SUÇLU | TAMAMLANDI

ÖZEL BÖLÜM 1

Çok özlem🖤

Bölüme başlama tarih ve saatlerinizi bi satıra bırakabilirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim.💙

***

1. ÖZEL BÖLÜM

"Suçlu kalplerin tek ortak noktası aşktır."

Ben Nisa Sarsılmaz, hayatla çok mücadele etmiş, çok zorluk çekmiş, ölüm eşiğine gelmiş Nisa Sarsılmaz. Yaptığım hatalar elbette ki olmuştur. Ama hatalarımdan ders çıkarmayı da öğrendim. Eylül doğduktan yaklaşık olarak 4 yıl geçmişti. Artık yürüyebiliyor, bazı küçük heceleri söyleyebiliyordu.

Büyüdükçe bana benzediğini Savaş ile fark ediyorduk ve Savaş bu konudan bayağı bir rahatsız. Kızına çok değer veriyordu ve ona birazda olsun benzemesini istiyordu. Eylül'ün saçları büyüdükçe kızıl rengini almaya başlamıştı. Gözleri ise aynı benim gözümün rengindeydi. Tam anlamıyla kendimin bir kopyasını doğurmuştum.

En yakın arkadaşım, sırdaşım her şeyim oldu.

"Kız dur altını giydireceğim." Savaş, Eylül'ün altını giydirmek ile uzun bir uğraş verirken yanlarına doğru ilerledim. 

Yaptıkları kombini gördüğümde ağzım beş karış açık kaldı. "Savaş bu ne?" Çocuğumun üstüne bu sıcakta yakacak siyah uzun kollu altına da fuşya renginde etek giydirmişti. Ben nasıl o rengi çocuğuma almışım hayret ediyorum. 

"Kıyafet güzelim." Eylül, babasıyla oyun oynarken Savaş'ın elinden eteği çekip aldım. 

"Savaş, git ve dışarı artı kaç derece bak ve gel." dedim Savaş sözümü hiç ikiletmeden pencereye giderken Eylül'ü kucağıma aldım ve bizde yanına gittik. 

"Yumurta koysan kaynar yeminle." dedi e pencereyi hızlıca kapattı. 

"Bunu öğrendin, peki benim yakışıklı kocam. Kızımızı bu sıcakta neden böyle giydirdin?" Savaş anında gözlerini kaçırdı. 

"Gökhan diye bit velet varya yan odamızda ki," Biraz düşündüm Gökhan'ın kim olduğunu. Yaz tatiline girdiğimiz için bir haftalığına Antalya'ya gelmiştik. Şu anda da otelimizde güneşin birazda olsa batmasını bekliyorduk. 

"Evet, sarı çocuk." 

"Onunla gözümün önünde flört ettiler!" dedi Savaş ve sinirlendiğini her halinden belli etti. 

"Ne yaptılar?" dedim çünkü Savaş'ın en saçma sebeplerden bile sinirlendiğini bilen birisiyim. 

"Annene babana selam söyle dediler karşılıklı. Flört ettiler basbaya." Savaş'ın yüzüne öyle bir ifade ile baktım ki. 

Kendi dediğini bir tık sorguladı. 

"Bayağı etmişler cidden Savaş." dedim sinirle ve Eylül ile dolabın yanına doğru ilerledik. 

"Anne, babam saf mı?" Eylül'ün sorusuyla bir anda durdum ve ona baktım. 

"O nasıl söz kızım? Babaya öyle denir mi?" Eylül başını onaylar anlamda salladı. 

"Götümhan öyle diyor babasına." Söylediği o sözler ile bunu nereden öğrendiğini anlamadım. Bakışlarım usulca Savaş'a gittiğinde yüzünde aynen şöyle bir ifade vardı, "Ben demiştim." 

"Ne kadar kötü laflar bunlar hiç yakışıyor mu sana kızım?" dedim Eylül omzunu indirip kaldırdı. 

"Götümhana gidecem," Şivesi bile kaymış çocuğumun.