51.Bölüm: O Adam

66 11 10
                                    

"Işık, bu kadar çabuk mu?" Tunç, Işık' ın daha uzun süre burada kalacağını düşünmüştü.

" Evet, bu kadar çabuk. Sen evine gidebilirsin şimdi. "

" Seni bırakayım öyle giderim. "

" Benim küçük bir işim var. Onu halledeyim gideceğim. "

" Peki hoşçakal o zaman. " Tunç karakoldan ayrılmıştı.

" Gidelim mi?" Altuğ başkomiser Işık' ın yanına geldi.

" Gidelim bakalım. " İkili karakoldan ayrılıp gerçekleri öğrenmek için en doğru insanın yanına gitmek için yola koyuldular.

" Neden onu buralardan uzaklaştırdın ki?" Işık arabayı kullanan adama baktı.

" Başını daha fazla belaya sokmasın diye. Sizin çamurunuz ona da bulaşmasın. "

" Artık çok geç. O çamur hepimizi içine çekiyor ne yazık ki. " Işık yolun geri kalanı boyunca konuşmamıştı.

" Burada mı?" Şehir merkezinden biraz uzak çiftlik evi gibi bir yere gelmişlerdi.

Altuğ Bey kafasını salladığında ikiside arabadan inip evin girişine yöneldi.

" Bir de kapıyı üzerine mi kilitlediniz?" Adam kapının kilidini çevirirken sordu Işık.

Adam hiç konuşmadan kapıyı açıp eliyle içeriye geçmesini işaret etti.

İçerisi karanlıktı. Işık burada kimsenin olmadığını düşünmüştü ki üst kattan ayaklarını yere vurarak " baba sen neredesin ya!?" diyerek inen Seçil' i görene kadar.

Seçil, odanın ışığını açıp karşısında babasıyla beraber Işık' ı görünce sona geldiğini anlamıştı.

" Ne işin var burada?" Seçil bir anda o kadar farklı şeyler düşünüyordu ki. Birazdan neler olacaktı acaba?

" Gerçekleri öğrenmeye geldim . "

"Sen! Öğrendin mi?" Seçil bunca yıl ona gerçekleri söylemenin hayaliyle yaşamıştı. Hep bu anı düşünmüştü. Ona nasıl anlatacağım? Bana inanacak mı? Beni kabullenecek mi? Bu soruları sormuştu yıllarca kendine. Şimdi karşısındaydı işte.

" Ben dışarıdayım, siz konuşun. " Altuğ bey ağlamaklı bir sesle söyledi.

Işık, gözlerini Seçil' in gözlerinden ayırmıyordu. Seçil merdiven basamaklarını yavaşça inerek Işık' ın yanına geldi. Bu yürüyüş ona o kadar uzun gelmişti ki.

Yaklaşık beş dakika birbirlerine baktılar. Kim ne söyleyecek, nasıl konuşmaya başlayacaktı.

" Anlat dinliyorum. " Işık bozdu bu sessizliği.

" Ben, ne anlatmam, nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. "

" En başından, bizden başla, bilmediklerimden. Bana unutturulanlardan başla. " Işık kendiyle ilgili şeyleri duymayı sabırsızlıkla bekliyordu.

" Otur istersen. " Işık, Seçil ' in ona gösterdiği koltuğa oturdu, Seçil de tam karşısına.

" Biz kardeşiz. " Seçil bunu söylerken mutluydu, ona bunu söylemek için çok beklemişti ve sonunda sürekli kafasında canlandırdığı sahne gerçekleşmişti.

" Onu anladım zaten. Başka. " Işık, Seçil' in aksine hiçbir mutluluk emaresi taşımıyordu.

" Çok uzun hikaye Işık. Çok karışık ve senin hayatını altüst edecek şeyler var içerisinde."

" Gece uzun olacak o zaman. Ben, bitene kadar buradayım çünkü. "

" Peki başlayayım. "

Seçil uzun saatler boyunca anlatmak zorunda olduğu geçmişe dönmüştü.

Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin