Işık ve Papatya neden olduğu belli olmayan bir gerginlik içerisinde yemeklerini yiyorlardı.
" Yemekleri sen mi yaptın?"
" Sadece salata ve pilavı ben yaptım. Diğerlerini Maria hanım yolladı. Senin sevdiğini söyledi bana. "
" Evet severim, ellerine sağlık. Annemde çok güzel yapardı. "
Işık, Papatya' nın bu mahsunluğunu kendine benzetmişti. Bir yere ait olamama. Yediğin yemeği bile hak etmen gerektiği düşüncesi.
" Ne güzel, sen de öğrenirsin bir gün onun gibi yapmayı. "
" Sana kim öğretti?"
Işık suyundan bir yudum aldı. " Ben babamın yanına ilk geldiğimde Ayşe teyze vardı evde yemekleri yapan. O öğretmişti. İleride lazım olur, çocuklarına yemek yaparsın derdi hep. Bende istekliydim öğrendim. "
" Sen de benim gibi mi hissetmiştin? Yani belli bir yaştan sonra başka bir ailen olması. Bana tuhaf geliyor. Onlara ihanet ediyormuşum gibi . "
" Bilmem. Ben senin gibi değildim. Ben o yurtta açtım gözümü. Alihan babamdan önce bir ailem olmadı. Senin hissettiklerini hissetmedim belki de. Çok uzun zaman önceydi Papatya. Üzerinden bu kadar zaman geçince insan duygularını unutuyor."
" Peki o yaştan sonra bir ailen olması nasıl bir şeydi?"
" Zor ama ailen olmamasından iyidir diye düşünmüştüm. Sonunda birileri benim yanımda olmak istemişti. Beni sevmişti. İlk kez sevildiğimi hissettim. Kimsesiz değildim artık. "
" Peki nasıl alıştın. Yani.. şey yanlış anlama ama ben bu durumdan önce senin yanındayken kendimi daha rahat hissediyordum ama şimdi. "
" Gerginsin biliyorum. Çünkü ben de öyleyim. Ben de ilk zamanlar çok zorlanmıştım. Üstelik babamı çok yeni tanıyordum. Korkmuştum ama o zaman her yer yurttan iyiydi benim için. Şimdiki yurtlar öyle değil tabi daha konforlu. Ama kendini rahat hissetmen için elimden geleni yapacağım. "
"Şey peki gerçek ailen? Sen de aradın mı onları benim gibi?"
Işık başını salladı. " Hayır, onlar beni haketmiyor çünkü. "
" Kızgın mısın onlara?"
" Ben tanımadığım, herhangi bir şey paylaşmadığım her insana nötürüm Papatya. Onlar benim için yoklar. "
" Ben de en başta böyle düşünmeliydim. Ama engel olamadım kendime. Sadece merak etmiştim. Ama ailemi üzmekten başka bir şey yapmadım. "
" Papatya, sen ailenle çok güzel on altı sene geçirdin. İnan bana onlar seni ne kadar mutlu ettiyse sen de onları o kadar mutlu etmişsindir. "
İkilinin arasındaki bu konuşmadan sonra Işık masayı toplarken Papatya da ona yardım etmişti.
" Kapı mı çaldı?"
Işık çalan kapıyı açmaya gitti. " Vedat. "
" Ablam nasılsın?" Diyerek içeri daldı Vedat.
" Papatya hoşgeldin " Vedat, Papatya' ya karşı çok sevecendi.
" Hoşbulduk Vedat abi. Sen de hoşgeldin."
Vedat elindeki paketleri yere bırakırken "abi mi?" diye sordu.
Papatya, Vedat'ın bu kelimeden hoşlanmadığını anlayıp Işık' a baktı. " Şey istemezsen abi demem" dedi Papatya kısık bir sesle.
" Deme tabii ne abisi kızım, dayınım ben senin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
General Fiction"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...