Tamda buraya okumaya başladığınız saati yazabilirsiniz.Kırmızı kalplerinizi bekliyorum
Satır arası yorumlar çok hoşuma gidiyor, yazma hevesim artıyor:)
Keyifli okumalar diliyorum.
***
16.BÖLÜM | AİT OLMAMA DUYGUSU
Midemin bulanması ile gözlerimi açtım. Hızlıca yataktan kalkıp, banyoya gittim. Klozetin önüne oturup midemde ne varsa çıkardım...
Sifonu çekip ayağa kalktım. Midem aşırı derecede bulanıyordu. Musluğu açıp yüzüme 3 kere su çarptım. Sonrasında musluğu kapattım, kendime birazcık ta olsa gelebilmiştim. İçkinin yan etkileri kendini fazlasıyla belli ediyordu.
Odaya geri geldiğimde, başımda şiddetli bir ağrı vardı. Başımı ovalamaya başladım. Dün gece üzerime giydiğim siyah deri ceket yoktu. Büstiyer ve etek vardı. Başımı ovalamaya devam ederken, miyavlama sesi duydum. Başımı o tarafa çevirdim.
Işık uyanmış, etrafa saf saf bakışlar atıyordu. Sadece tebessüm ettim.
"Günaydın, kızım." Dedim. Gardırobun tam önüne gidip, kapağını açtım. Bir kaç parça kıyafet aldım. Sonrasında onları yatağa bırakıp. Banyoya gittim.Ilık bir duş aldım. Bornozu bedenime sarıp odaya geri döndüm. Saçlarımı havlu ile hafif kuruttum. İç çamaşırlarımı giydim. Sonrasında siyah skort etek, omuzları düşük uzun kollu beyaz tişörtümü de giydim. Omuzlarını düzelttikten sonra, ayakkabımı giymek için yatağa oturdum. Ayakkabı olarakta beyaz sporlarımı giydim. Topuklu ayakkabı giyecek hiç havamda değilim. Ayaklarımı yolda bulmadım. Işığın başını okşayıp, öptüm. Birkaç mırıltı çıkardı, ne kadar mırıltı denmesede daha çok hırlama gibiydi.
"Acıkmışsındır. Hemen geliyorum ben." Işığı orada bırakıp odadan çıktım. Merdivenlerden aşağıya indim. Mutfağa girdim. Girdiğim an boğazımda ki yumrudan kurtulamadım. Savaş, benim geldiğimi anlamış olacak ki arkasını döndü.
"Günaydın." Gözlerimi ovaladım. Bu yine neden fazlasıyla iyiydi?
"Günaydın." Dedim, suyunu içmeye devam etti. Siyah gömleği yine aynı renk pantolon giymişti. Saçlarını, dağınık bırakmıştı. Savaşa bakmayı bırakıp dolabı açtım. Süt çıkarıp masanın üzerine bıraktım.
"Nereye gidiyorsun ki, hazırlanmışsın." Savaşın yanındaki dolaptan tabağı alırken sordum.
"İşim var." Sütü kaseye koydum.
"Ne işi?" Sütü dolaba koyup, Savaşa baktım. Bardağı tezgaha koyup, dış kapının olduğu yere ilerledi. Kaşlarımı çattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇLU | TAMAMLANDI
Roman d'amourToprağın kokusunu ciğerlerime çektim. Ait olduğum yerden çok uzaktaydım, bu ev bana ait değildi. Yerine oturmayan bazı şeyler vardı. Ben Suçlu değilim, onlar Suçlu. Bu hayatı yaşamam benim Suçum değil. Bu hayata katlanmamda benim Suçum değil. Suç...