Artık yavaş yavaş olayların kızıştığı bölümlere doğru gidiyoruz. Bundan sonraki her bölüm çok şaşırtıcı olacak.
Işık kendine seslenen kişiye döndü. "Buyurun Fidan hanım. " Fidan gözlerini etrafta gezdirerek tehtitvari bir vaziyette "Işık hanım, Papatya' nın ailesini aradığını biliyorsunuzdur muhtemelen, fakat şunu da bilin bu konuda ona yardım eden her kim olursa olsun cezasını çeker" dedi.
Işık öyle mi dercesine bakışlarını kıstırarak "pardon? benim bu konu hakkında bir bilgim yok Fidan hanım. Siz bunu nereden çıkardınız?"diye sordu. Fidan parmağıyla Işık' ı omuzundan dürterek "ben her şeyin farkındayım, sizi uyarıyorum sakın ona yardım edeyim demeyin. O, benim kızım kimseye vermem onu" diyerek " Papatya hadi kızım gidiyoruz " diye seslendi.
Işık, odadan çıkan Papatya' ya bir gülümseme verdi. " Papatya kızlar seni çok sevdi, bence çok iyi arkadaş olabilirsiniz ,değil mi kızlar? " diyerek Deniz ve Su' ya döndü. " Evet Papatya, ablam doğru söylüyor, bundan sonra da görüşelim" dedi Su. " Tabii ki mutlaka görüşürüz " dedi.
Fidan ve Papatya aşağıya inip onları bekleyen Pamir ile birlikte ev halkıyla vedalaşıp evden ayrıldılar.
Kapı yüksek bir sesle ardı ardına çalınıyordu. " Bu ne hadsizlik. Vedat git bak bakalım kimmiş bu densiz!" dedi Alihan baba. Vedat kapıyı açınca karşısında kızgın bir boğa gibi görünen Mert'i gördü. Mert önündeki Vedat'ı itekleyip salona geçti.
"Mert ne bu rezalet, ne yapıyorsun sen, alacaklı gibi kapıyı çalmakta ne oğlum?!" diyerek yerinden kalkı Alihan baba. Mert elindeki dosyayı babasına uzatıp, işaret parmağıyla Işık' ı gösterdi. " Sen, bu kızın olacak şeytana sor bakalım ben niye bu haldeymişim !"
" Ne biçim konuşuyorsun lan sen benim ablam hakkında " diyerek Mert'in üzerine yürüdü Vedat. Mert, Vedat'ın ensesinden tutup " şu an çok sinirliyim Vedat çekil karşımdan! " diyerek Vedat ittirdi Mert. Vedat tekrar onun üzerine gidecekken Işık, Vedat'ın kolundan tuttu.
" Ne demek bu Işık, Mert'i işten çıkarmakta neyin nesi kızım?!" diyerek Işık' a döndü Alihan baba. " Ben hastanenin yönetim kurulu başkanıyım baba, buna hakkım olduğunu düşünüyorum " dedi Işık.
" Kızım buna tek başına karar veremezsin yönetim kurulu var, hastane ortakları, kardeşlerin var " dedi Alihan baba.
Işık gülümseyerek " yönetim kurulu benim aldığım karara saygı duyacaklarını belirtti. "
"Peki hissedarlar ne olacak Işık? Onlar da seninle aynı fikirde mi? Sordun mu onlara kızım?" Işık kardeşlerine dönerek " hemen soralım. Vedat sen ne diyorsun?" Vedat sert bir şekilde Mert'e bakarak " ben ablamla aynı fikirdeyim baba " dedi." Peki Deniz, sen ne diyorsun kızım " diye sordu Alihan baba. Deniz, Mert'e mahçup bir şekilde bakarken " ben.. şey bence ablam hastaneyle ilgili bir karar verdiyse bu bizim yararımızadır. Ben de ablamla aynı fikirdeyim baba." Alihan baba başını sallayıp Su' ya döndü. " Su, sen ne diyorsun kızım?" Su ablasına bakarak "ablam en doğrusunu bilir baba ben de onun tarafındayım " dedi.
Işık, Mert'e bakıp sinsice gülerken. Mert inanamaz bir şekilde başını salladı. "Tebrik ederim onları da kendi tarafına çekmişsin aynı Vedat gibi. Ama unuttuğun bir şey var Işık, hâlâ hastanenin yüzde on beşi benim onu nasıl alacaksın elimden?"
Işık, çantasını açıp içinden çıkarttığı kağıdı babasına uzattı. Alihan baba kağıdı incelerken yüzü düşmüştü. " Mert bunu imzaladın mı gerçekten? " Mert babasına yaklaşıp elindeki kağıda bakıp yazanları görünce bir hışımla kağıdı onun elinden aldı.
" Sen, bunu da mı yaptın? İmzamı mı taklit ettin Işık!" diye bağırdı Mert. " Mert ne alakası var, önüne imzalanması için gelen belgeleri imzalamışsın o kadar. Okusaydın " dedi Işık sinsice gülerek. "Işık, kızım bu doğru mu sence? " diye sordu Alihan baba.
Işık babasına dönerek " benim doğrum bu baba" dedi. Mert, Işık' a yaklaşıp " Tek derdin hissemiydi yani ? İsteseydin verirdim Işık, böyle bir oyuna gerek yoktu. Ama artık anladım ki senin anladığın dilden konuşmak gerekiyormuş" diyerek kağıdı Işık'ın suratına atıp kapıyı çarpıp çıktı.
•••
Ertesi gün Işık hastanede Mert'i görmeyecek olmanın verdiği keyifle evinden çıkıp hastaneye geldi. " Anladım, peki müdüre hanım ben başka araştırmalar yaparım " diyerek telefonu kapatıp bekleme alanında ki Papatya' yı gördü.
" Sen niye buradasın Papatya okulun yok mu senin ?"
" Ben aslında Mert doktora gelmiştim ama gelmemiş bugün,o yüzden seni bekledim belki gelirsin de konuşuruz diye" dedi Papatya. " İyi gel bakalım konuşalım. "
İkili odaya geçince Işık, Papatya'ya durumu anlatmaya başladı. " Papatya kimseye benden yardım istediğini söyledin mi?" Papatya kafasını hayır anlamında salladı.
" Peki, bana verdiğin belgenin sahte olduğunu biliyor musun?"Papatya şaşkınca ağzını aralayıp başını salladı. " Nereden buldun bu belgeyi?"
" Annemin makyaj çekmecesindeydi" dedi Papatya. Işık başını sallayıp " yani çok gizlenmemişti öyle mi kolayca bulunabilirdi? "Diye sordu.
" Evet hemen çekmeceyi açtım oradaydı."" Bak Papatya, ailen sana birinin yardım ettiğini anlamış olacak ki o belgeyi şaşırtma amaçlı koymuşlar. "
" Ama nasıl olur, ben anlamadım şimdi belge sahte mi?"
" Aynen öyle, sana daha öncede söylediğim gibi senin o yurtta bir kaydın yok. Yani bu demek oluyor ki sen ya başka bir yurttan evlat edinildin, ki ben öyle olduğunu düşünmüyorum. İkinci bir seçenek, ailen seni direkt o ailenin elinden aldı. "
Papatya oflayıp arkasına yaslandı. " O zaman bulmak daha zor olur değil ?"
Işık evet anlamında başını salladı " bana biraz zaman ver, tamam mı kimseye de sana yardımcı olduğumu söyleme, hatta herhangi birinin yardımını aldığını da söyleme. Sen araştırıyorsunda bir sonuca ulaşamıyorsun sansınlar tamam mı?"" Peki öyle olsun, ben beklerim artık ne yapalım. "
"Abla ben geldim. " diye içeri daldı Deniz. "Aa sen de mi buradasın Papatya ?" Papatya başını sallayıp ayağa kalkarak Denizle selamlaştı. " Abla ben belgeleri getirdim imzalanması gerekiyormuş. " Işık, Deniz'in elinden belgeleri alıp imzalamıştı ki kapı açılıp içeri polis girdi.
" Buyurun memur bey nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu Işık yerinden kalkıp polis memuruna yaklaşarak. " Işık Karahan hakkınızda şikayet var bizimle karakola gelmeniz gerekiyor. "
Sizce Işık'ı kim şikayet etti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Kafeste
General Fiction"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. " Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. Şu an yetişkin olan bu insanlar...