Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.
Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.
Keyifli okumalar.
***
36.BÖLÜM | HER ŞEYİN BİTTİĞİ YER
Savaş'ın sözleri ile kalbime bir hançer saplandı. Savaş o hançeri kalbimin en içine işledi, kan akmasına müsaade etti. Sözleri bir kez daha dumura uğrattı. Bacaklarım kitlendi, hareket edecek gücü kendimde bulamadım.
"Sevemezdim," Cümlesine devam etti. İçki şişesini sinirlice duvara fırlattı, şişe bin bir parçaya ayrıldı.
"Seni sevmek ölüm." Dedi, gözlerinin içleri doldu. İlk kez onu böyle gördüm. Oturduğum sandalyeden kalktım.
"Bu sefer gitme, beni dinle." Dedi, sesi muhtaçtı. Ürkek bakışlarımı Savaş'a çevirdim. O da ayağa kalkıp dibime kadar geldi.
"Annem, Serpil." Sarhoş olmuştu, sürekli sallanıyordu. Bende açıklama bekliyordum, sessiz kaldım.
"Üvey kardeşim, Deniz." Kimden bahsettiğini anlayınca, şaşırdım. Deniz üvey kardeşiymiş. Anlatmasına devam etmesine izin verdim.
"Annem hasta, çok hasta." Bir adım üzerime yaklaştı.
"Sana yakın durduğumda, onu görüyor, duyuyor ve kokluyor gibi oluyorum." Dedi, sesi yine kısık çıkmıştı.
"Seni sevmeme izin vermediler. Seni seversem, ölüme razı olacaktım. Annemi bir daha asla göremeyecektim." Anlattıkları beni ne üzdü nede sevindirdi, ben Savaş'a karşı hiçbir şey hissetmez olmuşum.
Dili bu sefer dolanmıştı, sarhoşluk artık bedenini ele geçirmiş gözüküyordu. Ayakta durmaya mecali yok gibiydi.
"Tamam yeterli, zaten ayakta zor duruyorsun. Gel odana çıkarayım." Cevap vermesini beklemeden, kolundan tuttum ve çekiştirmeye başladım.
Merdivenleri teker teker çıkıp, odasına ulaştık. Kapıyı açtım ve Savaş'ın kocaman cüssesi ile kapıdan geçmeye çalıştık. Kapıdan zar zor geçerek, Savaş'ı yatağına attım. Belim ağrımıştı, iki elimi yan taraflara koydum.
"Ben gidince umarım mutlu olursun, Nisa Aksoy." Dedi, ne demek istediğini bir süre anlamadım.
Savaş yatağa yatar yatmaz zaten sızıp kalmıştı. Ben söylediği sözde takılı kaldım. Örtüyü omzuna kadar örttüm ve odadan çıktım. Kendi odama girdim. Sokak lambasından sızan ufak ışık, odayı aydınlatmaya yetiyordu. Tam olarak olayı anlayamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇLU | TAMAMLANDI
RomantizmToprağın kokusunu ciğerlerime çektim. Ait olduğum yerden çok uzaktaydım, bu ev bana ait değildi. Yerine oturmayan bazı şeyler vardı. Ben Suçlu değilim, onlar Suçlu. Bu hayatı yaşamam benim Suçum değil. Bu hayata katlanmamda benim Suçum değil. Suç...