52.Bölüm: "Hazırlık"

2.4K 221 70
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Kırmızı kalplerinizi bu satıra bırakabilirsiniz.

Keyifli okumalar. <3

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

52.BÖLÜM | HAZIRLIK

Kınalar yakılmış, danslar yapılmıştı. Biz Savaş ile çok duramayacağımız için birde benim sancılarım arttığı için erkenden çıktık. Yol beni yorduğu için eve gidinceye kadar uyukladım. Savaş, arada bir bana bakıyordu bunu hissediyorum. O yüzden yarı uyur yarı uyanıktım. 

Eve geldiğimizde ise de belime elini koydu ve beni öyle taşıdı. Güzelce ayakkabılarımı ve üzerimdeki elbiseyi çıkarıp pijamalarımı giydirdi daha sonrasında yatağa yatırdı. Zaten çok uykum olduğu için hemen kıvrılıp gözlerimi kapattım. Savaş, banyoya gitmişti. 

Bunu kapının sesinden duydum. Sanırım duş alacaktı. Bende gözlerimi sıkıca kapattım ve uyumaya çalıştım. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama tam uyuyacağım esnada yatağın diğer tarafı çöktü. Savaş ellerini karnıma sardı, yüzünü boynumun girintisine yasladı ve derin bir nefes aldı. 

Şampuanın kokusu burnuma dolduğunda gülümsedim. O ise boynuma ufak bir öpücük bıraktı ve sarıldı. Şimdi huzurlu bir şekilde uyuyabilirdim işte. 

***

Haziran ayının sıcağı o kadar bunaltıcıydı ki. Oturduğum kanepeye resmen yapışıyorum. Savaş salondan içeriye girdiğinde sinirlice ona baktım. 

"Bu evde neden klima yok!" Yelpazemi sallarken bunu dedim. Savaş'ın gözü telefonundaydı başını kaldırıp bana baktı. 

"Sen zaten anca telefonuna bak! Hiç karınla ilgilenme." Dedim, ve yelpazemi sallamaya devam ettim. 

Savaş şaşkınca bana bakarken ağzını açıp tek kelime etmedi. Bu sinirimi daha çok artırdı. 

"Birde cevap vermiyor! Umursamıyorsun da sen beni!" Ben böyle sinirli sinirli cümlelerimi sıralarken içeriye Sema girdi. 

"Ben yarın izinliyim de Savaş bey, bugün erkenden çıkabilir miyim?" Tek kaşımı kaldırdım. 

"Bana niye denilmiyor?" Savaş, Sema'ya döndü. 

"Tamam Sema çıkabilirsin sen." Dediğinde, tek kaşımı yine kaldırdım. 

Yelpazemi hızlıca sallamaya devam ederken, Sema da çıktı ve gitti. Savaş ise de yanıma geldi ve oturdu. 

"Hayatım bu sinir ne böyle?" Dedi, yüzüne baktım. Dişlerimi sıktım. 

"Sinir falan yok." Dedim, gözlerimi devirdim. 

"Nisa." Dedi, sonra birazcık yaklaştı. 

Tam dibime geldiğinde belimden kendisine çekerek sımsıkı sarıldı. Bu sarılma beni rahatlatırken Savaş boynuma dudaklarını yaklaştırıp öptü. 

SUÇLU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin