48.Bölüm: "1 Mayıs"

3.7K 315 84
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızı parlatmayı unutmayalım.❤

Başlama saatlerinizi buraya alalım.

Keyifli okumalar.💚

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

48.BÖLÜM | 1 MAYIS

Hayatımın en güzel günlerini yaşıyordum.

Mutluyum, huzurluyum. Daha ne isterim ki?

Açacağımız cafe için hazırlıklara çoktan başlamıştık. Savaş her şeyin en iyisi olması için çok çaba gösteriyordu. Cafenin temizliğine tam tamına 2 gün ayrılmıştı. Dekorasyonu içinde tasarımcılar tuttuk. 

Bizimle beraber her şeyi dizayn ettiler. Doğuma adım adım yaklaşıyordum. Sadece ve sadece 4 ay kalmıştı. 5 ayı gerimizde bırakmıştık. Kızımız çok sağlıklıydı, hiçbir sıkıntı olmadığını doktor söylemişti.

"Güzelim." Savaş'ın sesini duyduğumda, karnımda ki ellerimi çektim ve başımı sesin geldiği tarafa çevirdim.

"Arka taraftayım hayatım." Dedim, çok kısa bir süre içerisinde Savaş yanıma geldi ve oturdu. İlk önce karnım ufak bir öpücük kondurdu, başını yukarıya kaldırıp dudaklarımıda öptükten sonra konuşmaya başladı. 

"Karnınız acıktı mı?" Dedi, daha yeni yemek yememe rağmen yine acıkmıştım. 

"Çok acıktık." Dedim, ve karnımı ovaladım. Kızım her geçen gün dahada büyüyordu, bunu karnımın şişliğinden anlıyordum. 

"Sema hazırlasın hemen bir şeyler." Sema kim dediğinizi duyar gibiyim. Sema Savaş'ın çok ısrarlar sonucu yanımıza aldığı yardımcımız. 

Neymiş ben hamileymişim, ayağa kalkamaz mışım,  yemek yapamaz mışım, Sema çok güzel yaparmış, Sema her şeyi bilirmiş. Bla bla bla.

"Çok mu özledin? Her dakika çağırıyorsun yanımıza." Dedim, ciddi bir ifade ile. Savaş yüzüme baktı, derin bir nefes alıp cevap verdi.

"Özlememi mi istersin?" Dedi, sinirlerimi arşa çıkardı. Elimi kaldırıp omzuna vurdum. 

"Hadi ben öyle diyorum, sen niye diyorsun?" Sesim olması gerektiğinden sinirli çıkmıştı. Savaş anında cevap verdi.

"Önce başlatan sensin." Dedi, öldürücü bakışlarımı Savaşa attım. Kollarımı göğsümün altında birleştirdim ve arkama yaslandım.

"İstemiyorum bir şey falan. Açlıktan bayılayımda gör sen! Sinirdende beyin hücrelerim kaybolur. Üzgünlüktende kalbim binbir parçaya ayrılır. Oh mis!" Tek nefeste söylediğim şeyler karşısında Savaş şaşkınlıkla bakakaldı bana.

"Nisa?" Suratına bakmadım, başımı diğer tarafa çevirdim. 

"Güzelim." Dedi, bu cümleyede eriyorum. 

SUÇLU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin