İnstagram tugceakbba.
Ayrıca en önemli meseleye gelelim oy vermeyi unutmayın ve tabi ki yorum yapmayı da..
Seviyorum sizi iyi okumalar.
10.bölüm
Kızgın bir ok
Sabır...
Ben sabrı Annemden öğrendim.
Küçücük yaşta Annemi kaybettiğim gün sabırla geri döneceğine inanıp bekledim. Sonra gelmeyeceğini anladığım da ise, bu kez sabırla rüyalarıma girmesini bekledim.Daha sonra sabrı babamdan öğrendim.
Önce sabırla beni seveceği günü bekledim, daha sonra beni terk edip gidince bu kez geleceği günü sabırla bekledim.
Bir sonra ki sabrı ise Erkan dan öğrendim.
Mecburi yapılan bir evlilik bile olsa önce bana inanmasını ve sabırla sevmesini bekledim. Sonra sabırla onun için bir ateş gibi yanan yüreğimin ateşinin dinmesini bekledim.
Ve son olarak şimdi ise sabrı Yiğit'ten öğreniyordum.
Onu alacağım güne kadar sabırlı olmam gerekiyordu. Gerekli evraklarını halledip, kuruma onun koruyucu ailesi olabilmek için vermiştim. Bir süre bana sabırla beklemem gerektiği söylenmişti.
Yani sabrı bana öğreten çok olmuştu, hepsinin ortak yönü sabırla beklemem gerektiğini öğretmekti ama hepsinin bana yaşattığı duygular bambaşka olmuştu.
Biri küçücük bir kız çocuğunun annesini beklerken hissettiği eksiklik duygusuydu. Diğeri en sevgiye muhtaç iken kanatlarının altına giremediği babasının hissettirdiği kimsesizlik duygusuydu. Bir sonra ki sevdiğim dediği adam tarafından sevilmemek ve değersiz hissettiren duyguydu ama bu sonuncusu ilk kez heyecanı hissettirmişti.
Yiğit hayatım da bir çok şeyin değiştirecek ve bana yalnız olduğum bu yolda yoldaş olacak kişiydi.İkimiz de yalnızdık ve bunu neden birleştirmeyelim ki? Ayrıca neden bilmiyorum ama Yiğit'i Erkan'ın bana bırakmış olduğu bir emaneti gibi gelmişti. Onu koruyup, gözüm gibi bakmam gerekiyormuş gibi hissediyordum.
O bana Erkan'ın hatırasıydı.Yeni güne, yeni umutlar ile başlamıştım. Gazel daha fazla durmayıp sabah ilk uçakla gitmişti New York'a. Bende bir kaç hafta sonra gidip orada halletmem gereken işler vardı. Onları halledip ve özel bir kaç eşyamı da alıp yeniden dönmeyi planlıyordum.
Bugün bütün gün evin eksikleriyle ile uğraşmayı planlıyordum. Dün Gazel ile yetim haneden çıkıp daha sonra Yiğit için oda yapmak istediğim den ona oda takımı almıştık. Bütün yeni eşyalar bir hafta sonra gelecekti ama öncesinden benim evi boyatıp, eksiklerini yaptırmam gerekiyordu. Bu sebepten bugün gidip iyi bir usta bulmam gerekiyor. Evin içinde eskimiş ve kırk olan eşyaları da çıkartmam gerekiyordu.
Saat öğleni geçiyordu daha fazla beklemeyip hızlıca hazırlanıp çıkmıştım evden. Arabaya binmek yerine mahallede gideceğim yere yürümeyi tercih etmiştim.
Birkaç saat içinde bütün ustalar ile görüşüp, gereken her şeyi anlattıktan sonra işim bitmiştim. Önce eve gidip üzerimi değiştirdikten sonra Vera'nın yanına gitmeyi planlıyordum.
Eve doğru yokuş yukarı çıkıp evin önüne geldiğim de, kapının önünde merdivenlerde elinde bavul ile oturan Gazel'i görünce oldukça şaşırdım. O bu sabah gidecekti ne olmuştu da dönmüştü.
Endişeli bir şekilde yanına yaklaştığımda oda beni fark edip hemen ayağa kalkmıştı. "Bir şey mi oldu?" Diyerek endişeyle sordum. Hasta olduğu için korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
Teen FictionZorla yapılan bir evlilik ve içinde her şeye rağmen mutluluk arayan Zübeyde'nin aşkı ve acı geçmişi ile verdiği çabayı okumaya hazırsanız bekleriz...