Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı, parlatmayı unutmayalım.
Bu sıra hayalet okuyucularım artmaya başladı. Bölüme sınır koymayı sevmiyorum. Sizden ricam küçük yıldıza basmanız. Bana böyle destek olabilirsiniz.
Kırmızı kalpleri buraya alalım.
Keyifli okumalar.
***
17.BÖLÜM | KIRIK KALP PARÇALARI
Yatakta ne kadar durduğumu bilmiyorum. Sırtım acıdığı için kalkmak zorunda kaldım. Yatağı mı düzelttim. Pencerenin yanına gidip, açtım. Temiz havayı ciğerlerime çektim.
Bir süre orada durduktan sonra perdeyi çekip, pencerenin yanından uzaklaştım. Üzerime çeki düzen verdim. Sonrasında telefonumu aldım. Şarjı yine azalıyordu. Bu telefonların pil ömrü neden bu kadar kısa? Prize, şarj aletini taktım. Telefonum dolarken oda da bir sağa sonra sola gitmeye başladım.
Karnımdan gelen garip sesler yüzünden odadan çıkmak zorunda kaldım. Çıktığım an hiçte istemediğim o kişiyi gördüm. Beyaz, vücudunu saran gömlek, altına siyah düz bir pantolon giymişti. Kapıyı kapattım sonrasında Savaş'a bakmadan gitmek için hareket ettim fakat onun sesi durmama neden oldu.
"Evde kimse yok." Savaşa döndüm. Meraklı gözlerim ile baktım.
"Nasıl, neredeler?" Ellerini cebine koydu.
"Emir bile şirkette. Küçük bir kriz çıkmış." Tek kaşımı kaldırdım.
"Herkes orada, sen buradasın? Garip." Üzerime yürüdü.
"Orada olmam mı isterdin?" Geri gitmek yerine karşısında durdum.
"Orada olmanı istememi mi, isterdin?" Sadece tek bir saniye dudağının yanının kıvrıldığını gördüm. Yüzüme hafifçe eğildi. Ağır losyon kokusu burnuma doldu.
"Değişiksin." Muzip bir ifade ile yüzüne baktım.
"Öyleyimdir." Tek bir saniye dudaklarıma kaydı bakışları. Sonrasında gözlerime çevirdi.
"Barış, senin dayının oğlu olduğuna emin misin?" Nereden aklıma geldi bilmiyorum, bir anda soru verdim. Barışın ismini duyduğunda alnındaki damarlar tek bir çizgi halini aldı.
"Niye merak ediyorsun sen, sana ne?" Sinirlerime hakim olamadım.
"Düzgünce cevap vereceksin, bu kadar zor olmamalı!" Gözlerini kaçırdı.
"Dayımın oğlu, işte ne merak ediyorsun." Gözlerimi devirdim.
"Hiçte merak etmiyordum. Söylemesen de olurdu!" Saçımı savurdum sonrasında arkamda bir adet şaşkın Savaş bırakarak merdivenlerden aşağıya indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇLU | TAMAMLANDI
Lãng mạnToprağın kokusunu ciğerlerime çektim. Ait olduğum yerden çok uzaktaydım, bu ev bana ait değildi. Yerine oturmayan bazı şeyler vardı. Ben Suçlu değilim, onlar Suçlu. Bu hayatı yaşamam benim Suçum değil. Bu hayata katlanmamda benim Suçum değil. Suç...