17.Bölüm: Hayaller

74 20 14
                                    

"Abla hadisene, babam odasındaymış işte misafirler gelmeden konuş" dedi Deniz, Işık'a.
Işık, bilgisayardan başını kaldırıp üfleyerek " of Deniz bekle iki dakika kaçmıyor ya!"

Su ve Deniz, Işık' ın başında işini bitirmesi için bekliyorlardı. Işık yerinden kalkarak babasının odasına doğru yöneldi. " Siz burada kalıyorsunuz " dedi onu takip eden Su ve Deniz'e dönerek.

Işık merdivenlerden çıkıp babasının odasının kapısını çaldı. " Baba müsait misin?" Alihan baba önündeki kağıttan kafasını kaldırıp kapıdaki Işık' a baktı. "Gel kızım. "

" Baba işin yoksa seninle önemli bir şey hakkında konuşmak istiyorum."

" Tabii kızım" dedi Alihan baba. " Baba bugün Su ve Deniz benimle hayatları hakkında bir takım şeyler paylaştı. "

Alihan baba büyük bir dikkatle Işık' ı dinliyordu. " İkiside büyüdü malum. Artık kendi kararlarını almak istiyorlar. " Alihan baba gülümseyerek " o kadar büyüdüler mi sahi?" Işık aynı gülümsemeyle sözlerine devam etti.

" Biliyorsun Deniz hep sanatla iç içeydi. Piyano onun için çok önemliydi. Açıkcası onun bu yolda ilerleyeceğini düşünmüştüm. Ama o tıp okumayı tercih etti."

" En iyisini yaptı" dedi Alihan baba.

" Baba, Deniz işte bu yüzden tıp okumayı tercih etmiş. Sırf senin gözüne girebilmek için. " Alihan baba, duydukları karşısında şaşırmıştı. " Bugün bana dedi ki. Belki tıp olursam babamın gözünde senin gibi değerim olur. "

" O nasıl sözmüş öyle ! Siz benim için aynısınız kızım. Ben hiç birinizi ayırmam. "

" O zaman onun yanında ol baba. Biz hayallerimizi gerçekleştirirken nasıl desteklediysen şimdi onu da öyle destekle, ona ne kadar değerli olduğunu göster lütfen " dedi Işık.

Alihan baba, derin bir nefes aldı. "Pişman olmasın sonra bunun geri dönüşü yok." 

"O zaman sorarım ona sen merak etme. " dedi Işık. " Zaten seneye gidecekmiş biliyorsun yurtdışında çok iyi okullar var. " Alihan baba anlarcasına başını salladı.

" Ee prensesin ne derdi varmış peki?" Işık gülerek " onun da derdi aynı üniversiteyi yurtdışında okumak istiyormuş. " Alihan baba hüzünlü bir şekilde başını salladı. " Hepsi kaçıyor bizden desene Işık. "

"Olur mu öyle şey baba elbet geri dönerler. "

" Peki ben onları desteklerim de Maria ne olacak?" diye sordu Alihan baba gülerek.
Işık ayağa kalktı. " Orası sana kalmış artık baba" dedi gülerek.

İkili odadan çıkıp karşılarında Deniz ve Su' yu gördü. " Hayırdır kızlar?"

" Şey baba misafirlerimiz geldi de ondan şey etmiştik. "

"Ben aşağıya iniyorum Işık" diyerek Alihan baba kızlarla konuşmadan merdivenlerden indi. Deniz, Işık' a dönüp " of izin vermedi değil mi? Valla kaçarım bak!" dedi. " Saçma sapan konuşma Deniz, tabii ki de izin verdi. "

Kızlar sevinçle önce birbirlerine sonra da Işık' a sarıldı. " Aa yeter hadi insanlar bekliyor. Ayrıca annenizi de babam ikna edecek. " Kızlar kol kola girip aşağıya indiler.

" Hoşgeldiniz" kızlar sırayla misafirlerle tokalaştılar. " Sofraya geçelim mi?" dedi Maria Hanım oturduğu yerden ayaklanırken.
Herkes oturduğu yerden kalkıp masaya yönelirken " şey lavabo ne tarafta? " diye sordu Papatya. "Gel ben göstereyim " dedi Su. Papatya, Işık' a bir bakış atarken " Sen otur Su ben gösteririm " dedi Işık.

" Al belgeyi getirdim. " dedi Papatya belgeyi uzatarak. Işık, memnun bir şekilde başını salladı. Papatya banyoya girerken Işık'ta belgeyi inceleyip yurt müdürüne fotoğrafını attı.

Herkes yemeklerini yerken Işık kendisine kitlenen gözleri farketmişti. "Bir şey mi oldu Papatya?" diye sordu Işık. " Hiç sadece dikkat ettim de siz kardeşler hiç birbirinize benzemiyorsunuz."

Masadaki herkes birbirine bakıyordu.  "Onlar gönülden kardeşler Papatya " dedi Alihan baba. Papatya olayı anlayıp  "aa öyle mi ? Peki hepsi mi?"

" Su ve Deniz Maria Hanım'ın kızları " dedi Işık. "Anladım " diye mırıldandı Papatya.

Hep beraber yemekten sonra gençler bir tarafta otururken diğerleri salonda kahvelerini içiyordu. Işık, kızları kontrole gitti. " Abla bak Papatya ' da hukuk okumak istiyormuş. " Işık, kızların yanına otururken kafasını salladı. " Sen kaç yaşındasın Papatya ? " diye sordu Deniz.

" On altı ama az kaldı doğum gününe siz kaç yaşındasınız? "

" Ben yirmi iki , Su on sekiz ablamda otuz üç yaşında " dedi Deniz. " Oha sen o kadar var mısın? " diye şaşkınlıkla sordu Papatya, Işık' a.  "Varım Papatya " dedi Işık kızın bu şaşkınlığına gülerek.

  "Deniz bize yiyecek bir şeyler getirir misin? " Deniz hemen mutfağa gitmişti.
" Su sen de çantamı getirir misin lütfen?" " Tamam abla " diyerek odadan çıktı Su.

" Ne oldu belgeyi inceleyebildin mi?"
" Merak etme Papatya halledeceğim" dedi Işık. " Sen neden benim gibi olduğunu söylemedin ?"

" Nasıl senin gibi ?" diye sordu Işık.
" Benim gibi işte sipariş çocuk. " Işık, Papatya' nın bu benzetmesine çok gülmüştü. " Bu kadar komik olan ne?" diye sordu Papatya. Işık yerinden kalkarken " sen komik bir kızsın biliyor musun? Ama ben senin gibi değilim. Babam bana babalık yapmaya başladığında senin yaşlarındaydım" dedi. Işık odadan çıkarken kızlar odaya gelmişti.

" Sağol Su siz oturun ben aşağıdayım. "  "Işık hanım konuşabilir miyiz biraz?" Işık onun önüne geçip onu durduran kişiyi görünce şaşırdı.

Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin