14.Bölüm: Mazi

70 20 8
                                    


" Beni hatırlamadın değil mi Işık?" Işık şaşkın bir şekilde gülerek " nasıl komiserim? Ben sizi yaklaşık bir 7- 8 senedir tanıyorum. Zaman zaman görüşmek durumunda kalıyoruz sizi nasıl hattırlamam"dedi.

Özgür, Işık' ın cevabı karşısında kafasını geriye atıp bir kahkaha atmıştı. "Gerçekten hatırlamıyorsun değil mi? Gerçi benimde senden aşağı kalır bir yanım yok. En son hastaneye gelince anladım ben de aslında tanışıklığımızın daha eskiye dayandığını."

Işık iyiden iyiye meraklanmıştı. "Gerçekten bu konuşmadan hiçbir şey anlamadım komiserim. " Müzik yavaşlarken ikili dans pistinin kenarına doğu yürümüştü. " Evet komiserim nasıl bir tanışıklıkmış bu merak ettim doğrusu. "

" Şöyle anlatayım o zaman büyük, kasvetli iki bina, gece karanlığı sohbetler. " Işık, olayı anlamaya çalışıp gözlerini kısarken birden onu nereden tanıdığını hatırladı. "İnanmıyorum! Gerçekten mi? " Işık, elini ağzına getirip şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemedi.

"Evet gerçekten, ben yurdun erkek tarafından her gece seninle konuşan kişiyim. " Işık inanamayarak kafasını salladı. " Ben gerçekten çok şaşırdım. Hem senin o kişi olmana, hem de seni tanımamış olmama ."

" Bende ilk farkettiğimde çok şaşırmıştım, seni tanıyamamış olmama. " " Peki sonra nasıl anladın?" diye sordu Işık. " Hastanede beni terslediğinde anladım. Sonra küçük bir araştırma yaptım. O zamanlar bana adını söylemiş olsaydın bu kadar geç bir karşılaşma olmazdı. "

Işık gözlerini devirerek " ne yapsaydım seni tanımıyordum ki. Hem sadece her akşam karanlığında karşılıklı konuşan iki çocuktuk. Bana musallat olursun diye korkudan söylememiştim. Ayrıca nasıl bir araştırmaymış bu komiserim ? " diye sordu Işık.

Özgür, ona gülümseyip "sadece geçmişin ile ilgili. Ben, Alihan Karahan' ın seni evlat edindiğini biliyordum ama aynı yurtta olduğumuzu bilmiyordum. Senin o kız olabileceğini düşündüğüm için sadece hangi yurttan olduğunu öğrendim. "

Işık anladım dercesine başını salladı. "Ben seni çok bekledim ama bir gün gittin ve bir daha gelmedin Işık. Yurtta da kulaktan kulağa söylentiler dolaşmaya başladı. Polis olduktan sonra seni aradım ama bu seferde aramalarım sonuçsuz kaldı. "

Işık, buruk bir şekilde anlatmaya başladı. " Öyle oldu, aslında küçük bir kaza geçirmiştim, sonra bir süre hastanede kaldım. O sırada da Alihan babamla tanıştım, o da bana sahip çıktı. Yurt kayıtlarını da o sildirmiştir muhtemelen."

İkili konuşmaya devam ederken Alihan baba yanlarına geldi. " Hoşgeldiniz Özgür komiser " diyerek tokalaşmak için elini uzattı. Özgür komiser aynı şekilde karşılık verdi Alihan babaya.

"Baba, Özgür komiserde benim yurdumdanmış biliyor musun? Biz taa o günlerden tanışıyormuşuz meğerse. " Alihan baba kaşlarını kaldırıp " öyle mi komiserim, bu nasıl tesadüf böyle?"diye sordu. Özgür komiser ona bıyık altından bir gülüş vererek " öyle çok büyük bir tesadüf Alihan bey" dedi.

" Hadi kızım, kardeşlerinin yanına geç , birazdan konuşma gerçekleştireceğim. " Işık, komiser Özgür ile vedalaşarak masanına geri döndü meraklı bakışlar altında. " Ne, niye öyle bakıyorsunuz? "

"Ay abla kimdi o yakışıklı?" diye sordu Deniz ağzı kulaklarında. " Onun ne işi var burada abla? "

"Aa abim de mi tanıyor , bizle neden tanıştırmadın ki?" Işık üfleyip " bırakın bu saçmalıkları bak babam çıkıyor onu dinleyelim " dedi.

"Sevgili konuklar, bu muhteşem geceye hepiniz hoşgeldiniz. Ben Alihan Karahan. Bildiğiniz üzere yıllar önce İkili Yurt'u himayem altına aldım. Ben de sizlerden biriyim, aslında bir çoğunuz biliyorsunuzdur. Bu gecenin amacı bizler gibi aile olmayı başaranların mutluluk gecesi. Bir çocuğa anne babalık yapabilmek çok zor ,her koşulda. O çocuk sizin biyolojik çocuğunuz olsun, olmasın. Çocuk yetiştirirken en önemli şey sevgimizi onlara vermemiz elbette. Bu konuda sizlere müteşekkirim. Onlara en iyi şekilde aile olduğunuz için kendi adıma çok teşekkür ederim. Lütfen onları çok sevin , saygı duyun, yardımcı olun. Bu gece burada olduğunuz için sizlerde çok şanslısınız çocuklar. Hepinizin sizi her koşulda seven, arkanızda duran ailelerinizin değerini bileceğinize eminim. Tekrar burada bizimle olduğunuz için çok teşekkür ederim. " Bütün salonda bu konuşma sonras alkış tufanı kopmuştu.

" Abla nereye?"

" Öff tuvalete Vedat" dedi Işık bıkkınca. Işık tuvaletten çıkıp ellerini yıkarken yan kabinden çıkan kişi gözlerini dikmiş ona bakıyordu. " Bir şey mi oldu?" diye sordu Işık aynadan ona bakan kişiye.

" Mert doktor sizin neyiniz oluyor?" Işık ellerini kurularken " bu soruyu sormak için mi öyle kıvrandın Papatya? Doğru söyledim, Papatya'ydı adın değil mi?" Papatya gözlerini Işık'tan ayırmıyordu. "Evet Papatya. Ayrıca kıvranmıyorum seni inceliyordum sadece. "

" Beni inceliyordun öyle mi? Neden peki?" Papatya kollarını birbirine geçirip lavaboya yaslandı. " Estetik var mı diye bakmıştım sadece. Hem bir soru sormuştum ben neden cevap vermediniz? " Işık aynaya dönüp saçını düzeltmeye başlamıştı. " Estetiğim yok, ayrıca ilk soruna gelecek olursak Mert benim hiçbir şeyim değil. "

" Ama soyadınız aynı. Ben sizi evli sanmıştım ama yanındaki kadınla pek bir samimide ondan sordum. Kardeşsiniz galiba değil mi?" Işık kızın bu rahatlığı karşısında sinirlenmişti. "Aileden biri denebilir."

" Peki, o konuşma yapan babanız mı?" Işık, aynadan kendine bakmayı bitirip tuvaletten çıkacakken Papatya onun önüne geçti.
"Kendisi sözü geçen biri sanırım?" Işık Papatya ' ya dik dik bakarak " evet kendisi babam ve bir çok yerde de sözü geçer" diyerek kapıya yönelmişti ki "bana yardım edebilir mi peki?" Diye sordu Papatya.

Işık, olduğu yerde arkasını dönüp Papatya' ya bakmaya başladı. " Bakın ben gerçek ailemi arıyorum, yurttakiler yardımcı olmuyor, ailemden destek bekledim hiç oralı değiller, e taktir ederseniz öyle elim kolum çok uzun değil. "

" Neden sana yardım edelim peki? Hem babam gerçek ailesini arayan evlat edinilmiş insanlara pek iyi gözle bakmaz." Papatya bir süre düşündü. Karşısındaki kadın da güçlü birine benziyordu. Belki ona yardım edebilirdi. "O zaman sen yardım et, belli ki seninde yurtta bir saygınlığın var. " Işık, ona küçük bir gülümse verip biraz daha yaklaştı. " İnanır mısın ben de bu konuda babamla hemfikirim. "

" Peki." Papatya kapıya doğru yönelirken Işık kapıyı tuttu. " Bu kadar çabuk mu pes ediyorsun? Tamam sana yardımcı olacağım. "

" Gerçekten mi?" Işık kafasını sallayak "gerçekten ,fakat karşılığında istediklerimi yaparsan"dedi.

Papatya gözlerini kısıp " ne istiyorsun?" diye sordu. Işık kapıyı açarak " önce bir aileni bulalımda onu da o zaman konuşuruz" dedi.

İkili lavabodan çıkıp salona geri döndüğünde Işık, Alihan baba ve Papatya' nın babası olduğunu düşündüğü kişinin sohbet ettiğini gördü. Işık, onlara yaklaşırken dikkatli bir şekilde adama bakmaya devam etti. " Baba. "

" Gel kızım bak seni kiminle tanıştıracağım. Bu beyefendi Pamir bey önceden bizim hastanemizde çalışıyordu , meslektaşımız kendisi. " Işık elini uzatıp adamla tokalaşırken gözlerini gözlerinden ayırmadı. Onu ilk kez gördüğünü anımsadığı zamana gitti zihni.

17 sene önce...

" Doktor bey uyandı." Işık eğilip kendine bakan adamın gözlerine bakarken " beni duyuyor musun? Ben doktor Pamir , bir süredir buradasın. Üzerinden kimliğin çıkmadı adın nedir?"

Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin