38.Bölüm: "Yansımada Ki Kırık"

5.9K 483 263
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.❤

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Yukarıya koyduğum şarkıyı dinleyerek bölümü okuyabilirsiniz.

Keyifli okumalar.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

38.BÖLÜM | YANSIMADA Kİ KIRIK

Bedenim bir kuş kadar hafif, kötülüklerden arınmış. Ölüm bir insana bu kadar mı güzel görünür? Yaşadığım şeyler gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Ne çok şey yaşamışım ben? Yazsam roman olur.

Gözlerimi bir kabustan uyanırcasına dış dünyaya açtım. Göz bebeklerim fıldır fıldır etrafı inceledi, nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Başımda çok şiddetli bir ağrı, hareket etmemi dahil engelliyordu.

Boğazımda bir kuruluk var, su ihtiyacımı gidermek için adeta bana yalvarıyor. Yutkundum, bir insana yutkunmak bu kadar mı zor gelir? Yutkunamıyorum, boğazım o kadar acıyor ki!

Bembeyaz tavana baktım, köşesinde hafif bir siyahlık vardı. Mavi harelerimi bu seferde sağ tarafıma çevirdim. İki kapaklı bir pencereydi, gökyüzü görünüyordu.

Bana ne oldu? Ben neredeyim? Ben kimim?

Karganın sesini duyduğumda, irkildim. Hareket edemiyorum, ne oluyor bana? Bedenim sanki bir kapan altında. Gözlerimi kapattım her şeyin bir rüya olmasını diledim. Konuşmaya çalıştım.

Boğazımdaki kuruluk buna müsaade vermedi, konuşamadım.

Harelerimi bu seferde sol tarafa çevirdim. Kalp ritmimi ölçen bir alet vardı, bir yukarıya sonra aşağıya indi. Bu aletler hastanede olur, nerede olduğumu sonunda anlayabildim. Sanki hafıza kaybı geçirmiş gibiyim.

"Geçmiş olsun, Nisa hanım." Gözlerimi bunu diyen kadına çevirdim, hemşire kıyafetli birisiydi. Ben cevap vermeyince, elindeki kağıda bir şeyler yazdı.

"Konuşabilirsiniz benimle, ben hemşire Aylin Kamçı." Dedi, gülümsedi. Kadına konuşamadığımı nasıl anlatacağım?

"Bir sorun mu var?" Dedi, bende gözlerimi iki kez hızlıca kırptım. Dudaklarımı birbirinden ayırmaya çalıştım, ayıramadım.

"Normal karşıladığımız bir durum, hiç merak etmeyin. Çok büyük bir darbe aldınız. Kaburgalarınızda ciddi bir hasar vardı. Erkek arkadaşınız haber vermeseydi, belkide sizi hiç bulamaycaktık." Erkek arkadaşım derken kimden bahsediyordu?

Benim erkek arkadaşım mı varmış?

Dudaklarımı sert bir şekilde baskı uyguladım, birbirinden ayırdım. Hemşire kağıdını köşeye koydu. Monitöre bakmaya başladı. Başımı oynatamezken sadece tek dediğim şu iki kelimeydi.

SUÇLU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin