13.bölüm - ölü beden.
Sen hayatla ilgili planlar yaparken, kader arkandan sana gülermiş. Senin istediğin değil, onun istediği olur.
Öyle bir zaman da, öyle bir yerde o planlarını darmaduman ederek ki sen bile yaşadığın şeyin gerçekliğine inanmazsın. Yani sen ne kadar kaçarsan kaç, kaderinde varsa onun ile bir şekilde, bir yerlerde karşılaşıyorsun işte.Bu hayatı planların ile değil, kaderin ile yaşıyorsun.
Sanırım Gazel' de şu an kaderinin onun planlarının darmaduman ettiği zamanı yaşıyordu.
Bir an bile kıpırdamadan, olduğu yerde arkası dönük bir şekilde durmaya devam ediyordu.İbrahim abi bakışlarını benden çekip, bu kez şaşkın bakışlar ile yeniden Gazel'e çevirdi. Gazel ise halen aynı şekilde olduğu yerde durmaya devam ediyordu. Yüzünü dönmemiş ve elinde o fuları tutmaya devam ediyordu.
Herkes sessizce olduğu yerde dururken o an aklıma gelen ve bu durumu açıklayan tek bir şey geliyordu ama ben onun gerçekliğin de korkuyordum. Düşündüğüm şeyin olmasına benim bile yüreğim dayanmazken onlar nasıl dayansınlar.
Bu kez benim şaşkın ve anlamsız gözlerim, bir anlam bulduğu için korkuya bürünmüştü. Ve o korku dolu gözler ile tek bir kelime bile etmeden yanımda duran Cihan'a çevirdim. O da en az benim kadar bu odada olanlara şaşkınlık ile izliyordu. Ona bakmış olduğumu hissetmiş olmalı ki, İbrahim abim ve Gazel de olan bakışlarını bana çevirdi.
Üzgün bakıyordu Cihan, hem de sanki şu ana bu odada neler olduğunu biliyor ve buna üzülüyor gibi bakıyordu. Ama nasıl bilebilir ki? Cihan'ı ben bile yeni tanıtırken, onun İbrahim abim ile işi neydi ayrıca? Evin de ne işi vardı? Yoksa arkadaşlar mı?
Sanırım arkadaş olmalılar ki, hem bu evde olabiliyor, hem de Cihan, İbrahim abimin bu tavrının sebebi bildiği için ona üzülüyordu.
Daha fazla o bakışlara bakıp düşüncelerimin beni korkutmasın istemediğim için başımı önüme çevirmişti ki İbrahim abimin sesini duydum."Ga..Gazel" sesi titremiş ve ağlamaklı çıkmıştı. Az önce öfke ile bağıran o ses değilmiş gibi zayıf ve güçsüz çıkmıştı sesi.
Onun bu sesini duyunca benim de yüreğimde sanki binlerce parça kopmuş ve avuçlarıma o parçaları kanlı bir şekilde bırakmışlardı. Sanırım düşüncelerim doğruydu. Gazel'in yıllarca kaçtığı kişi benim abimmiş.
İşte kaderin tam da güldüğü yerdeydik. Gazel yıllarca kaçmış, saklanmıştı ve bugün hiç beklemediği bir şekilde karşılaşmıştı. Bazen hesap yapmak her şeye yetmiyordu işte.
Gazel halen olduğu yerde kıpırdamadan durmaya devam ederken abim bir kez daha onu ismini seslendi. "Gazel" küçücük bir çocuk gibi ağlamaklı ve tükenmiş bir sesti.
Kolları iki yanında aşağı düşmüş ve sanki ayakta zor duruyormuş gibi görünüyordu. Hayatım boyunca abimi ilk kez böyle görüyordum. İlk kez sesinin ağlamaklı duyuyordum.Gazel de daha fazla dayanamamış olmalı ki elinde sıkıca tutmuş olduğu fuları ile bize doğru yavaşça döndüğün de, Abimin nefesini tutarak onu izlediğini gördüm. Gazel'in yüzü görüldüğün de abimin dudakların da bir "ah" sesi duyuldu. Sanki yıllarca alamadığı nefesi tek bir solukta almış gibiydi.
Gazel ise ondan farksız değildi ağlıyor ve oda bir kaç dakika içinde darmaduman bir hale bürünmüştü.
İkisi de sanki birbirilerini gördüğüne inanmıyorlarmış gibi bakarken bir yandan dan o bakışlar ile de özlem gideriyorlardı.
Tıpkı bende onlar gibi nefesimi tutmuş ve ne olacağını beklerken arada geçen bu bir kaç dakikalık sessizliği bozan yine abim olmuştu.
"Gazel" diyerek bir kez daha ismini seslendikten sonra derin bir nefes verdi. Sanki bu ismi söylerken soluklanıyor ve bir yandan da emin olmaya çalışır gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
Teen FictionZorla yapılan bir evlilik ve içinde her şeye rağmen mutluluk arayan Zübeyde'nin aşkı ve acı geçmişi ile verdiği çabayı okumaya hazırsanız bekleriz...