32.Bölüm: Ait Olmak

72 12 10
                                    

Işık ve Papatya neden olduğu belli olmayan bir gerginlik içerisinde yemeklerini yiyorlardı.

" Yemekleri sen mi yaptın?"

" Sadece salata ve pilavı ben yaptım. Diğerlerini Maria hanım yolladı. Senin sevdiğini söyledi bana. "

" Evet severim, ellerine sağlık.  Annemde çok güzel yapardı. "

Işık, Papatya' nın bu mahsunluğunu kendine benzetmişti. Bir yere ait olamama. Yediğin yemeği bile hak etmen gerektiği düşüncesi.

" Ne güzel, sen de öğrenirsin bir gün onun gibi yapmayı. "

" Sana kim öğretti?"

Işık suyundan bir yudum aldı. " Ben babamın yanına ilk geldiğimde Ayşe teyze vardı evde yemekleri yapan. O öğretmişti. İleride lazım olur, çocuklarına yemek yaparsın derdi hep. Bende istekliydim öğrendim. "

" Sen de benim gibi mi hissetmiştin? Yani belli bir yaştan sonra başka bir ailen olması. Bana tuhaf geliyor. Onlara ihanet ediyormuşum gibi . "

" Bilmem. Ben senin gibi değildim. Ben o yurtta açtım gözümü. Alihan babamdan önce bir ailem olmadı. Senin hissettiklerini hissetmedim belki de. Çok uzun zaman önceydi Papatya. Üzerinden bu kadar zaman geçince insan duygularını unutuyor."

" Peki o yaştan sonra bir ailen olması nasıl bir şeydi?"

" Zor ama ailen olmamasından iyidir diye düşünmüştüm. Sonunda birileri benim yanımda olmak istemişti. Beni sevmişti. İlk kez sevildiğimi hissettim.  Kimsesiz değildim artık.  "

" Peki nasıl alıştın. Yani.. şey yanlış anlama ama ben bu durumdan önce senin yanındayken kendimi daha rahat hissediyordum ama şimdi. "

" Gerginsin biliyorum. Çünkü ben de öyleyim. Ben de ilk zamanlar çok zorlanmıştım. Üstelik babamı çok yeni tanıyordum. Korkmuştum ama o zaman her yer yurttan iyiydi benim için. Şimdiki yurtlar öyle değil tabi daha konforlu. Ama kendini rahat hissetmen için elimden geleni yapacağım. "

"Şey peki gerçek ailen? Sen de aradın mı onları benim gibi?"

Işık başını salladı. " Hayır, onlar beni haketmiyor çünkü. "

" Kızgın mısın onlara?"

" Ben tanımadığım, herhangi bir şey paylaşmadığım her insana nötürüm Papatya. Onlar benim için yoklar. "

" Ben de en başta böyle düşünmeliydim. Ama engel olamadım kendime. Sadece merak etmiştim. Ama ailemi üzmekten başka bir şey yapmadım. "

" Papatya, sen ailenle çok güzel on altı sene geçirdin. İnan bana onlar seni ne kadar mutlu ettiyse sen de onları o kadar mutlu etmişsindir. "

İkilinin arasındaki bu konuşmadan sonra Işık masayı toplarken Papatya da ona yardım etmişti.

" Kapı mı çaldı?"

Işık çalan kapıyı açmaya gitti. " Vedat. "

" Ablam nasılsın?" Diyerek içeri daldı Vedat.

" Papatya hoşgeldin " Vedat, Papatya' ya karşı çok sevecendi.

" Hoşbulduk Vedat abi. Sen de hoşgeldin."

Vedat elindeki paketleri yere bırakırken  "abi mi?" diye sordu.

Papatya, Vedat'ın bu kelimeden hoşlanmadığını anlayıp Işık' a baktı. " Şey istemezsen abi demem" dedi Papatya kısık bir sesle.

" Deme tabii ne abisi kızım, dayınım ben senin. "

Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin