Bir hafta sonra...
Papatya hastanenin önünde Işık' ın çıkmasını bekliyordu. Kapıdan çıkan Işık' ı görünce ona doğru yaklaştı.
" Papatya bu soğukta neden dışarıda bekliyorsun? " diye sordu Işık.
" Hastanede biri görür, belki bizimkilere haber verir diye burada bekliyorum. "
Işık başını salladı. " Tamam ama atkını iyi sar, üşüme " dedi Papatya' nın atkısını sıkarken.
" Okul nasıl alışabildin mi?"" Evet alıştım, arada Su ile görüşüyoruz. Beni arkadaşlarıyla tanıştırdı. "
" Çok güzel, şimdi gidelim de senin şu işini çözmeye çalışalım. " dedi Işık. " Işık" diye seslendi Mert.
Işık, Papatya'ya dönüp " ona nereye gittiğimiz söyleme sakın " dedi.
" Papatya nasılsın?"
" İyiyim Mert bey, siz nasılsınız?"
Mert, ona gülümseyerek " ben de iyiyim " dedi Işık' a dönerek " nereye böyle, akşama yılbaşı partisi var hazırlanmaya gitmiyor musun?"
" Erken daha şimdi bizim Papatya ile küçük bir işimiz var " deyip arabaya bindi Işık.
Arka kapı açılıp arabaya binen Papatya'yı görünce " neden arkaya bin- "
" Çünkü ben de sizinle geliyorum" dedi tam o sırada ön kapıyı açıp binen Mert.
"Mert bizim özel bir işimiz var in lütfen " dedi Işık.
" Sizin ne gibi özel bir işiniz olabilir Işık?" diye gözlerini kısarak sordu Mert.
Işık tam konuşacakken arka koltuktan öne doğru eğilen Papatya " bence gelsin, hem o bir psikolog, karşı tarafı daha iyi çözümleyebilir " dedi.
Mert, Papatya' nın sözcüklerini düşünürken Işık' a baktı. " Senin küçük halin gibi davranıyor " dedi fısıldayarak.
" Gelsin tamam. Ama olaya müdahil olmak yok. "
" Valla ne çeviriyorsunuz bilmiyorum ama bakarız" dedi Mert emniyet kemerini bağlarken.
Uzun sayılabilecek bir yolculuktan sonra Papatya' nın gerçeklerini öğrenmek için istedikleri yere vardılar. Işık ve Papatya arabadan inerken Mert etrafa bakınıp onların peşinden arabadan indi.
" Burası neresi? " diye sordu Mert.
" Hangi ev Papatya?" diye sordu Işık. Papatya eliyle iki katlı bahçeli evi gösterdi.
" Peki sizin ev hangisiymiş?" Papatya, Işık' ın arkasında yaklaşık elli metre ötedeki eski bir evi işaret etti.Işık gözlerini baştan aşağı mahallede gezdirdi. " Sen burada hiç yaşamadın değil mi? "
" Hayır annemin söylediğine göre bana hamileyken burada oturmuşlar. Sonra ben doğacağım için büyük bir eve geçmişler. Şu an oturduğumuz ev. Ama biz hep buraya gelirdik, komşularımızla görüşmeye. "
" Anladım. Hadi girelim bakalım " dedi Işık evin kapısını çalmak için elini zile uzatırken.
Mert, Işık' ın kolunu tuttu. " Kimin evi burası?"
Işık soruya cevap vermeden zile bastı.Bir iki dakikalık bekleyişten sonra kapıyı yaşlı bir kadın açtı. " Fadik nine" diye sarıldı Papatya.
" Ay! Benim Papatya' m gelmiş " dedi sevecen bir ses tonuyla. Papatya eliyle Işık ve Mert' i gösterdi.
" Yalnız gelmedim nine. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
General Fiction"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...