48- Kan

37 8 1.2K
                                    

Sonunda gelebildim. Umarım beğenirsiniz. Her zamanki gibi sürprizlerimiz devam ediyor. Keyifli okumalar 🧡🧡

Suna

Birçok kez insanlara ikinci şans vermiştim. Bazı zamanlarda ise defalarca kez o şansı vermiştim. Ve her seferinde verdiğim şansı parçalara ayırmışlardı. Zamanla değersiz hissetmeye başlamıştım. İnsanlardan daha da uzaklaşmıştım. Son zamanlarda bunu aşmış olsam da bunun doğru bir karar olmadığını anlamaya başlamıştım. Helin, beni giydirmiş, benimle dertleşmişti ama şimdi farklıydı.

Paranın onun için değerli olduğunu biliyordum. Para her zaman önemlidir, bunu reddedemezdim. Yine de ben onun kız kardeşiydim. Tamam babalarımız ayrıydı, abim kadar da yakın değildik birbirimize ama bunu yapmasına gerek yoktu. Kalbim öylesine kırılmıştı ki ne diyeceğimi bilmiyordum.

Koltukta oturmuş bir halde Jamie'nin baygın bedenine bakarken sigaram çoktan bitmişti. Elimdeki izmariti kültablasına bastırdım. Bacaklarımı düzelttim. "Bana neler olup bittiğini anlatmak için sadece beş saniyen var abla," deyip Helin'e döndüm. "Ne kadar para veriyorlardı? Ederim ne kadar?"

Helin dudaklarını birbirine bastırdığında Yakut onu aşıp yanıma geldi. Kendini yanımdaki boşluğa atarken elleri de şakaklarını buldu. "Bir soru sormuştum."

Yakut'un başı omzuma konduğunda kedi gibi miyavlayacaktım neredeyse. Yumuş yumuş olmuştum bir anda. "Yetmiş beş milyon," dediğinde kaşlarımı kaldırdım. Yavaşça Yakut'a baktım. "Beni sen teslim etsene, parayı alır kaçarız."

Yakut başını omzumdan kaldırdıktan sonra gözlerime baktı. "Dalga geçmiyorum, dünya turuna çıkarız paramızla."

Gözlerimi ondan alıp tekrar Helin'e baktım. "Umarım Sterlin, dolar ya da eurodur. Türk lirası beni kesmez."

Yakut başını omzuma yeniden koyduğunda yine yuryumuşak oldum. Aşk sert kişiliğimin kabuklarını çatlatıyordu.

"Her neyse, espri yaptım. Ben dersimi aldım. Merak ettiğim asıl şey senin bunu neden yaptığın? Paraya ihtiyacın olduğunu düşünmüyorum. Ya kardan melek tarafından tehdit edildin ya da başka şeyler. Belki de doyumsuzsundur. Bazı insanlar paranın ve gücün tadını aldığında durmaz."

Gri gözlerine meydan okurcasına baktığımda derin bir nefes aldı. "Görevi kabul ettiğimde senin olduğunu bilmiyordum," dedi. "Jamie, Zümrüt'ü evden çıkarman gerekiyor dediğinde anladım ama her şey için çok geçti. Görevi kabul ettim."

Gülümsediğimde bakışlarını benden aldı. "Mesaj atabilirdin, ne bileyim durabilirdin."

Helin ellerini önünde birleştirdi. "Söyle bakalım, beni kim istiyor?"

En çok merak ettiğim şey buydu. Helin'in neden yaptığıyla ilgilenmek istemiyordum. Belki altında derin şeyler vardı ama umurumda değildi.

"Onu durduracaktım," dedi. "Bir planım vardı."

Başımı iki yana salladım. "Bununla pek de ilgilenmiyorum Helin," dedim soğuk bir sesle. "İlgilendiğim tek şey sizi kimin tuttuğu. Anlatabildim mi?"

Sehpa kırılmasaydı ayaklarımı masaya uzatabilirdim. Daha sonra da Zümrüt beni evde oklavayla kovalardı. Dağılan dikkatimi toparlayabilmek için yerdeki Jamie'ye bir kez daha baktım. Göğsü inip kalkıyordu. Neyse ki yaşıyordu. Onu öldürmek istemezdim.

"Rustu," dediğinde arkama iyice yaslandım. Ancak Yakut rahatsız olmuş bir ifadeyle başını omzumdan kaldırdı. Doğrudan Helin'in güzel suratına baktı. "Volkovalar?"

Alyona bana bütün erkeklerin ve kadınların öldüğünü söylemişti ama yalan olma ihtimali oldukça yüksekti. Bir sürü kuzenim, amcam, yengem ve halam vardı. Kalabalık bir aileydi. Bir sürü sosyopat Volkova ile uğraşmak... Örümceklerle dolu bir odaya sokulsam daha iyi olurdu. Ve ben örümceklerden feci şekilde korkarım. Gördüğüm yerde çığlık bile atabilirdim.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin