Işık kuş sesleri altında anne ve babasının mezarı başındaydı. İsimlerini bile mezar taşlarına baktığında öğrenmişti.
Nasıl insanlardı acaba? Onu severler miydi? Ses tonları nasıldı? Hayatında ilk defa anne ve babasının yokluğunu hissetmişti. İlk defa onlar olsa nasıl olurdu hayatım diye düşünmüştü.
" Onlarla ilgili bilmek istediğin her şeyi anlatırım sana, gerçi benim bildiklerimde çok sayılmaz ama. " Seçil, Işık'ın arkasından omuzuna dokunarak söyledi.
" Olur, anlatırsın. " Işık gözlerini hâlâ mezarlardan ayıramıyordu. İçinde istemsiz bir vicdan azabı vardı. Anne, babasına bunu yapan adama yıllardır baba diyordu. O istedi diye yapmağı şey kalmamıştı.
" Gidelim mi artık?" Işık, başını sallayıp toprak yoldan arabaya doğru yürümeye başladı.
Arabanın yanında onu bekleyen Papatya, Işık' ı görür görmez ona koşup sarıldı. Vedat, üstünkörü neden burada olduklarını, kimin mezarına geldiklerini anlatmıştı Papatya' ya.
" Çok üzüldüm, ikiniz için de" dedi Papatya, Seçil' e bakarak.
" Sağol Papatya. "
•••
Işık ve Seçil terasta oturmuş geçmiş hakkında konuşuyorlardı.
" Onlar çok iyi insanlardı Işık. Kimseye bir zararları yoktu. Biz mutlu bir aileydik. Sen mutlu bir bebektin. Ben mutlu bir çocuktum. "
Işık, Seçil' in onun bebekliğinden bahsetmesine gülmüştü. " Kendimi hiç bir zamanlar bebek olarak düşünmedim biliyor musun? Şimdi birinin benim bebekliğimden bahsetmesi tuhaf geliyor."
Seçil de aynı şekilde gülmüştü. " Annem doğum yapınca, babam beni sizi görmeye görmeye götürdü hastaneye. Ben de dedim ki sakın bu bebeği evimize getirme. "
" Gerçekten mi?"
Seçil hızlıca başını salladı. " Sonra annem eve geldi, bir baktım sen yoksun. Dedim bebeğimiz nerede? Annem dedi ki sen onu evimize getirme dedin ben de getirmedim. Sonra ben annemin elinden tutup çekiştirdim, gidelim bebeğimizi alalım çalarlar diye. "
Işık kahkaha atmaya başlamıştı. " Ee sonra?"
" Sonra babam girdi içeri, bak biz sana şaka yaptık bebeğimiz burada dedi. Sonra ben sana yaklaştım baktım ve dedim ki bunu niye evimize getirdiniz?"
Bu sefer Seçil ve Işık aynı anda kahkaha atmaya başladı. O kadar yüksek sesle gülmüşlerdi ki Vedat ne oldu diye bakmak için terasa çıktı.
" İyi misiniz?" Işık ve Seçil başlarını salladı. Vedat tamam dercesine başını sallayıp içeri girdi. Işık başını kapıdan Seçil'e çevirdiğinde onun ağladığını gördü.
" Ağlama lütfen" diyerek ellerini Seçil' in ellerinin üzerine koydu.
" Özür dilerim. Ben, seni o gün kaçıramadım. Biraz daha hızlı koşsaydım eğer her şey çok farklı olabilirdi. "
" Öyle düşünme, sen de çocukmuşsun ne yapabilirdin ki? Denemişsin en azından."
" İnan bana elimden geleni yaptım. En büyük korkum bana inanmaman, güvenmemen. Biz çok zaman kaybettik ama bundan sonra bunu telafi etmek için ne gerekiyorsa yapacağım. "
" Bundan sonrası. " Işık düşünceli bir şekilde uzaklara baktı.
"Bundan sonrası hakkında bir düşüncen var mı?"
" Bu sabaha kadar vardı. Buralardan uzaklara gitmek istiyordum. Çünkü babam ne yaparsa yapsın ondan vazgeçemem diye düşünmüştüm. Eğer gidersem buralardan hepimiz için daha iyi olurdu. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
Fiksi Umum"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...