Şimdi sizler ile acayip güzel bir şey yapacağız. Ne dediğinizi duyar gibiyim. Böyle sol alt köşede minicik, ufacık, mini minnacık bir yıldız var. Gördünüz değil mi? işte ona basacağız.
Satır arası yorumlar çok hoşuma gidiyor, bir tanelerim.
Kırmızı kalplerinizi bekliyorum.
Keyifli okumalar.
***
20.BÖLÜM | PARTİ
Pamuğu kaşına bastırdım, yüzünü buruşturdu.
"Yavaş." Daha yavaş hareket ettim. 1 saatin içinde maçın yapıldığı yerden gelmiştik. Arabayı Emir kullanmıştı. İyi ki evde kimse yoktu.
"Adama kafa atarsan böyle olur işte." Yüzünü hafif yüzüme çevirdi.
"Ne yapsaydım?" Dedi. Kaşına bilerek bastırdım. Yine yüzünü buruşturdu. Barış, yolda Savaşa halini sorduktan sonra gitmişti. Emir'de odasına çıkmıştı.
"Elinde ağırmış." Dedi.
"Öyledir." Dedim, yarayı iyice temizledikten sonra yara bandını dikkatlice yapıştırdım.
"Önceden olduğu gibi yine seni şikayet ederlerse o zaman görürsün sen!" Savaş, bana döndü. Yüzüme biraz yaklaşıp muzip bir ifade ile;
"Kahramanım var benim, sıkıntı etme sen." Dedi. Sonrada göz kırparak ayağa kalktı.
"O kahramanın seni bu sefer kurtaramaz, ben sana diyeyim." Yürümeye devam etti.
"Yanlış biliyorsun. Benim kahramanım beni, her zaman kurtarır." Dedi.
Merdivenlerden çıkmaya başladı. Akşam olmak üzereydi. Kapının zil sesini duydum. Elimdeki bant ve pamukları hızlıca mutfaktaki çöp kovasına atıp, mutfaktan çıktım. Dış kapıyı açtım. Amcam, babaannem ve Savaşın babası vardı.
"Hoş geldiniz." Dedim. Fakat beni pekte umursamışa benzemiyorlardı. Bir konu ile meşgullerdi.
"Aklım almıyor, kim yapabilir?" Tartışmalarına kulak misafiri olmak istemedim. O yüzden sessizce odama çıktım.
Işığı çok özlediğimi bir kez daha hatırladım. Derin bir nefes alıp gardırobun yanına gittim. İçerisinden rahat edebileceğim kıyafetlerimi aldım.
Üzerimdekileri çıkarıp, gardrop'tan çıkardıkları mı giydim. Telefonumun ekranını açtım. Şarjının az olduğunu görünce hemen şarja taktım.
Yemek yemek yine canım istemiyordu. O yüzden örtüyü yavaşça kaldırdım. Rahat yatağımın içerisine girdim. Yorgun olan bedenim daha fazla dayanamayıp kendini uykunun kollarına bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇLU | TAMAMLANDI
RomanceToprağın kokusunu ciğerlerime çektim. Ait olduğum yerden çok uzaktaydım, bu ev bana ait değildi. Yerine oturmayan bazı şeyler vardı. Ben Suçlu değilim, onlar Suçlu. Bu hayatı yaşamam benim Suçum değil. Bu hayata katlanmamda benim Suçum değil. Suç...