Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı. Ne zaman ki kendimizi anlatamadığımızı Fark ettik. İşte o vakit susmalar Dostumuz oldu. der mevlana.
Tıpkı ben gibi, onca zaman kendimi insanlara anlatmak için çabaladım ama gördüm ki, beni ne anlayan, nede dinleyen var. Ben de çırpınmak yerine susmayı tercih ettim.
Geçmişe bakıp keşke demeyip, geleceğe umut ile bakmayı hep bildim. Ve ben yine aynısını yapacağım geçmişte yaşadığım her şeyi unutup, umut dolu Zübeyde olacağım.
Biliyorum bu kez diğerleri kadar kolay olmayacak. Yeri gelecek ayağım taşa takılacak düşeceğim, ama yeri gelecek düştüğüm yerden ayaklarımın üzerine dimdik kalmayı da bileceğim.
Ben, yıllarca yalnız olan Zübeyde yine yalnız kaldım ama bu kez bir farkla, eski Zübeyde olarak kalmadım. Bu kez eski saf Zübeyde değilim. Evet yine susuyorum ve hep susmaya devam edeceğim çünkü biliyorum benim, hakkımı hep soran bir Rabbim var.
Dün ise Gülüş ile kafeden ayrıldıktan sonra direkt eve gelmiştim. Zaten işe sabah erkenden gidip geceye kadar çalıştığım için yorgunluk vardı üzerimde ve hemen uyumuştum.
Güne yine erkenden kalkıp hızlıca hazırlanıp işe gittim. Kardelen abla ile birlikte kaç gündür kumaşlar ile ilgili sıkıntılar çekiyorduk. Acilen nakit paraya ihtiyacımız vardı ama bu parayı karşılaya bilecek imkanımız yoktu. Bankalarda ise kredi çekmek istemiyorduk.
"Ne olacak böyle abla? Şimdi depodan geliyorum elimizde kalan son kumaşlarda bitmiş."diye sordum
"Bilmiyorum canım ama daha fazla bu durumu Vera dan saklamak doğru değil. Sonuçta burası onun ve durumun kötüye gittiğini bilmesi gerekiyor."dediğin de Kardelen abla hak vermiştim ona. Başta Vera hamile olduğu için söylemeyecektik ve kendimiz halletmeye çalışacaktık ama durum daha fazla kötüye gidince, söylemek daha mantıklıydı.
"Tamam abla söyleyelim, o zaman ben Vera'yı arayayım buraya gelsin."Dediğim de Kardelen ablada başıyla onaylamıştı.
Hızlıca Vera'yı arayıp işe gelmesini söylediğim de 1 saate geleceğini söylemişti. Vera gelene kadar ben ve Kardelen ablada son hesapları yapıp dosyaları da ayarlamıştık.
Arada geçen 1 saatten sonra Vera ile Demir abi gelmişlerdi ve onlarda son bir kaç aydır yaşadığımız krizi görünce şaşırmışlardı. Çünkü gerçekten atölye olarak iflasa doğru çekiliyorduk.
"Demir ne diyorsun bu duruma? Sence kurtarma şansımız var mı?"Diye Vera Demir abiye sorduğun da, Demir abi başını dosyadan kaldırıp Vera'ya baktı.
"Evet atölye oldukça zora girmiş. Eğer böyle giderse en fazla 1 kaç aylık ömrü var buranın, sonrası iflas"dediğin de Demir abi şok olmuştum. Tamam bende kötü durumda olduğunu biliyordum ama bu kadar çok kötü olduğunu bilmiyordum.
Vera'nın ise duyar duymaz gözleri hemen dolmuş.
"Ne yapacağız peki? Biliyorsun burası benim için çok değerli ve elimden böyle gitmesini istemiyorum."diye ağlamaklı bir sesle konuştuğun da Demir abi hemen Vera'ya taraf dönüp yüzünü ellerinin içine aldı.
"Sakın hemen o kömür gözlerini doldurma. Hem ben senin bu kadar değer verdiğin bir şeyin bitmesine izin verir miyim?"dediğin de Demir abi bir kez daha onlara imrenerek baktım. Öyle güzel seviyorlardı ki bir birini kim olsa onlara özenmeden edemezdi. Vera'nın anlattığına göre onlarda bir çok zorluk yaşamışlar ama sonun da mutlu olmayı başara bilmişlerdi.
"Nasıl kurtaracağız?"diye bu kez sorduğunda bende bu sorunu oldukça merak ediyordum. Demir abi Vera'nın anlından öpüp sonra ondan ayrılıp eline dosyayı aldı ve hepimize tek tek baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
Teen FictionZorla yapılan bir evlilik ve içinde her şeye rağmen mutluluk arayan Zübeyde'nin aşkı ve acı geçmişi ile verdiği çabayı okumaya hazırsanız bekleriz...