19.Bölüm: "Karşı karşıya"

10.3K 831 753
                                    


Şimdi sizler ile acayip güzel bir şey yapacağız. Ne dediğinizi duyar gibiyim. Böyle sol alt köşede minicik, ufacık, mini minnacık bir yıldız var. Gördünüz değil mi? işte ona basacağız.

Kırmızı kalplerinizi bekliyorum.

Keyifli okumalar.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19.BÖLÜM | KARŞI KARŞIYA

Gözlerimi açtığım ilk an boş tavana baktım. Sonrasında sağ tarafıma odamdaydım. Yatağımda yatıyordum. Elim istemsizce şah damarıma gitti. İçim kıpır kıpır oldu. Düne dair her şeyi saniye saniyesine hatırlıyorum.

Öptüğü yer sanki alev alıyordu. Bir süre yatakta öylece durdum. Sonrasında ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım. Kendime gelebilmek için bir kaç saniye durdum.

Yavaşça kalktım. Banyoya gidip, musluğu açtım. Yüzüme üç kere buz gibi suyu çarptım. Bu iyi gelmişti. Havlu ile kuruladıktan sonra, banyodan çıktım. Gardırobun yanına gidip bir kaç parça kıyafet aldım, yatağın üzerine bıraktım.

Üzerimdeki kıyafetleri çıkarttım. Siyah, kot pantolon. Üzerine, beyaz ip askılı bir büstiyer giyindim. Ayakkabı olarak ta siyah düz bir spor ayakkabı giydim. Telefonumu cebime koyduktan sonra, odadan çıktım. Dün gece bıraktığım sınav kağıtlarını oradan almam gerekiyordu. Hızlı bir şekilde aşağıya indim. Ayşe, temizlik yapıyordu.

"Günaydın, Ayşe." Arkasını döndü, gülümsedi.

"Günaydın, Nisa hanım. Babaanneniz ve amcanız şirkette, Emir beyler uyuyor. Savaş beyde, büyük ihtimal uyanmıştır." Omuz silktim.

"Bana ne canım Savaştan, neyse." Dün bıraktığım çekmeceyi açtım. Dün bıraktığım gibiydi. Hızlıca alıp kapattım. Arkamı döndüğümde Savaşı gördüm. Yeni kalkmış olacak ki saçları dağılmıştı.

Sabah uyandığında bile yakışıklıydı.

Sesli bir şekilde yutkundum. Onunla konuşmadan gitmek istedim. Yanından geçerken, Savaş kolumdan tuttu. Bakışlarımı, yüzüne sabitledim.

"Ne var?" Dedim. Savaş, Ayşe'ye baktı. Ayşe'de bize bakıyordu. Bileğimden hafifçe tuttu. Sonrasında peşinden götürdü.

"Yine nereye gidiyoruz?" Mutfağa götürdü. Ardımızdan kapıyı kapattı.

"İyisin, değil mi?" Diye soru sordu. Bu biraz garibime gitmişti. Savaş bana neden, niçin, ne sebep ile, hangi vasıf ile iyi misin diye soruyordu?

"İyiyim." Dedim. Vücudumu şöyle bir süzdü.

"Dün," Sormak istediği asıl şey belli olmuştu. Kağıtları elimde sıkıca tuttum.

SUÇLU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin