" Alo Papatya, ben biraz gecikeceğim. Sen kapıyı kimseye açma. Beni bekleme yat uyu." Işık bir elektrik direğinin altına park ettiği arabasında bekliyordu.
Hava kararmak üzereydi. Yardım istediği kişi, Seçil' in iki adresi olduğunu söylemişti. Biri gayet iyi bir semtteki bir sitedeyken, diğer ev saçma sapan bir gecekonduydu.
Adam onun genellikle sitede kaldığını fakat ara ara bu eve geldiğini söylemişti. Sitedeki bir eve gizlice girmek çok zorken böyle bir eve girmenin çok daha kolay olduğunu düşünmüştü Işık.
İki ev taktiği, eğer kimsenin bilmediği bir yerde, sana uygun olmayan bir evin varsa birilerinden gizlediğin şeyler de vardır bu evin içinde.
Arabanın camına vurulmasıyla Işık yerinde sıçradı. Arabadan inip gelen adamla birlikte evin önüne geldiler.
Adam çok kolay bir şekilde eski demir kapıyı açmıştı. " Beklememi ister misiniz Işık Hanım?"
" Hayır, sen git. Patronuna söyle onu daha sonra arayacağım. "
Adam etrafı kolacan ederek giderken, Işık' ta yavaş bir şekilde ses çıkaran demir kapıyı itip içeri girdi. Etrafa şöyle bir göz gezdirdiğinde dört kapı olduğunu gördü.
" Mutfak, banyo. Bu diğerleri ne acaba?" diyerek ona en yakın olan odanın kapısını açıp odaya girdi.
" Ee hiçbir şey yok. " Odanın içinde bir masa ve iki sandalyeden başka bir şey yoktu. Bu odadan çıkıp ona en uzak olan odaya ilerlerken yüzeysel olarak mutfak ve banyoyada baktı.
Koridorun en sonundaki odanın önüne geldiğinde kapının kilitli olduğunu fark etti. Birkaç kez kapının kolunu aşağı yukarı zorladı fakat açamadı. " Kapıyı yerinden çıkarabilir miyim acaba?"
Kapı çalındığında Seçil komiser, Mert'in sorgusuna devam ediyordu.
" Komiserim telefon. Çok acilmiş. "
Seçil, sorgu odasından çıkıp ofisine gitti.
" Alo, evet. Kim!?"" Amirim, acil bir işim çıktı, siz devam eder misiniz?" Seçil amirinin odasına hızlıca gidip ondan Mert'in sorgusuna girmesini istemişti.
" Tamam Seçil. Yardım edebileceğim bir şey var mı?"
" Sağolun amirim, ben hallederim. " Seçil karakoldan bir hışımla çıkıp eve doğru yola koyuldu.
Işık hâlâ kapıyı açmaya uğraşıyordu. Kapıyı açmaya o kadar odaklanmıştı ki arkasından gelen Seçil' i hissetmemişti.
Kafasına dayanan silah namlusuyla içi ürpermişti. " Ne işin var burada!?" Seçil' in sesi çok sertti.
Işık, arkasına döndüğünde ona öldürücü bakış atan Seçil ile göz göze geldi.
" Senin ne işin var burada? Önemli bir sorguda olman gerekmiyor mu?" Işık yüzünde şeytani bir gülümsemeyle sordu.
" Şu an seni tutuklayabilirim biliyorsun değil mi?"
" Peki tutuklayınca ne diyeceksin? Gizli kapaklı işler çevirdiğim evimde buldum bunu mu diyeceksin? Amirlerin ne der acaba? Köstebek olduğunu düşünebilirler mi? Yoksa böyle bir eve neden ihtiyaç duyasın ki?" Işık istifini bozmadan konuşuyordu.
Seçil silahını indirip " neden buradasın?" Diye sordu.
" Mert ile ne karıştırdığını öğrenmek için buradayım. "
" Gel, karşılıklı oturup konuşalım" Seçil, masa ve sandalye olan odaya doğru işaret etti. Işık, yandan yandan Seçil' e bakarak odaya doğru yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
General Fiction"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...