" Mezarlık içimi ürpertiyor" dedi Maria hanım.
Papatya' nın ailesinin ölümünün üzerinde bir hafta geçmişti. Pamir Bey ve Fidan Hanımın yangında vefat ettiğini Papatya' ya söylemek çok zor olmuştu.Papatya o gün sinir krizi geçirip hastaneye kaldırılmıştı. O gün bugündür hastanedeydi. Onunla Mert ilgileniyordu. Adli tıpta işlemler tamamlanınca defin günü gelmişti.
Papatya... Onun yaşadıkları o kadar ağırdı ki. Önce anne ve babasının gerçek anne ve babası olmadığını öğrendi. Sonra ise onları kaybetti.
" Papatya gelebilir miyim?" diye sordu Işık kapıyı aralayıp.
" Geldin zaten. "
" Nasılsın. "
" Kötüyüm. Vicdan azabı çekiyorum. Belki ben o akşam evde olsaydım olanlara engel olabilirdim ama olamadım. Onları üzdüm. Neden? Beni istemeyip bırakan, aramayan, benim için hiç kimse olması gereken insanlar için kırdım onları. Bana kırgın gittiler. Ailemi kaybettim" diyerek ağlamaya başladı Papatya.
Işık elini Papatya'nın yüzünde gezdirdi.
" Sen dedin Papatya. Onlar senin ailen. Anne babalar çocuklarına kırılmazlar. Ayrıca bazı şeylere engel olamayız. Bu durumda onlardan biri. Böyle düşünürsen hayatın zorlaşır. Kendine bunu yapma. Onlar seni böyle güçlü yetiştirmişken pes etme olur mu?"Papatya kafasını kaldırıp Işık' a baktı ve birden Işık' ın hiç beklemediği bir şekilde ona sarıldı.
Işık donmuş bir vaziyette nefes almayı bile bırakmiştı ki kapı açıldı.
" Mert gelsene" dedi Işık kendini Papatya'dan uzaklaştırırken.
" Zaman geldi mi?" Diye sordu Papatya.
Mert başını sallayıp Papatya'nın montunu giyinmesine yardımcı oldu.
Kabristan.
Papatya kabristana bakarken düşündü.
" Şimdi ne olacak?" Annesi ve babasının bedenlerini görmesine izin verilmemişti. Ama işte oradalar.Çok bir kalabalık yoktu. Eski tanıdıklar ve Karahan ailesi oradaydı. Papatya, Mert' ten destek alarak şiddetli yağan karın altında yürümeye başladı.
Kimseyi duymamak, görmemek, hissizleşmek böyle bir şey miydi? Toprak kokusu Papatya' nın en sevdiği kokuyken şimdi bu kokudan iğreniyordu.
Papatya ilk defa kendini yalnız hisseti. Kimsesi yoktu ki anne ve babasından başka. Defin işlemi gerçekleştirilirken çok donuktu. Sanki olanları görmüyordu.
Onları burada bırakıp gitmek. Böyle bir şeyi düşünmezdi hiç eski hayatında.
Defin tamamlandıktan sonra bütün tanıdıklar başsağlığı dileyip ayrıldı.
Papatya bir süre daha anne ve babasını mezarına baktı.
"Üşüyorsun hadi gidelim. Yarın yine geliriz " dedi Mert.
" Ben.. ben nereye gideceğim bir evim yok ki."
Mert ve Işık birbirlerine küçük bir bakış attı.
" Bak Papatya biz senin bizimle gelmeni isterdik fakat bu mümkün değil. Bak şuradaki hanımefendi sosyal hizmetlerden " diyerek uzaktan onu izleyen kadını gösterdi.Papatya olanları anlamıştı. Yurda gitmek zorundaydı. " Başladığım yere dönüyorum yani öyle mi?"
" Neler düşündüğünü anlayabiliyorum. Ama yurt konusunda endişelenme. Oradaki çocuklar gayet iyi. Her şey var. Korkacak bir şey yok " dedi Işık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
General Fiction"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...