20. Bölüm: Hesaplaşma

70 17 5
                                    

Mert, karşısında elinde silah Işık' ı görünce bir adım geri attı. " Bu sefer dolu olduğuna emin misin Işık?" diye sordu Mert silahı göstererek.

Işık kapıyı kapatıp Mert' in üstüne doğru yürüdü. Mert yerinden kıpırdamadan Işık'ın gözlerinin içine bakıyordu sertçe. Işık çok rahattı.

" Bana bunu yapabilmiş olmanı anlarım Mert, ama ikince kez babama yapmanı anlayamıyorum. "  Mert kafasını sallayıp "ne yapmışım sana?"

" Hiç değişmemişsin hâlâ yalnızca kendini düşünen bencil adamın tekisin değil mi!?" diye bağırdı Işık.

" Ben mi bencilim?" Işık kafasını salladı.  "Ne o , bu sefer kaçmaya niyetin yok mu?" Mert, iki elini beline getirip başının sağa sola çevirip kıtlattı. " Buraya boş konuşmaya mı geldin yoksa sadece Zaman kazanmaya mı çalışıyorsun ?"

" Hayırdır pek bir rahatsın? Gerçi sen hep böyleydin değil mi? Pardon benim hatam o kadar zaman uzak kalınca seninle ilgili şeyleri unutmuşum!" diye karşılık verdi Işık.

" Telefonun çalıyor cevap vermeyecek misin ?" Işık, hayır anlamında başını salladı.  " Aa bak şimdi de benimki ben cevaplamak zorundayım  " diyerek telefonu masasın üzerinden alıp kulağına götürdü Mert.

Işık hâlâ olduğu yerde tabancanın namlusunu Mert'in üzerine doğru çevirmiş telefonla konuşan Mert'e bakıyordu.

" Evet Vedat, ablan burada ama telefonuna cevap vermek istemedi, dur bekle hoparlörle alayım da anlat. " Mert telefonu hoparlöre alıp Işık'ın eline tutuşturdu.

" Abla bir şey yapmadın değil mi? diye sordu Vedat endişeyle. " Ne oldu Vedat, niye aradın?"

" Abla o değilmiş, öğrendim ben kim olduğunu, çık gel buraya hadi." Işık silahı yavaşca indirken Mert masaya yaslanmış kollarını birbirine geçirmiş suratında aşağılar bir gülümsemeyle Işık'a bakıyordu.

"Ne saçmalıyorsun Vedat kimmiş o zaman?" Işık telefonu hoparlörden alıp kulağına götürüp bu soruyu sordu.
" Ne ?! O neden yapsın ki?" Işık, Vedat'ın cevabı karşısında çok şaşırmıştı. Işık telefonu kapatıp Mert'e fırlattı. Mert telefonu havada yakalayıp Işık'a yanaşıp " bir dahaki sefere o silahı ateşlersen senin için daha iyi olur Işık. Çünkü bilirsin ki ben hiç ıskalamam. "

Işık hızlıca arkasına dönüp evden çıktı. Dışarı çıktığında başının döndüğünü hissedip arabaya yaslanıp derin derin nefes almaya başladı. Silahını çantasına koyarken arabanın anahtarını çıkarıp kendini ihbar eden kişinin evine doğru yola koyuldu.

Işık arabasından inip, kapıya doğru yaklaşıp gözleriyle etrafı taradı. Derin bir nefes alıp zile bastı. Birkaç dakikalık bekleyişin ardından kapı açıldı.

Karşısında Işık'ı gören Cenk dağılmış üstünü düzeltmeye çalışıyordu. " Müsait değil miydin Cenk? " diye sordu Işık aralık kapıyı ittirip içeriye geçerken.  "Şey.. yok ben bir arkadaşımla oturuyordum da. "

" Öyle mi ?" diye salona geçerken etrafa bakındı Işık. " Işık salona girince onu görüp ayağa kalkan genç güzel bir kadın gördü. kadına elini uzatıp " merhaba ben Işık, Cenk'in nişanlısıyım, siz kimsiniz ?" dedi.

Genç kadın gözlerini Cenk'e çevirerek "ben Cenk'in arkadaşı Asude " dedi.
" Öyle mi Asude çok memnun oldum. Şimdi kaybol gözüm görmesin seni!" dedi Işık sert bir şekilde.

Genç kız, Cenk'e bakarken Cenk kızın çantasını ve ceketini kızın eline tutuşturup kolundan tutarak salonun dışında çıkardı. Işık koltuğa oturup arkasına yaslandı. Saniyeler sonra kapı kapanması sesi duyuldu.

Cenk yavaşça salona geçip Işık'ın yanına oturdu. " Biz ne zamandan beri nişanlıyız Işıkcığım?" diyerek daha da Işık'a sokuldu.

" İstediğin bu değil miydi Cenk?" Cenk' in gülümsemesi daha da artmıştı.  Yavaşca Işık'ı öpmek için eğildiğinde Cenk'in karın boşluna çevirilen silah patlamıştı.

Cenk acı bir çığlıkla arkasına yaslanıp karnına bakıp elini yaraya bastırdı. Işık ayağa kalkarak umursamaz bir şekilde Cenk'in suratına doğru gülüyordu.

" Ne yapıyorsun lan sen!" diye bağırdı Cenk. Işık, Cenk'in yüzüne doğru eğilip silahı başına dayadı. " Hesap soruyorum Cenk ve inan bana bu daha başlangıç" dedi Işık sert bir ses tonuyla.

" Gerçekten senin olduğunu bulamayacağımı mı sandın Cenk? Düşünüyorum da acaba gerizekalı olabilir misin? Gerçi sormam hata değil mi? "

Işık silahı Cenk'in başından çekince Cenk derin bir oh çekmişti. " Boşuna rahatlama Cenk, bu benim sana hesap sorma şeklimdi. Ee benimki böyleyse babamınkini düşün istersen. "

Cenk yerinde doğrulmaya çalışıp " ben ne yapmışım anlamadım ki?" diye bağırdı. Işık salondaki aynada kendine bakıp saçını başını düzeltip " evet gerçekten gerizekalıymışsın Cenk. Ben gidiyorum ama merak etme senin için bir yardım yollarım. Babam gelir muhtemelen " diyerek kapıyı açtı Işık.

" Sen ne yaptın Işık?" diye bağırdı kapıyı açınca Işık'ın karşısındaki kişi gördüğü kişi.

Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin