Ruhum Kafeste

9.Bölüm: Sürpriz

Herkes şaşkınca Mert ve Ceylan' a dönmüştü. Ceylan' ın yüzünde genişçe bir gülümseme varken, Mert ifadesiz bir şekilde duruyordu. " Oha!" diye bağırdı Deniz. Maria hanım, onu uyarırcasına gözlerini belerttmişti. " Ay pardon , ağzımdan kaçtı. "

Alihan baba, mutlu bir ifadeyle  "hadi bakalım hayırlısı olsun çocuklar " diyerek ayağa kalktığından herkes onu takip etmişti.

Alihan baba, elini öpmesi için Mert'e uzattı. Mert önce Alihan babanın daha sonrada Cemal beyin elini öptü. Onun peşinden Ceylan da aynısını yaptı.

" Abinizi tebrik etseniz çocuklar." Herkes sırayla Mert ve Ceylan' ı tebrik etmişti.

"Darısı başına " dedi Cenk sırıtır vaziyette Işık' a. " Işık'ın evlenmesine daha çok var Cenkciğim hem sıra sende artık." Cenk, Alihan babanın sözlerine bozulmuş bir ifadeyle başını salladı sadece.

"Sizin haberiniz varmıydı bu işten? " Vedat, tanıdığı Mert'in böyle bir şey yapmayacağını düşürdü hep.  Kızlar aynı anda cıklayıp " valla ben ablama geldiler sandım abi" dedi Su sessizce.

Işık sert bir şekilde onlara bakıp susmaları için elini ağzına götürdü. "Valla kız almaya diye gelip kızını vereni de  ilk defa görüyorum! Hem bu kız bir tuhaf ya, sürekli gülüyor." Deniz'in ise yeni uğraşı belli olmuştu.

Işık üfleyip, susmalarını işaret etti.
" Yeter susun artık, duyacak ayıp olacak." Misafirler biraz daha oturup yakın zamanda düğün planlamaları için konuşmak üzere sözleştiler.

" Baba."  Mert'in yüksek çıkan sesiyle salondaki herkes ona dönmüştü.  "Konuşabilir miyiz?" Alihan baba başını sallayıp Mert ile birlikte çalışma odasına yöneldi. Herkes arkalarından bakakalmıştı. " Ben halâ inanamıyorum " dedi Deniz.

" Anne senin haberin varmıydı bu işten?" Maria hanım memnun ve mutlu bir şekilde başını salladı. " Tabii ki kızlar. "

" Anladığım kadarıyla Mert'in haberi yoktu, değil mi Maria hanım?" Işık da Mert'i çok iyi tanıyan biri olarak yüzündeki memnuniyetsizliği anlamıştı.

" Doğru anlamışsın Işıkcığım."

"Çok saçma. Neden Mert abim kabul etti ki? Hem siz nereden biliyorsunuz belki sevdiği biri var ve onunla evlenmek isteyecek?"

"Babanız sizin iyiliğinizden başka bir şey düşünmez, o yüzden onun kararlarını sorgulamamanız çok daha iyi, değil mi Işıkcığım?"

Işık küçük bir gülümsemeyle başını salladı. Öyleydi tabii en azından bu ortamda bunu en çok savunan Işık'tı.

Su üfleyip Işık' a döndü. " Abla bu gece sende kalabilir miyim? Hem yarın haftasonu, birkaç ödevim var yardım edersin olur mu?"

 " Tamam hadi hazırlan yavaş yavaş gidelim."

Vedat'ın karşıdan dudak büküp kendini işaret etmesi Işık'ı güldürmüştü. " İyi sen de gel başımın belası."  Işık sonra onları izleyen Deniz' e döndü. " Sen de gelmek ister misin Deniz?" Deniz ayağa kalkıp merdivenlere yöneldi. " En iyisi bu gece burada olmamak , hemen hazırlanırım. "

Kızlar yukarı hazırlanmaya giderken, Maria hanım muftağa, Vedat ise bahçeye arabayı hazırlamaya gitmişti. Işık yavaşça merdivenlerden çıkıp babasına gideceklerini haber verecekti. Aslında bahaneydi bu, içeride ne konuştuklarını merak ediyordu. Sessizce kapıya yanaştı.
" Bu yani öyle mi baba!? Bu yüzden mi geri dönmemi istedin? Böyle bir düşüncen varsa neden bana söylemedin!? Ben neden bu akşam herkesle öğrendim ? "