Işık, Mert'in kapıdan içeri girdiğini görünce gerildi. Mert küçük bir gülümsemeyle Işık'ın gözlerinin içine bakarak " tahmin ettiğim gibi hiç özlenilmemişim" dedi sandalyeye otururken.
Işık soğuk bir şekilde " aynen öyle oldu" diye söyledi sert bir şekilde.
Mert, masadaki kalemi eline alıp çevirmeye başladı. Işık gözlerini Mert'ten çekip önündeki kağıtlara dönmüştü. Mert soğuk bir şekilde " Vedat nerede?" diye sorarak Işık' a döndü.
"Seni görmek istemeyeceği bir yerdedir muhtemelen." Işık, ona karşı gardını indirmek istemiyordu.
Mert, kalemi sert bir şekilde bırakıp Işık' ın dikkatini çekmişti. Işık kafasını kaldırıp Mert'e döndü. " Onu rahat bırakmanı istiyorum Mert, seninle görüşmek istemiyor ve buna da gerek yok zaten. " Mert bir hışımla yerinden kalkarak " Buna sen mi karar veriyorsun?" diye sesini yükseltti.
Işık yerinden kalkarak Mert' in yanına yaklaştı. " Hayır, o karar verdi, ben ise kararı sana iletiyorum. Ayrıca o benim kardeşim gerekirse onun hakkında karar da verebilirim" dedi, sen kim oluyorsun dercesine.
Mert yüksek bir kahkaha attı. " O, senin kardeşin öyle mi? Peki benim neyim?" Işık kollarını birbirine geçirip sahte bir gülümsemeyle bakıyordu Mert'e. " Onun deyimiyle hiçbir şeyin. " Mert, Işık' ın bu soğuk tavrıyla kapıyı çarpıp odadan çıktı.
Işık, arabasına binip Vedat'ın iş yerine doğru sürmeye başladı. O sırada telefonu çaldı. " Efendim baba. " Alihan baba emreden ses tonuyla " Işık akşama Mert için hoşgeldin kokteyli vereceğiz" dedi.
Işık kafasını geri atıp gözlerini devirerek "baba benim akşam işim var gelemem" diye söylendi.
" Akşam sekizde Işık, Vedat'ı da al, evde ol!"
Işık, Vedat'ın iş yerine varıp arabasını park edip içeriye geçti. Vedat sağlık turizmi yapan bir şirket yönetiyordu. Vedat'ın odasının önüne gelince Vedat'ın asistanı önünü kesip " Işık Hanım hoşgeldiniz , Vedat Bey önemli bir toplantıda kimseyi içeri almamamı söyledi" dedi hızlıca. Işık kıza gülümseyip odaya ilerleyip kapıyı açtı.
" Bu mu önemli toplantı?" Vedat, Işık'ı görünce üfleyip arkasına döndü. "Kusura bakmayın efendim kimseyi görmek istememişti " dedi mahcup bir şekilde. Işık, asistana başıyla kapıyı işaret etti.
Yavaşca camdan dışarı bakan Vedat'ın yanına yaklaştı. " Demek toplantı ha!" dedi kızgın ses tonuyla. Vedat, ona cevap vermeden dışarıya bakmayı sürdürdü. "Ha bir de ablaya trip öyle mi Vedat bey.." diyerek koltuklara yöneldi. Vedat halâ Işık'ı görmezden gelmeye devam ediyordu.
" Ne yapayım Vedat benimle konuş diye ağlayayım mı?" dedi Işık sahte üzgün sesiyle. " Vedat'ın ağzında yüksek bir kahkaha çıkmıştı. " Haha... Sen ve ağlamak , yaklaşık 16 senedir yan yanayız bir kere ağladığını görmedim." Işık, ona omuz silkip " senin için ağlarım ama" dedi kendini acındırırcasına.
Vedat, küçük bir gülümsemeyle arkasını dönüp Işık' ın yanına oturdu. Işık'ın elini tutup " asıl benim için ağlama sakın" dedi mahsun bakışıyla.
Işık, Vedat' ı kendine çekip sıkıca sarıldı. "Bir daha bana böyle davranma , sen benim her şeyimsin üzme ablayı bir daha sakın ." Işık tamam mı dercesine elini yumruk yapıp Vedat'ın kafasına sürttü. "Ya abla saçımı bozdun."
"Eşek kadar adamsın, saç diyorsun halâ." Vedat, bir anda Işık'ı gıdıklamaya başlamıştı. " Vedat dursana oğlum, gıdıklama!" Onun elinden kurtulmaya çalıştı Işık. Vedat, Işık'ı bırakıp önüne döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
General Fiction"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...