13.Bölüm:Dans

69 19 4
                                    


1 hafta sonra..

" Ay abla ne güzel oldun melek gibi" dedi Su hayranlıkla beyazlar içindeki Işık'a. Işık ona gülümseyip " sen de çok güzel oldun. Deniz nerede geç kalacağız" dedi Işık etrafına bakınarak.

" Geldim " diye bağırdı Deniz.  Kızlar güzellik merkezinden çıkarken " kim alacak bizi?" diye sordu Işık. Deniz etrafa bakınıp arabayı aradı " ah bak orada. "

Kızlar, Deniz'in gösterdiği arabanın yanına geldi. Sürücü kapısı açılıp içeriden Vedat indi. Işık, Vedat'ı görmezden gelerek " öne sen otur Deniz " diyerek arka kapıyı açıp arabaya bindi. Yol boyunca Vedat aynadan Işık' a bakmıştı. Doğum gününün üzerinden bir hafta geçmişti. İkili o günden beri konuşmuyordu. Vedat ne kadar onunla konuşmaya çalışsa da Işık hep onu görmezden geliyordu.

Araba yardım gecesinin yapılacağı mekana varmıştı. Su ve Deniz hızlıca arabadan inip mekana hızlıca girdiler. Işık, onların kendilerini yalnız bırakmak istediğini anlamıştı. O, günden sonra aralarının bozuk olduğu belli oluyordu. Işık, bunun nedenini küçük bir anlaşmazlık olarak dile getirmişti aile yemeğinde. O yüzden kimse üstelememişti bu durumu.

Vedat, arabadan inip arka kapıyı açmak için hamle yaptığında Işık hızlıca kapıyı açıp arabadan indi. Vedat kolunu uzatmıştı Işık' ın koluna girmesi için , Işık hiç oralı olmayıp yoluna davam etti.

Vedat, Işık' ın peşine takılıp onu takip etmeye başladı. " Abla yapma böyle gerçekten bak çok üzgünüm. Seninle böyle olmak istemiyorum. Sen yoksan kimse yok benim hayatımda " dedi Vedat, Işık'ın yanına yaklaşıp. Işık, onun pişman olduğunu anlayıp koluna girip yürümeye devam etti. Vedat, ona kocaman gülümseyip " ablam benim ya çok özlemişim seni, ayrıca çok güzel olmuşsun." İkili içeriye girip kalabalığa karıştı.

" Oha şuna bak Su!?" dedi Deniz. Su heyecanlı bir şekilde Deniz' in elindeki telefona döndü. Işık, onlara dönüp " ne oluyor kızlar ?" diye sordu. Su telefonu Işık' a uzatığında, telefonun ekranında Ceylan' ın Instagramda Mert ile fotoğrafını görünce Işık telefonu geri verdi." Buna mı bu kadar şaşırdın Deniz ? Onlar nişanlı unuttun mu?"

" Altına zorla tutuluyorsan göz kırp Mert yazsam yeridir. Bu ne böyle kıskaca almış abimizi."

"Fotoğraftan uzaklaş bak gerçekleri geldi" dedi Su başıyla kapıyı işaret ederek. Hep beraber bakışları oraya çevrildi. Onları gören Ceylan salonun bir ucundan el salladı büyük bir gülümsemeyle. " Ay bizim masaya mı oturacaklar ?"

" Ee aile masası ne de olsa " dedi Vedat kinayeli bir şekilde. Mert, elini tutan Ceylan ile masaya yaklaşırken arkalarında Cenk onları takip ediyordu.

"İyi akşamlar herkese" dedi Ceylan. Masadan aynı şekilde cevap aldıktan sonra Mert, Işık'ın yanına Ceylan da Mert'in diğer tarafına oturmuştu. Cenk ise tek boş kalan yer olan Işık' ın karşına.

"Işık ablacığım çok güzel olmuşsun " dedi Ceylan hayranlıkla Işık' a bakarak. Işık, ona küçük bir gülümseme vererek
" teşekkür ederim Ceylan, sen de çok şıksın. " Ceylan hoşnut bir şekilde gülerek teşekkür etti.

Mert, yandan yandan Işık' a bakarak yavaşça kulağına eğildi. " Çok güzelsin. " Işık hiç oralı olmayıp önüne bakmaya devam etmişti.

"Abla gelene bak." Işık etrafa bakınıp  "kime bakayım Vedat?" Diye sordu. Vedat gözleriyle karşı masaya yaklaşan kızı gösterdi.

" O kız kim abi?" diye sordu Su. Vedat, Su 'ya dönüp kıkırdayarak " geçen gün ablamla hastanede kavga etti bu kız bacak kadar boyuyla" dedi. Su, Işık' a dönüp doğru mu abla ?" diye sordu. Işık kafasını salladı. " Bakma sen bu Vedat'a kızın bazı psikolojik problemleri var ondan siniri bozulmuştu biraz."

Mert yerinden kalkıp Papatya ve ailesinin yanına gitti. Işık gözleriyle onları takipteyken kızın yanında babası olduğunu düşündüğü adama daldı gözleri bir süre. Tanıdık gelmişti siması.

"Dans edelim mi?" diye bir soru bozdu Işık' ın dalgınlığını. Arkasına baktığında Cenk'i gördü. Tam cevap verecekken Vedat ayağa kalkıp " kusura bakma Cenk" diyerek elini Işık' a uzattı. Işık elini ona uzatıp Cenk' e dönüp omuz silkti.

" Nasıl kurtardım ama seni Cenk meymenetsizinden ?" diye böbürlendi Vedat.

"Onunla dans etseydim ayağıma bu kadar basmazdı herhalde." Vedat tek elini kalbine götürüp " aşk olsun insan kurtarıcısına yeteneksiz der mi?" Dedi.

Işık, ona gülerken yanlarına gelen Mert
"birazda ben dans edebilir miyim seninle? "diye sordu Işık'a.

"Hayır , yorulmuştum zaten." Işık ondan uzaklaşmaya çalışırken Mert kolundan tutup dans etmeye başladı.

" Ne o konuşmayacak mıyız hiç? " diye sordu Mert. "

"Daha öncede söylediğim gibi seninle konuşacak özel bir şeyim yok. " Mert ona sinsice gülüp  "özel bir şey konuşalım demedim ki" dedi.

16 sene önce.

" Mert hazır mısın oğlum? Uçağı kaçıracağız hadi " diye seslendi Alihan baba. Mert hızlıca merdivenlerden inip aşağıda onu uğurlamak üzere olan kalabalığı gördü. Önce Maria hanım, küçük Deniz ve Su ile vedalaştı. Sonra Vedat'ın yanına yaklaşıp diz çöktü.

  "Vedat, bak ben gidiyorum diye üzülme sakın, sen burada yalnız değilsin. Onlarda en az benim seni koruduğum gibi koruyup kollayacaklar seni."

Vedat ona gülümseyip " biliyorum Işık ablam bana söz verdi zaten hem o senden farklı bir şey daha yapacak " dedi.

Mert ona gülümseyip " ne yapacakmış bakalım? " diye sordu. "Beni bırakmayacak ve beni çok sevecek." Mert'in gülümsemesi buruk bir hal alırken Vedat'ın başını okşayıp ayağa kalkıp Işık' a yöneldi.

Bir iki dakika hiçbir şey söylemeden bakıştı bu ikili. Bu sessizliği Işık bozup elini Mert'e uzattı." Hoşçakal Mert Ali."

Mert, Işık'ın uzattığı ele bakıp kafasını salladı ve Işık' a yaklaşıp sımsıkı sarıldı.
" Gitmek değil , sadece sizden ayrılmak zor geliyor."

" Burada seni en az özleyecek kişiye söyleme bunları." Işık'ın kendisine böyle soğuk davrandığını gören Mert, gitmenin en doğru karar olduğunu bir kez daha anlamıştı. Bu ikili bir seneden az bir zamandır aynı evde yaşayıp okul ve kurslardan dolayı sadece akşam yemeklerinde yüz yüze gelimelerine rağmen aralarında bir bağ vardı. Bu bile birbirlerine olan bağlılığı azaltmamıştı.

Günümüz..

" Her neyse seninle özel veya değil bir şey konuşmak istemiyorum. "

"Merhaba" diye seslendi biri Işık'ın arkasından. Işık, Mert'in bakışları altında arkasına dönüp burada görmeyi beklemeyeceği kişiyi gördü.

"Özgür komiserim!" Özgür komiser elini Işık' a uzatıp " merhaba Işık hanım "dedi. Işık ona aynı şeklide karşılık verirken, Özgür komiser, onun şaşkınlığını anlamış olacak ki " ben de davet edildim, o yüzden buradayım" dedi.

Mert, Işık' ın yanına geçip elini uzattı.
" Merhaba ben Mert. " Özgür gözlerini Işık'tan zor bir biçimde çekip bakışlarını Mert'e çevirdi.

" Merhaba ben Özgür. " Mert, Işık 'ın beline kolunu sarıp" müsadenizle " deyip masalarına dönmeye yeltenmişti ki " Işık hanım , dans edelim mi? " diye sordu Özgür. Işık şaşkın bir biçimde Mert'in elinden kurtulup Özgür komiser ile dans pistinin ortasına geçti birazdan öğreneceği şeylerden habersiz...

Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin