Işık yavaşca gözlerini açtı. Yine aynı beyaz tavan. Ne olmuştu böyle. " Işık Hanım hastanedesiniz, küçük bir operasyon geçirdiniz durumunuz gayet iyi, siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
Işık gözlerini kapattı. " Ben.. Mert. "
" Mert Bey'i mi görmek istiyorsunuz?" Işık kafasını salladı. " Peki ben kendisine haber veririm. "
" Off sabah oldu ne zaman uyanır ?" diye sordu Deniz.
" Sessiz ol, Vedat uyuyor " dedi Mert kardeşini göstererek. Odanın kapısı çalınıp içeriye Işık' ın doktoru girdi.
Deniz ve Mert hızlıca yerlerinden kalkarken onların sesine uyanan Vedat gözlerini ovuşuruyordu.
" Gözümüz aydın. Işık Hanım uyandı ve durumu gayet iyi " dedi doktor.
Vedat yerinden kalkıp kapıya yöneldi "görebiliriz o zaman" diyerek.
" Yalnız Işık Hanım, Mert Bey'i görmek istedi Vedat Bey. Siz daha sonra görürsünüz " dedi doktor.
Kardeşler birbirine şaşkın bir ifadeyle bakarken doktor araya girdi. " Mert Bey, kendisi sizi bekliyor buyurun lütfen. " Diyerek kapıdan çıktı doktor.
Mert, doktoru takip edip yoğun bakıma geldi. Deniz ve Vedat ise onun peşindeydi. " Bunları giyin Mert Bey " diyerek yoğun bakıma girerken giymesi gereken kıyafetleri uzattı hemşire.
Mert en son maskesinide takıp Işık' ın yanına girdi. " Pardon bu camları neden kapattınız?" diye sordu Vedat hemşireye. " İçeride hasta yakını varken kapatmak durumundayız Vedat Bey" dedi hemşire.
" Sanki biz yabancıyız" diye mırıldandı Vedat.
" Tamam Vedat gel biz oturalım şöyle " diyerek Vedat' ı çekiştirdi Deniz. " Hayır yani niye onu çağırdı ki? Biz varız burada. "" Ay Vedat kıskanç mısın nesin. Bizimle de konuşur elbet. "
Mert, Işık' ın yanına yaklaştı. " Işık" diye seslenip elini tuttu.
Işık gözlerini açıp Mert'e baktı. " Seni buraya elimi tut diye çağırmadım " diyerek elini çekti Işık.
" Bu durumda bile bana böyle davranmana inanamıyorum gerçekten " dedi Mert gülerek.
" Ben de bu durumda bile beni sinirlendiriyor olmana inanamıyorum ama bak oldu bile" dedi Işık.
" Olaylar benim kafamda çok bölük pörçük. Seni olayları bana anlatman için çağırdım. "
Mert kafasıyla sakladı. " Dün gece Papatya seni , sen benim annemsin diyerek vurdu. Olay bu kısaca. "
Işık, Mert'e anlamsız bir şekilde bakıyordu.
" Anlat dedi anlattım işte. "" O nerede şimdi?"
" Köşkte. "
" Onu buraya getirir misin? Konuşmak istiyorum. "
Mert kafasını sallayarak " tamam " dedi.
" Bir de beni odaya çıkarsınlar, burası çok soğuk " dedi Işık." Tamam söylerim. Ben gideyim. Babamlarında haberi yok uyandığından. Onlar da gelir. "
Mert yoğun bakımdan çıktığında dışarıda onu bekleyen Deniz ve Vedat hemen yanına geldi. " Nasıl iyi mi?" diye sordu Deniz.
" İyi. Ben eve gidiyorum. Geri gelene kadar odaya çıkarırlar onu. " diyerek hastane çıkışına yöneldi.
" Ne oldu şimdi? İçeri girerken pek bir iyiydi" diye sordu Deniz.
Mert eve giderken Işık' ı odaya çıkarmışlardı.
" Abla iyisin değil mi? diye sordu Vedat.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
General Fiction"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...