Zor geçen bir gecenin ardında sonunda sabah olmuştu. Ne kadar uyumaya çalışsam da olmuyordu sürekli gözlerimin önünde o görüntü vardı.
Delirecekmiş gibi hissediyordum.Yaşadıklarım ağır geliyordu. Bir kadın olarak hiç sevilmediğimi bilmek canımı yakıyordu.
Birde o kadınla benim yatağım da zamanında onunla ilgili hayaller kurduğum o yatakta tertemiz hayallerimi kirletmişti...
Sabah ezan sesini duyunca yataktan kalkıp abdestimi alıp güzelce namazımı kılıp daha sonra Vera'ın kur-anını alıp okumaya başladım.
Okuya bildiğim kadar okudum okudukça rahatlıyordum. Bedenime hapsolmuş ruhum kur-an sözleriyle birazda olsa rahatlıyordu. Kur-anımı okuduktan sonra kapatıp üç kere öpüp alnıma koyduktan sonra tekrar yerine koydum.
Dün geceden beri üşüyen bedenimi bir türlü ısınmıyordu.
Üzerimde kalın bir hırka olmasına rağmen dolaptan bir tane daha alıp giyindim.Hala ısınamayınca ve gece hiç uyuyamadığım için uykumda gelince tekrar yatağa girip bacaklarımı kendime doğru çekip sızlayan gözlerimi kapatıp kendimi uyukuya bıraktım.
"Neden halen uyanmadı"diye kulağıma Vera'nın sesi geliyordu. Gözlerini açıp neler olduğunu görmek istiyordum ama gözlerim sanki bana inat açılmak istemiyordu.
"Sakin olun verdiğim serumdan sonra birazdan kendine gelir"diye bu kez hiç duymadığım bir adam sesini duydum. Böyle olmayacaktı neler oluyordu burda! Zorlukla gözlerimi yavaş yavaş açtığım da Vera, Demir abi ve tanımadığım bir adam vardı burada.
Onları görünce hemen hızlıca kolumu kaldırıp başım da tülbent olup olmadığına bakarken koluma bir anda sızı girmişti. Başımda tülbentim durunca bakışlarımı koluma inice serum takılı olduğunu gördüm.
"Zübeyde iyimisin"diye Vera hemen yanıma gelip endişeli bir şekilde sordu.
"Vera ne oldu bana"diye kurumuş boğazımla zar zor konuştum.
"Sabah geldiğimde uyuyordun yanına gelip seslendim ama uyanmadın ve çok fazla ateşin vardı. Demir hemen doktor getirdi eğer biraz daha geç kalsaymışız nerdeyse havale geçirecekmişsin. Ateşin etkisinden de baygın düşmüşsün.... birde o kadar ateşin varken kat kat giyinmişsin"diye Vera ağlamaklı bir sesle konuştuğunda benim için baya korktuğunu anladım. Ama ben hiç ateşim olduğunun farkında değildim, üşümemin sebebi ise dün yağmurda kaldım diye üşüdüğümü düşünüyordum.
"Ben çok üşüyünce uyumak istedim sadece ateşim olduğunun farkında bile değildim"dedim
"Zübeyde hanım kendinize dikkat etmeniz gerek ben serum taktım ama beslenmenize dikkat etmeniz gerek. Bünyeniz oldukça zayıf düşmüş. En son ne zaman yemek yediniz"diye sorduğun da doktor bir süre duraksadım. Sahi ben en son ne zaman yemek yemiştim?
Dün o olay olmadan sabah çok acil işe gitmem gerektiği için kahvaltı etmeden gitmiştim işe, öğlen evde yerim diyede bir şey yemeyip eve geldiğim de gördüğüm manzara karşısında yemeği falan hep unutmuştum. Yani ben ondan bir gün önce akşam yemeği yemişti bu demek oluyor ki en son 2 gün önce yemiştim.
"2 gün önce"diye konuştum.
"Ah Zübeyde"diye kızgın bir sesle konuştu Vera
"Size ilaç yazdım düzenli olarak kullanın ayrıca hepsi tok karınla. Yemeğinize çok dikkat etmelisiniz"diye doktor tekrar konuşmuştu
"Ben onunla kendim ilgileneceğim siz merak etmeyin"diye cevap verdi Vera. Doktor biten serumuda çıkartıp gittiğin de Demir abi de ilaçları almak için gitmişti evden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
Teen FictionZorla yapılan bir evlilik ve içinde her şeye rağmen mutluluk arayan Zübeyde'nin aşkı ve acı geçmişi ile verdiği çabayı okumaya hazırsanız bekleriz...