2.bölüm NİKAH

15.5K 700 83
                                    

  Derler ya; ağaçtan düşen yaprak rüzgarın oyuncağı olurmuş. Hayatla mücadelen tutunduğun daldan düşene kadardır. Sonrası; rüzgar nereye sen oraya..

Bende öyle bir yaprak gibi savruluyordum
Kim nereye çekerse yada iterse oraya gidiyordum.
Hayata bana seçme şansı vermedi. Gerçi hayatı bırak babam bana seçme şansı vermedi ki.
Onca yıl babamın gelmesini bekledim. Gelip bana sahip çıkmasını, bana kol kanat germesini bekledim.

Oysa o gelir gelmez beni hiç tanımadığım bir adama verdi hem de para karşılığında... Bende her kız gibi isterdim babam benim kahramanım olsun bana sahip çıksın... Oysaki babam benim gelir gelmez celladım oldu. Ya merak ediyorum bu dünyada benim babam gibi kaç adam var kaç adam evladın böyle hiçe sayıyor?

Kaç baba evladını paraya satıyor? Kaç baba evladının göz yaşını görmezden geliyor? Dün geceden beri yatağımda oturmuş ağlıyordum bir kere bile benim ağlayışımı, feryadımı duymadı.

Bu kadar mı sağır olmuş? Bu kadar mı benim nasıl yıkıldığımı görmüyor?
Öylece yatakta oturmuş ağlarken odanın kapısı çalındı ve içeriye Nergis teyze girdi annemin en yakın arkadaşıydı, arkadaştan öte kardeşlerdi. "Zübeyde kızım" deyip içeriye girdiğinde hemen ayağa kalkıp ona sarıldım

"Nergis teyzeee" deyip son nefesime kadar bağırarak ağladım için yanıyordu. Tıpkı kızgın yağ dökülmüş gibi, cayır cayır yanıyordu.

"Ağlama kızım" deyip sırtımı sıvazladı, tıpkı bir Anne gibi.

"Babamın ne yaptığını biliyorsun demi?"

"Biliyorum bir tanem biliyorum" dediğinde ondan ayrılıp yüzüne baktım gözleri şişmişti ağladığı çok net belki oluyordu.

"Beni hiç istemediğim bir evliliğe zorluyor."

"Çok konuştuk ne yaptıysak dinletemedik."

Babamın en kötü huyu da bu ya bir şeye karar vermişse kim olursa olsun onun sözünden geri çevirtemezdi. "Ben evlenmek istemiyorum ama" dediğimde ellerini yanaklarıma yerleştirip baş parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi.

"Biliyorum ama sende daha fazla ağlama kuzum artık. Rabbim sorsun o baban olacak adama, ben seni bu geceliğine bize götürmeye geldim. Kızlarla ufakta olsa kına yapacağız sana. "dediğin de göz yaşlarım daha da akmaya başladı.

Babam bana bir düğün bir kına yapma ya bile lâyık görmedi yarın beni öylece bu evden çıkmamı istiyor. "İstemiyorum Nergis teyze" dedim. Bunca zaman bana yeterince bakmıştı daha fazla başkasına yük olmak istemiyorum

"Olur mu öyle şey sen bana annenin emanetisin. Sen benim kızımsın. Sana sahip çıkamadığım için zaten yeterince yüreğim yanıyor. Bari bırak da kızım bu kadarını yapayım, hem zaten çok büyük bir şey değil" deyip ağladığında hemen ona sarıldım. Bana her zaman destek olup yanım da olmaya çalıştı. Tıpkı bir anne gibi zaten benim süt annemdi Nergis teyze.

Nergis teyzenin oğlu Hüseyin abi ve kızı serap benim süt kardeşlerimdi. Ben doğduktan sonra Annemin sütü az geldiği için tam doymuyormuşum ve Nergis teyzemde o zaman Serap'ı emzirirken beni de emzirmiş. Yani benim süt Annem. Onu daha fazla üzmek istemediğimden kabul ettim.

Birlikte Nergis teyzenin evine gittiğimizde evde Serap , Kader, Serap'ın kuzeni Aynur , Nergis teyzenin kız kardeşi Nermin abla vardı çok karabalık olmasa da benim için toplanmışlardı.
Benim için abartılı olmayacak sade bir bindallı almışlardı.
Onu giydirip baş örtümü de yaptıktan sonra salona geçtiğimizde kızlarla Nergis teyze çeşit çeşit yemekler yapmıştı.

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin