35.Bölüm: "Ölüm Gibi"

5.9K 497 353
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Ön yargılarınızı bir köşeye atın, kendinizi kitaba ve bana bırakın. <3

Keyifli okumalar, Suçlularım.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

35.BÖLÜM | ÖLÜM GİBİ

Bu bakışlar, bir felaketin habercisiydi. Savaş'ın bakışları, bir felaketin habercisiydi. Benden bir adım uzaklaştı ve işaret parmağını tehdit eder gibi salladı. 

"Seni senden daha iyi tanıyorum, o adamla evlenmeyeceksin." Dudağımın yanı hafifçe yana kıvrıldı. 

"O zaman beni çok yanlış tanıyorsun." Dedim ve kalktığım sandalyeye tekrardan oturdum. Dosyaları incelemeye devam ettim. Şirket işi sanırım bana göre değildi, burayı istemekle en büyük hatayı yaptım. Savaş'a bakışlarımı çevirdim.

"Senin bir işin kalmadı, gidebilirsin. Atakan ile beraber döneceğim." Dedim ve bakışlarımı tekrardan dosyalara çevirdim. 

Savaş hiçbir şey demeden odadan çıktı. Dosyaları bir köşeye bırakıp sinirlice sandalyeden kalktım. Başımı ellerimin arasına aldım. Odanın içerisine volta atmaya başladım. Bana açıklamak zorunda, kendi böyle düşünmüyor. 

Her şey'i eskisi gibi sanıyor. Bana neden yaptığını bile açıklamadı, bu ondan daha da nefret etmeme sebebiyet veriyor. Belkide nedensiz yaptı, belkide o da benden nefret etti. 

Bu düşüncelerden sıyrılmak için camın yanına gittim, açtım. İçeriye temiz havanın girmesini sağladım. Etrafa baktım, bu oda en üst kattaydı. Bir üstte de teras olsa gerek. Kollarımı camın kenarına koydum, etrafa bakmaya devam ettim. Aşağıda ki insanlar karınca gibiydi, görmekte zorlandım. Ben bakmaya devam ederken, kapım çalındı. 

"Gir!" Dedim, kapıyı açtı ve hemen içeriye girdi. 

"Nisa hanım, imzanız gerekiyor." Camın yanından ayrıldım ve sandalyemi geriye çekerek oturdum. Önüme koyduğu kağıtları dikkatlice okumaya başladım. Elaman alımı ile alakalıydı, hızlıca imzamı attım. Kadın odadan dışarıya çıktı. Sırtımı arkaya yasladım ve dönen sandalyeyi bir kez döndürdüm.

Savaş'ı göndermeseydim keşke sataşır, vakit geçirirdim.

Düşüncelerimi zihnimin en karanlık tarafına hapis ettim ve işime odaklandım. Önümde daha yığılı bir sürü dosya vardı. 

Saat akşam beşe gelinceye dek dosyaları tek tek taradım. Atakan'a beni almasına dair mesaj attıktan sonra sandalyemden kalktım. Odaya şöyle bir göz gezdirdikten sonra dışarıya çıktım. 

SUÇLU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin