48.Bölüm: Endişe

56 10 2
                                    

Bir hafta sonra...

Mert, tutuklama talebiyle çıktığı mahkemece tutuklanmış ve cezaevine gönderilmişti. Alihan baba ise bir haftadır Işık' ı arıyordu.

Vedat, gps sinyallerinden arabayı terk edilmiş bir şekilde ormanlık bir alanda bulmuştu. O gün bugündür ablasını arıyordu.

Seçil, bir şekilde görüşme ayarlayıp Mert'i görmeye gitti. " Onu bulamıyorum. Hiçbir yerde yok. " Seçil de aynı Vedat gibi Işık' ı arıyordu. Vedat bu olanların onun yüzünden olduğunu söyleyip işbirliği yapmamıştı Seçil'le.

" Bilmiyorum. Beni görmeye gelir sanmıştım. Buradan hiçbir şey yapamam. Babamda arıyor ama yok. " Mert gitgide endişeleniyordu.

•••

Işık ve Papatya bahçede oturmuş kuş sesleri eşliğinde kahve içiyorladı.

" Burası çok huzurlu bir yer. " Papatya burada olmaktan çok memnundu. " Hem okulda yok" demişti gülerek.

" Okul işini daha sonra halledeceğim Papatya. Bu geçici bir süreç unutma. " Işık kitabından kafasını kaldırmıştı.

•••

Mert, müdürün odasında özel izinle Vedat ile  görüşüyorladı. " Ne demek yok Vedat!? Nereye gider ve kimse nasıl görmez!?"

"Siz ve dahi plânınız yüzünden. Babama hastaneyi sana verdiği için kızdı. Bana da bildiğimi düşündüğü için kızdı. Bir de o kadın var tabii. " Vedat bütün bunların sorumlusu olarak Mert ve Seçil' i görüyordu.

" Gidebileceği kim kaldı başka?" Mert umutsuzca sordu.

" Aslında aklıma biri geldi ama babama söylemeye çekindim. "

" Kim?"

" Kaan' a gitmiş olabilir mi?"

Kaan ve Mert liseden arkadaştılar. Hatta oldukça yakın arkadaşlardı. Mert üniversiteye gidince Kaan, ara sıra Işık' a nasıl olduğunu sorardı bu sayede de yakınlaşmışlardı.

" Onunla görüşüyor muydu?" Mert, Işık' ın Kaan'ı hayatından çıkardığını düşünmüştü.

" Hiç duymadım görüştüklerini ama neden olmasın. Kaan ona yardım eder. "

" O zaman git bir soruştur bakalım haberi var mı, ama babama şimdilik söyleme. "

" Tamam. " Vedat daha fazla zaman kaybetmeden cezaevinden çıkar çıkmaz Kaan' ın ofisine gitti.

Vedat, Kaan' ın ofisine gitmişti.
" Hanımefendi  birazdan gelir dediniz yarım saat oldu. "
Vedat, asistan kıza sürekli Kaan'ın ne zaman geleceğini soruyordu.

" Efendim biraz-"

Vedat asansörden inen Kaan'ı görünce hızlıca ayağa kalktı.

Kaan, Vedat'ı görünce kaşlarını kaldırdı.
" Vedat. "

" Kaan ağabey. "

" Hoşgeldin, uzun zaman oldu görüşmeyeli. Bir sıkıntı mı var?"

" Evet ağabey çok önemli bir şey var. Yardımın lazım. " Vedat çok telaşlıydı.

" Gel. " Kaan odasına girerken Vedat' ta onu takip edip odaya girdi.

" Otur şöyle. Anlat bakalım ne oldu. Niye bu kadar telaşlısın?"

" Ağabey, bir haftadır ablamı arıyoruz ama hiçbir yerde yok. En son çare sana geldim. Yardım et lütfen. " Vedat yavaş yavaş Işık' ın başına bir şey geldiğini düşünmeye başlamıştı.

" Hiçbir yerde yok derken Vedat? "

" Yok işte ağabey, babama kızdı çekti gitti. Nerede bilmiyoruz. "

" Uzaklaşmak istemiştir Vedat. Kocaman kadın.  Endişelenme bu kadar. "

" Yardım etmeyecek misin?"

" Vedat, aslında bakarsan senin baban için kılımı kıpırdatmam. Işık onu görmek istemiyorsa görmez. Siz de rahat bırakın kadını. "

" Ya başına bir şey geldiyse? "

" O zaman şöyle yapalım. Ben araştırayım bulursam ona söylerim sana iyi olduğunu bildirir. "

" Ya iyi değilse?" Vedat tek kaşını kaldırarak sordu.

" İyi değilse, iyi olması için elimden ne geliyorsa yaparım Vedat. "

" Tamam ağabey, seni daha fazla meşgul etmeyeyim" diyerek Kaan ile tokalaşıp ofisinden ayrıldı Vedat.

•••

" Araba sesi. " Papatya cama yaklaşıp kimin geldiğine baktı.

" Kim?" Işık masayı hazırlamayı bırakıp Papatya'nın yanına gitti gelen kişiye bakmaya.

" Kaan. " Işık camdan uzaklaşıp kapıyı açtı.

" Kaan, ne oldu? Neden geldin?" Işık buraya geldiği günden beri Kaan' ı görmemişti. Sadece bir kere telefonda konuşmuşlardı.

" Gelemez miyim?"

" Yok canım gelebilirsin tabii. Seni görmeyi beklemiyordum ondan şaşırdım. Geçsene. " Işık kapıdan biraz uzaklaşıp Kaan'ı içeriye çağırdı.

"Nasılsınız? Bir sıkıntı yok değil mi?" Kaan etrafı incelerken sormuştu.

" Gayet iyiyiz. Bizim oralarda ne var ne yok?"

" Her yerde seni arıyorlar. Vedat bana geldi seni bulmasına yardım etmem için. Çok endişelenmiş Işık. "

" İyi olmuş ona. Burnu sürter belki. " Işık sofrayı hazırlamaya devam ediyordu.

" Aç mısın?" Işık sofrayı hazırlamayı bitirmişti.

" Biraz. " Kaan ceketini çıkarıp masaya oturdu.

" Taze fasulye ve pilav var. Sen sevmezsin ama. "

Kaan, Işık' ın kendiyle ilgili şeyleri hatırladığını duyunca gülümsedi. " Artık yiyorum. "

" Işık. " Papatya' nın, Işık' a seselenmesiyle gözler ona döndü.

"Bari Vedat dayıma söyleyelim burada olduğumuzu. Hem seni çok merak etmiş baksana. "

Işık, Kaan' a küçük bir bakış attıktan sonra
" Yarın onu buraya getirebilir misin?"

•••

" Ağabey, niye gözümü bağladık?" Vedat, Kaan' ın Işık' ı buldum seni görmek istiyor diye telefon etmesinden sonra yola çıkmışlardı.

" Yerinin bilinmesini istemiyor çünkü. "

" Sen nasıl buldun ki? Ben o kadar yere baktım bulamadım, sen yarım günde buldun."

" İstihbaratım sağlam. "

Uzun bir yolculuktan sonra Işık ve Papatya'nın bulunduğu yere gelmişlerdi.

Vedat gözlerindeki bağın çözülmesiyle gözlerini kırpıştırıp ışığa alışmaya çalıştı.
" Burası neresi böyle? İstanbul dışındayız herhalde. "

Vedat, Kaan' ın yürüdüğü yöne doğru yürüyüp  evin önüne geldiğinde onu bekleyen Işık' ı gördü.









Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin