

"Aldım," deyip birkaç saniye durdu. "Yatak odasında, evlatlarımdan biri kıçını kaldırıp almaya gidebilir," dediğinde yanımda oturan Zümrüt koltuktan kalktı. Annem ona onaylamaz bir bakış attı. Annem bana nasıl tapıyorsa Zümrüt'ten de bir o kadar nefret ediyordu. Birkaç sefer bunu sorguladım. Elimdeki tek şey evlatlık olarak almamızdı. Bir de şey vardı. Dilim varmak istemiyordu ama babamın bakışlarından dolayıydı bu.

Zümrüt odadan çıktığında babam bacaklarını masanın üzerine uzattığında derin bir nefes daha aldım. Tutsaklık hissi ciğerime bir kez daha batarken gözlerimi annem ve babamdan çekip televizyona getirdim. Yıllardır süren Arka Sokaklar dizisi vardı televizyonda. Boş bir şekilde diziyi izlemeye başlarken babamın gözleri hala üzerimdeydi. Neşeliydi ama yine de ondan deli gibi korkuyordum. Her sinirlendiğinde şiddetli eylemleri vardı, her şeyden nem kapardı. Pis bir adamdı babam benim gözümde. Anneme bile zarar verecek kıvamdaydı. Buna rağmen onunla hala birlikteydi. Bu da çok garip geliyordu bana.

"Polisliği özledin mi?" Babamın boğuk sesiyle birlikte annemin şarkı söyleyen sesi kesildi. Tıpkı benim gibi televizyona baktı. "Hayır," deyip kısa bir es verdi. "Zaten bir boka yaramıyordum."

Babam kıkır kıkır güldü. "Yozlaşmıştın amına koyayım ama işimize yarıyordu, para kazanıyorduk."

Tüm dikkatimi televizyonda tutmaya çalıştım. Birkaç saniye sonra Zümrüt odaya geldi. Yavaş adımlarla yanıma adımladığında ona baktım. Elindeki poşetlerden birini bana uzattığında poşeti elime aldım. Babamın aldığı hediyeyi pek merak etmiyordum açıkçası, diğerini de Safir'e uzattığında onun varlığını bir an unutmuştum. Hayalet gibi takılıyordu evimizde resmen.

Keşke onun kadar görünmez olsaydım bu evde.

Zümrüt kendini yanıma attığında poşetin içinden kutuyu çıkardı. Telefon kutusunu gördüğümde kaşlarımı kaldırdım. Kendi poşetimin içinden hediyemi çıkardım. Basit bir saatti benimki, en fazla elli lira ederdi. Bunun gibileri caddedeki siyahi satıcılarda görmüştüm. Yine de memnun olmuş gibi gülümsedim. Hediyeydi sonuçta.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin