32.Bölüm: "Miras"

6.7K 552 396
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Keyifli okumalar. <3

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

32.BÖLÜM | MİRAS

Savaş, yüzüme donmuş bir ifade ile bakıyordu. Hiç beklemediği bir cevaptı sanırım. Atakan sevgilim veya nişanlım değil, çok yakın bir arkadaşım. Bunu Savaş bilmese de olur. Bir şey kaybetmem. Bilmesini de zaten istemiyorum.

"Ne demek, yakında da eşim olacak?" Yüzüne birazcık yaklaşıp, gözlerimi kıstım. 

"Ne anladıysan o, sana açıklama yapmak gibi bir zorunluluğum yok." Dedim, Savaş öylece suratıma bakıyordu. Onu orada bırakıp, kapıyı açtım. Atakan kapının önündeydi. Savaş'ın üzerine gidecekken, ben engel oldum. Elimi omzuna koyup, yavaşça hareket ettirdim.

"Paylaşılması gereken bir miras var, daha önemli." Atakan bir Savaş'a sonrada bana baktı. Başını onaylar bir şekilde salladı. İkimiz beraber, salona tekrardan gittik.

"Evrakları tekrardan düzenlememiz gerekecek, yarın geleceğiz." Yanındaki adam ile ayağa kalktılar, çantalarını, kağıtlarını toplayıp evi terk ettiler.

Bende rahat bir şekilde tekli koltuğa oturdum. Sağ bacağımı, sol bacağımın üzerine attım. Sallamaya başladım. Atakan ise tam yanımda duran kanepeye oturdu. 

"Sen, neden çıktın ortaya?" Amcamın kızgın bir ses tonu ile sorduğu soruya, arkamı yaslanarak cevap verdim.

"O mirasta benimde hakkım var." Ellerinde ne var, ne yoksa hepsini alacağım. Amcam birden ayağa kalktı. Hiddetli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Yazlık ve bir miktar para veririm." Sinsice sırıttım, elimdeki son kozu kullanacağım. 

"Aylar önce bir masal duydum," Savaş'ın mutfaktan çıktığını gördüm. Ona bakmak bile eski anılarımı hatırlatıyordu. Bakışlarımı fark ettirmeden, usulca ondan çektim.

"Genç bir kız, amcası, babaannesi ile kalıyormuş. Kızın en yakınları, kıza ilaç vererek vücudunu öldürüyormuş. Masalın sonunu merak ediyor musun?" Amcamın yüzü renkten renge girdi. Ayağa kalkıp, güneş gözlüğümü çıkardım. Parmağımla kendimi göstererek, konuşmaya başladım.

"Eğer ki benim istediklerimi vermezsen, olacaklardan ben sorumlu olmam. Savcılık karşısında, hesabını verirsin." Güneş gözlüğümü taktım. Atakan ben kalkınca kalkmıştı. Amcama gülümsedim.

"Başınız sağ olsun," Amcam yüzüme şaşkınca bakarken, topuklu ayakkabılarımın sesi evin içerisinde yankılandı. Tok, iddialı ve resmi bir sesti.

SUÇLU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin